Cevapla 
 
Değerlendir:
  • 1 Oy - 5 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Mercedes Benz O 403 VE O 404 Teknik Sohbet-Yorumlar
07/09/2008, 10:03 PM
Mesaj: #37
Re: Mercedes Benz O 403 VE O 404 Teknik Sohbet-Yorumlar
Selamlar; Smile

Alıntı:Evet kasıtlı olarak ucuz ve kalitesiz ürün kullanıldığını kastettim. Mercedes, BMW ve Audi kullanan birinlerine sorun bant farkı varmı diye.
Ya bir kere, ben bu "çifte standardı" neden sadece Bmw, Mercedes ve Audi'nin uyguladığını anlamadım. Mesela, VW'de böyle bir uygulama neden olmasın? Smile
Mesele, sadece bu markalardan birini kullanmakla bitse keşke. Bence, fabrikanın üretimde kasıtlı olarak düşük malzeme kullandığını düşünebilmek için, en az 20-30 otomobili incelemek gerekir. Aksi, sağlıklı bir istatistik çıkartılmasını zorlaştıracaktır.

Alıntı:2002 senesinde dış ticaret müsteşarlığında danışman olarak çalışan bir arkadaşıma Audi A4 modelini önermiştim. O döneme göre o serinin en üst versiyonundan sipariş etti. Zaten kendiside bir dönem aynı modelin düşük versiyonunu Beyrutta kullanmış. Satın aldığı aracın deri koltuğunda özürü bulunuyordu. Ben kendisine bunu gösterdiğimde o da bana dedi ki "benim kullandığımda plastiği de bu kadar uyduruk değildi, bant farkına denk geldim herhalde". Hiç şüpheniz olmasın Almanya'da asla derisi özürlü bir sıfır A4 bulamazsınız.
İki farklı dönemde alınan, iki farklı donanım özelliğine sahip iki otomobili kıyaslayarak, fabrikanın Türkiye'ye daha düşük kaliteli otomobil gönderdiğini söylemek bence biraz abartılı olur. Kaldı ki, karşılaştırdığınız otomobil de Almanya'da değil, Beyrut'ta kullanılmış. Beyrut, Audi'nin "düzgün banttan" çıkan otomobillerini gönderdiği bir ülke mi oluyor, bu durumda?

Deri hatası ile ne kastettiğinizi tam canlandıramadım, ama hata olabilir yani...

Audi'de birçok farklı versiyon, birçok farklı kaplama çeşidi var. Örneğin benim elimdeki 2001 model A4'lerin broşüründe, tam 6 farklı tipte iç mekan opsiyonundan fotoğraflarla örnek verilmiş. Bence, arkadaşınızın plastiklerden memnun olmamasının sebebi bu da olabilir. Ya da pekala, eski otomobilindeki plastik kalitesini yanlış hatırlıyor da olabilir Smile Demek istediğim, elbette ki arkadaşınızın söylediği mutlaka ona göre doğrudur. Ama ben "ölçme" yönteminizi çok kesin bulmuyorum, demek istediğim o. Smile

Alıntı:Bunu şu yüzden yazdım. Braşov Romanya'ya giderken EuroLines'ın O 350 modeli denk geldi. Farka inanamazsınız. Ki aynı araçla Kişinevede gittim, yollar çok çok kötüdür, tahmin edemezsiniz, ona rağmen bizdeki O 403'lerdeki problemleri yaşamadım. En azından aşırı tıkırdama ve kapı düşmesi yoktu.
Tamam ama, otobüslerde bakımlı araçla bakımsız aracın farkı çok büyük. Nerede tamir gördüğü, nasıl parçalar kullanıldığı belirli olmayan iki ikinci el aracı kıyaslamak, bence yanlış sonuçlara varmanıza sebep olabilir. Sebep bal gibi, Eurolines'in otobüsünün, adam gibi bakımlı olmasıyla açıklanabilir. Smile

Ben daha önce Özkaymak ve Varan'ın 317'leri ile seyahat ettim. Özkaymak'ın 317'sini referans alırsak, 317 berbat bir otobüstür demem lazım. Varan'ınkiler ise canavar gibiler.

