Cevapla 
 
Değerlendir:
  • 1 Oy - 5 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
1980 lerde Trakya otobüsleri
30/10/2010, 07:27 AM
Mesaj: #1
1980 lerde Trakya otobüsleri
Birkaç yıl evvel bir işim dolayısıyla Ankara’dan Edirne’ye gittim.Aslında buradan direkt Edirne’ye giden otobüsler var ama ben yine de Esenler’den bir Edirne otobüsüne binerek gitmenin daha eğlenceli olacağını düşündüm.Esenler’de gözüm Edirne Birlik yazısını aradı ama nafile.Neticede Volkan’ın yazıhanesini bulup bir bilet aldım.Peronda da temiz bir İntouro hareket saatini bekliyordu.Hareket saati geldiğinde otobüs tam vaktinde hareket etti.İçeride de 20-25 yolcu vardı.Esenler’den otobana çıktı,hiçbir yere de uğramadan Edirne garajına girdi.

Aslına bakarsanız otobanlarda yolculuk keyifsiz.Dümdüz giden bir yol.Etrafta bakınılacak bir şey de yok.Durmak için illa ki yol kenarına yapılmış hepsi biribirinin kopyası dinlenme tesisleri var.Sürat standart,yol standart.Haliyle de oldukça sıkıcı.

Aklıma 1980 ler geldi.Trakya garajından binilen otobüsler öylemiydi?Bir defa garaja baktığınız zaman her taraf çiçek tarlası gibi rengarenk O302 lerle doludur.Bilet alıp da bindiğiniz otobüs önce kalkmak için biraz nazlansa da garajı çıkar çıkmaz adeta bir rallinin şehir içi etabı yaşanır.

Muavinler cin gibidir.Garajı çıkarken kaptana önünde ve arkasında hangi otobüsler var bildirir.Kaptan da buna göre hareket eder.Önünde kendi yolcusunu kapabilecekleri sollamak ve arkadan gelen kendi güzergahının arabalarına da geçilmemek durumundadır çünkü.Bunun için de elden gelen bütün gayret gösterilir.

İlk önemli durak İncirli kavşağıdır.Bu duraklara yaklaşıldığında muavinler arka kapıdan yarı bellerine kadar sarkarak bağırmaya başlarlar.”Çorlu,Burgaz,Babaeski,Havsa,Edirrnee”.Yakın uzak bakmaz,Silivri diyeni de Kumburgaz diyeni de ve hatta Büyükçekmece diyeni de arabanın yolcu durumuna göre içeriye atarlar.

Muavinler otobüse biraz yürümeden kesinlikle binmezler.Otobüs biraz hareketlenince önce kapının demirini sonra da pervazını yakalayıp bindikten sonra zaten muavine aldırmadan yürüyen kaptana da “devam et” diye bağırıp veya kısa bir ıslık çalıp kapıyı kapatırlar.Bu ıslık veya “devam et” aslında “ben bindim,vukuat yok” demektir.

Şirinevler,Beşyol,Kuleli,Küçükçekmece gibi ana duraklar geçilip de otobüsün motorunun test edildiği Haramidere rampasına gelindiğinde de biletlere bakılıp yoldan binenlerin paraları toplanır.Haramidere’yi çok bakımlı bir O302 rampanın ortalarına kadar düz 3 ,sonuna doğru 3 takviye ile çıkabilir.Ama çoğunlukla da bu trafiğin ve yolun durumuna göre 2 takviye olur.Burada biribirini sollamayı başaran O302 kaptanları solladıkları otobüsün şoförünün yüzüne “Malazgirt Meydan Savaşı’nı kazanmış Alparslan gibi” bakarlar.Bu onlar için çok büyük gururdur.

Bundan sonra artık yolda yolcu Silivri’de çıkarsa çıkar.Çorlu,Burgaz,Babaeski’de çıkar.Çok fazla kapışmaya gerek yoktur.Ama bizim kaptanlar yine de bu hırslarını yenemezler ve yol boyu biribirlerini fırsat buldukça sollarlar.O yıllarda radar,takometre gibi aygıtlar henüz icad edilmemiştir çünkü.Yegane kontrol sıkıyönetim zamanı kurulup daha sonra unutulan Çobançeşme kontrol noktasındadır.Burada da kulubede oturan polis memuru ehliyet,ruhsat ve çalışma karnesini inceledikten sonra gözünün ucuyla ayakta yolcu var mı diye bakar.Halbuki ayaktaki yolcu bu noktaya gelmeden önce koridora çöktürülmüştür.İşte kontrol o kadardır.

Sürati seviyorsanız,otobüs şoförlerinin yaptığı numaralara kalbiniz dayanıyorsa O302 nin 3 numaralı koltuğunu kaptığınız taktirde mevsimine göre rengarenk Trakya manzaraları eşliğinde keyifli bir yolculukla Edirne’ye varacaksınız demektir.

Aslında o hattın en iyi otobüsleri ve kimse alınmasın ama en iyi şoförleri Lüleburgaz’lılardaydı.İstanbul çıkışında oynanan bu köşe kapmacada da Özlem Turizm her zaman başarılı olurdu.Onları Çorlu’lular takip ederlerdi.Edirne ve Kırklareli otobüsleri biraz zayıf kalırdı.

O yıllarda bütün kamyon ,otobüs ve TIR trafiğinin aktığı sadece gidiş-geliş iki şerit olan bu yollarda bu numaralar nasıl yapılırdı,hala anlamış değilim.

Bu başlıkta ilerleyen zamanda Trakya hattının güzergahlarını da inceleyeceğiz.Güzergahlar da önemli çünkü.Hele ki Trakya’da adeta Kavimler Göçü gibi Hazar Denizi’nin kuzeyinden ve güneyinden gidenler olarak iki ana güzergah vardır.Ayrıntılar ilerleyen günlerde.

Herkese selamlar...

Herkese Selamlar...

Sitede yayımlanan fotoğrafların her türlü hakkı sitemiz ve yazarlarımıza aittir.İzinsiz Kullanılması ve Çoğaltılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
magazinulasim@yahoo.com
Tüm Mesajlarını Bul
Alıntı Yaparak Cevapla
« Önceki | Sonraki »
Cevapla 


Forum'a Git:


Konuyu görüntüleyenler: 1 Misafir

İletişim | MagazinUlasim.Com | Yukarıya dön | İçeriğe Dön | Hafif Sürüm | RSS