Alıntı:Kullanılan malzemede farklılıklar olabilir, nitekim ben MAN fabrikasında Voith otomatik vitesli S2000 gördüm, ama iç piyasaya hiç bir zaman otomatik vitesli S2000 sürülmedi. Siz hiç gördünüzmü? Ama yukarıda belirttiğim O 350'de kapı düşme sorunu yaşanmıyordu. Bunu yurtdışındaki O 350 modellerine binerek teyit edebilirsiniz. Eurolines'da çok çok var zaten.
Evet, otomatik s2000 hiç duymadım bile. Hatta otomatik Starliner1 ya da otomatik Setra 317 de görmedim Türkiye'de. Çoğu otobüsün otomatik viteslisi yurtdışında var, ve birkaç sene öncesine kadar, bizdeki çoğu modelde bu opsiyon sunulmuyordu. Ancak bu durum, kullanılan malzemede farklılık olması ile ilgili değil, lokal piyasa koşullarına göre ürün sunumu ile ilgili bence. Mesajımın alt kısımlarında, buna birkaç örnek verdim. MAN ya da Setra, sırf "şerefsizlik olsun diye" mi, otomatik otobüsleri iç piyasaya çıkartmadılar yani? Smile

Alıntı:Madem 1.vites için birşey söyliyemiyorsanız bence diğerler yazdıklarımı daaracı bir kez kullanıp öyle eleştirin.
Ben sizin otobüsün kullanımı ile ilgili söylediğiniz hiçbirşeyi eleştirmiyorum. Ben otobüsün pazarlanması ile ilgili sözlerinizi eleştiriyorum. Otobüsün pazarlaması ile ilgili söylediklerinizle ilgili yorumda bulunmak için, illa otobüsü kullanmama gerek yok ki! Smile

Alıntı:İtiraz ediyorsunuz ama belgelemediğim içinde diyorsunuzki "belgelemiyorsunuz" yanlış mı okudum?
Çok doğru.


Alıntı:Mercedes kaliteli bir otobüs olan O 404'ü iç piyasa sunmadı, özel talep dahilinde getirti, ülkemize gelen O 404 sayısı acaba 100'ü geçiyormu? Sanmıyorum.
Haklısınız. Ben de şöyle bir örnek vereyim, aynı mantıkla: aynı şey Setra S431 için de geçerlidir. S431 de, özel talep dahilinde getirdi. Ülkemize gelen 431 sayısı, 100'ü geçiyor mu? Hayır. Eh tamam, Setra S431, iç piyasaya sunulmamıştır zaten! Smile

Alıntı:Kime isterseniz sorun; ilk gelen Avrupa Travegolar ile yerli Travegolar arası fark neler. Bazı forumlarda karşılaştıranlar olmuş, mutlaka görürsünüz.
Linkini verebilirseniz, o tartışmaları inceler, onlara da bir yanıt veririz Tongue Gördüğünüz gibi dilim pabuç kadar Tongue

Alıntı:Man'ın buradaki farkına ben hayram kaldım.

Bugün Zf şanzımana sahip bir çok araçlar,özellikle şehir içinde sıkıntı yaşadıklarını dile getiriyorlar,ilk başta münferit bir durum olabilir zannetim, ancak herkez bunu ifade etmesi ile durumu araştırmaya çalıştım,örneğin istanbulumuz'da C-250 kod numaralı otomatik voith şanzımana sahip Man 283 serisi bir aracın O345 ve diğerlerine nazaran,1999 yılından bugüne kadar sorun yaşamadığını gördüm.
Demekki artık bant farkının, ülkemiz içinde'de uygulandığını,görmek beni iyice şaşırtdı.Bugün Mercedes-Benz voith'le anılıyorike, nedense son yıllarda,zf ürünlerine ağırlıklı olarak çalışmaya başlamıştır.Örnek İstanbul'a üretilen Conectoların (eski kasa) 4 ileri zf şanzımana sahip iken,Anakara'ya üretilenlerin Voith şanzımana sahip olması,sanırım maliyetlerde oynayarak farklılıklarını ortaya koymaktalar.Acaba ZF ile VOİTH arasındaki,farklar neden bu kadar,önemlilik arz ediyor ben anlamış değilim.
Vanhool, Setra, MAN, Neoplan, Bova, Mercedes... Sanırım Volvo ve Scania dışında bütün büyükleri saydık. Valla, bu saydıklarımın hepsi, şehirlerarası otobüslerinde ZF Astronic kullanıyor. Dünyada ve Türkiye'de. Benim sorunluluğuna, sorunsuzluğuna diyecek birşeyim yok. Ama Avrupa'da satılan çoğu otomatik otobüste, ZF Astronic var. Smile

Şehiriçi otobüslere gelirsek:
<!-- m --><a class="postlink" href="http://www.mercedes.com.tr/NR/rdonlyres/AE19EA42-10BE-4EBF-82B8-E3C1C68B122C/0/conectosolo_euro3.pdf">http://www.mercedes.com.tr/NR/rdonlyres ... _euro3.pdf</a><!-- m -->

Solo otobüslerde, bugün Mercedes isteyene Voith, isteyene ZF veriyor. Sadece körüklülerde ZF tek seçenek olarak sunuluyor.

Keza, eski Connecto'da da, isteyene ZF, isteyene Voith veriyorlarmış (broşürlere göre)

Yani bant farkı yok bence. Smile

Alıntı:Bant farkına bir örnek daha vermek istiyorum.

Ekte fotoğraf ,alıntıdır, Mercedes-Benz O350. Dikkat ederseniz karoseri üzerinde yer alan, hemen ön ve arka kapının biraz gerisinde birer valf yer alıyor. Acil durumlarda kapıyı dışarıdan açabilmek için. Ülkemizde hangi O 403'te bu sistem var?
Alıntı:aramızda iç piyasaya sunulmuş "otomatik vitesli S2000 varmı? gören olmuşmu?" Man'da da bant farkı var, niye iç piyasaya otomatik vites alternatifini sunmamış? ne farkı var?

Smile Tekin Bey, bence biz "bant farkı" ile, "lokal pazar farkı" konusunda anlaşamadık. Smile



Her üretici, malını pazarladığı ülkenin koşullarına göre, ürününde birtakım değişiklikler yapar. Bunun örneğini ben zaten ben de vermiştim:
Alıntı:...Pazardan pazara, bazı donanımlarda farklar olduğu doğru. Örneğin Türkiye'ye tropikal iklim paketli Mercedes'ler gelir genelde...

Tıpkı Türkiye'ye, başka bazı memleketlerden farklı olarak tropik iklim paketli, karter muhafazalı otomobiller gelmesi gibi, ithal edilen otobüsler de, ithal edilecek ülkenin koşullarına uygun olarak hazırlanır. Buna verdiğiniz örnek gerçekten de çok güzel: bazı ülkelerdeki güvenlik standartları, otomatik kapıların dışarıdan da açılmasını gerektirir.Bundan dolayı üreticiler, eğer otobüsün gideceği pazar gerektiriyorsa, otobüslerine bu acil durum bileziklerini yerleştirmek zorundadırlar.
Örneğin yurtdışındaki bu Setra317'de S228'de, Starliner1'de, Fortuna'da ve TemSA Diamond'da, ülkemizdeki örneklerinin aksine, kapıları dışarıdan açmak için bilezikler mevcut:


[Resim: 0002001kc7.th.jpg]
* Bu fotoğraf, <!-- m --><a class="postlink" href="http://touringcarteam-marcel.fotopic.net/">http://touringcarteam-marcel.fotopic.net/</a><!-- m --> 'den alınmıştır! *
Kapı açma bilezikleri olan bir Setra s317hdh.
[Resim: 7020240dn9.th.jpg]
* Bu fotoğraf, <!-- m --><a class="postlink" href="http://touringcarteam-marcel.fotopic.net/">http://touringcarteam-marcel.fotopic.net/</a><!-- m --> 'den alınmıştır! *
Kapı açma bilezikleri olan bir Setra S228dt.
[Resim: 1924zo9.th.jpg]
* Bu fotoğraf, <!-- m --><a class="postlink" href="http://touringcarteam-marcel.fotopic.net/">http://touringcarteam-marcel.fotopic.net/</a><!-- m --> 'den alınmıştır! *
Kapı açma bilezikleri olan bir temSA Diamond.
[Resim: ffschlaubeff320060623haov8.th.jpg]
* Bu fotoğraf, <!-- m --><a class="postlink" href="http://touringcarteam-marcel.fotopic.net/">http://touringcarteam-marcel.fotopic.net/</a><!-- m --> 'den alınmıştır! *
Kapı açma bilezikleri olan bir Neoplan Starliner.
[Resim: metroacil1largecc2.th.jpg]
Kapı açma bilezikleri olan bir MAN Fortuna Mega.


>>> Pazara özgü farklara güzel bir örnek, yine Mercedes'ten: Bugün iç piyasaya satılan Travego ve Tourismo'lar, Euro3 uyumludur. Aynı fabrikadan çıkan, ve Avrupa'ya ihraç ettiğimiz otobüsler ise, Bluetec4 ya da Bluetec5'tir.

>>> Pazara özel uygulamalara güzel bir örnek de benden: BEN Turizm'e ait bu Setra, ülkemize Varsan tarafından değil, bireyler tarafından yurtdışından getirilmiş. Bundan dolayı, bazı özellikleri, otobüsün ithal edildiği ülkeye özel. Normalde bizdeki 417'lerde olmayan bir özellik: Kısa farlar yandığı zaman, gösterge tablosunda bir sembol beliriyor. Bazı ülkelerde, kısa farlar yandığı zaman kokpitte bir ikazın belirmesi zorunludur. Bu otobüs de, o tip bir ülkeden Türkiye'ye getirilmiş.
[Resim: img0189largedq1.th.jpg]
Kısa farların yandığı, göstergede belirtiliyor.


>>> Ama "lokal pazar farkına" verilecek en güzel örnek, bence sadece Amerika Pazarı için üretilen bu "Setra 417HD" (?)'dir. Bu otobüs Avrupa'da hiç satılmamakta, ve sadece Amerika kıtası, ve bazı ABD müttefiki ülkelere pazarlanmaktadır. Pekçok özelliği, bizdeki modellere göre farklıdır.
[Resim: 62368611131154992332807bk1.th.jpg]
Amerika Pazarı için üretilen model.

Detaylara inecek olursak; mesela bu fotoğraf ABD tipi bir Setra'dan. Belki bizdeki Setra'lara çok benziyor; ama ufak iki fark dikkatinizi çekmeli:

[Resim: 10601kopfhoererusrgbew0.th.jpg]
Acil çıkışlara, ve emniyet kemerlerine dikkat!.

1) Camları kırmak için, çekiç yok! ABD'deki acil çıkış yönetmelikleri dolayısı ile, camları özel bir mekanizma ile açmak gerekiyor (Tam nasıl çalıştığını ben de bilmiyorum). Ama pencereyi, kenarındaki sürgü benzeri kırmızı şeyi kullanarak açıyor (ya da patlatıyorsunuz).
2) Emniyet kemeri yok: ABD'ye ihraç edilen Setra'ların, hiçbir koltuğunda (yolcu kabininde en ön de dahil) kemer olmuyor. Sadece sürücünün kemeri var. Bu bence saçmalık, ama koymuyorlar işte.

Ben elimden geldiğinde "lokal pazar farkı"na örnekler vermeye çalıştım. Tekin Bey, sizin verdiğiniz o403 acil çıkış bilezikleri örneği de, "lokal pazar farkı"na giriyor bana göre.

"Bant farkı"nın varlığını üreticilerin inkar ettiğini söylüyorsunuz. Üreticilerin şiddetle inkar ettiği bir farkın, verdiğiniz 0403 örneğindeki gibi somut olması biraz kuşkulu görünüyor bence.

Bana göre, üreticinin inkar edeceği şey şudur mesela: otobüsün aksında, 3mm civata kullanmak yerine, güvenilirliği kuşkulu olan 2mm civata kullanmışlardır, maliyetten kaçmak için. Bunu ispat etmek de güçtür, kimse de bunun kolay kolay farkına varmaz. Ama çıkıp da, bazı ithal edilen otobüslerde, acil çıkış bileziği kullandıklarını mı inkar ediyorlar? Bunun neyini inkar edecekler ya, somut bir gerçek bu. Smile Herkes biliyor bunu, gizli birşey değil ki...


Ha şunu da söyleyeyim; bana göre Mercedes Benz güvenliğe gerçeten değer veren bir firma olsa, o bilezikleri her otobüsüne koyardı. Bizdeki otobüslere bilezikleri koymamaları, Mercedes'in "güvenli marka imajı" ile hayli çelişiyor. Ancak, fabrikada "bant farkı" olduğu anlamına gelmiyor.


Selamlar, Kerem.
Web Sayfasını Ziyeret Edin Tüm Mesajlarını Bul
Alıntı Yaparak Cevapla
07/09/2008, 11:53 PM
Mesaj: #38
Re: Mercedes Benz O 403 VE O 404 Teknik Sohbet-Yorumlar
Alıntı:Ayrıca bir mesajda sanırsam Mustafa CELEP Düzce'de yanan bir 403'den bahsetmişti. Söz konusu araç Düzce Ekspres'in 34 DUJ 34 plakalı yeşil renkli 404'ü idi. Bodrum-Düzce seferi sırasında yanmış olup daha sonra aynı plaka bordo renkli bir rhd 403 alınması ile ona takılmıştır...
Sevgili Serhan benim bahsettiğim araç Sema Turizm'e ait 403'tü.Bolu-İstanbul arasında yerini tam kestiremiyorum Karapınar kazasından sonraydı Wink

Sitede yayımlanan fotoğrafların her türlü hakkı sitemiz ve yazarlarımıza aittir.İzinsiz Kullanılması ve Çoğaltılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
magazinulasim@yahoo.com
Tüm Mesajlarını Bul
Alıntı Yaparak Cevapla
08/09/2008, 12:45 AM
Mesaj: #39
Re: Mercedes Benz O 403 VE O 404 Teknik Sohbet-Yorumlar
Alıntı:Ya bir kere, ben bu "çifte standardı" neden sadece Bmw, Mercedes ve Audi'nin uyguladığını anlamadım. Mesela, VW'de böyle bir uygulama neden olmasın? Smile
Mesele, sadece bu markalardan birini kullanmakla bitse keşke. Bence, fabrikanın üretimde kasıtlı olarak düşük malzeme kullandığını düşünebilmek için, en az 20-30 otomobili incelemek gerekir. Aksi, sağlıklı bir istatistik çıkartılmasını zorlaştıracaktır.

Hayatımda VW'nın sadece kaplumbağasına bindim, bu yüzden vardır diyemem. Ama saydığım markalardan izlenimlerim var, duyumlarımlada birleşiyorlar. Zaten 90'lı yıllarda çok bilinen birşeydi zaten, halada o şekilde gidiyor. İşin komiği bu durum arabalarıda geçmiş ticari araçlara kadar gelmiş. Voith otomatik vitesli MAN S2000 basit bir örnek
Sen gördünmü hiç otomatik vitesli S2000?

Alıntı:İki farklı dönemde alınan, iki farklı donanım özelliğine sahip iki otomobili kıyaslayarak, fabrikanın Türkiye'ye daha düşük kaliteli otomobil gönderdiğini söylemek bence biraz abartılı olur. Kaldı ki, karşılaştırdığınız otomobil de Almanya'da değil, Beyrut'ta kullanılmış. Beyrut, Audi'nin "düzgün banttan" çıkan otomobillerini gönderdiği bir ülke mi oluyor, bu durumda?

Deri hatası ile ne kastettiğinizi tam canlandıramadım, ama hata olabilir yani...

Audi'de birçok farklı versiyon, birçok farklı kaplama çeşidi var. Örneğin benim elimdeki 2001 model A4'lerin broşüründe, tam 6 farklı tipte iç mekan opsiyonundan fotoğraflarla örnek verilmiş. Bence, arkadaşınızın plastiklerden memnun olmamasının sebebi bu da olabilir. Ya da pekala, eski otomobilindeki plastik kalitesini yanlış hatırlıyor da olabilir Smile Demek istediğim, elbette ki arkadaşınızın söylediği mutlaka ona göre doğrudur. Ama ben "ölçme" yönteminizi çok kesin bulmuyorum, demek istediğim o.

Bence sen önce Almanyada bir Audi A4 Quattro kullan sonrada Türkiyede bir A4 Quattro kullan bakalım o zaman ağzından neler çıkıcak. Avrupada belirli yaş ve km'yi dolduran araçlar nerelere gönderiliyor sanıyorsun? Beyrut yani Lübnan'da bu yerlerden birisi. Tabi belirli yaş ve km'yi dolduran araçlar derken ülkemizde ki gibi 15-20 yıllık araçları söylemiyorum. Her gün ülkemiz üzerinden oldukça fazla miktarda kullanılmış araç bir çok yere ulaştırılıyor. Tırların üzerinler bak; Opel'den VW'na, Mercedes'den BMW'ye bir çok model görebilirsin.
Bende A4 kullandım, bende de deri koltuk vardı ve özürlüydü o yüzden o örneği yazdım ayrıca farklı bir sürü versiyonu var ama bu versiyonlar arasında bile pilastik kalitesinde oynamaya ne hakkı var bu markanın?

Be burada kesin "ölçme" yöntemi uygulamıyorum ve idda da etmiyorum. Gördüğüm ve şahit olduğum durumları aktarıyorum. İster alırsın ister almazsın, ister katılırsın ister katılmazsın o senin tercihin.
Ama ikide bir bana "ölçme yönetminizi ço kesin bulmuyorum, anlattıklarınız örtüşmüyor, sizin anlattıklarınız kesin doğruymuş gibi gösteriyorsunuz" cinsinden ifadelerden bence artık kaçın.
Herkesin doğrusu kendine, bir gün kalkar gidersin kendine bir deneme aracı belirlersin. Bu aracın Almanya üretimi varsa önce ona binersin, sonra Güney Afrika üretimi varsa ona binersin, sonra Türkiye üretimi varsa ona binersin fark varmı yokmu görrürsün. O zaman o senin ölçütün olur.
O 403'te kullanmadım demiştin ama yorumda bulunabiliyorsun :-)

Alıntı:Tamam ama, otobüslerde bakımlı araçla bakımsız aracın farkı çok büyük. Nerede tamir gördüğü, nasıl parçalar kullanıldığı belirli olmayan iki ikinci el aracı kıyaslamak, bence yanlış sonuçlara varmanıza sebep olabilir. Sebep bal gibi, Eurolines'in otobüsünün, adam gibi bakımlı olmasıyla açıklanabilir. Smile

Ben daha önce Özkaymak ve Varan'ın 317'leri ile seyahat ettim. Özkaymak'ın 317'sini referans alırsak, 317 berbat bir otobüstür demem lazım. Varan'ınkiler ise canavar gibiler.


Romanya'da yollar AB'üyeli sayesinde alınan fonlar ile çok güzel bir hale geldi. Ama mesajımda yazmadığım, seninde sormadığın bir nokta var. Araç MD-CH plakalı idi. Yani Kişinev/Moldova plakalı idi. Moldova'da bir tane bile doğru dürüst Mercedes-Benz özel servisi bulamazsın. Moldova'da ki servisler hemen hemen tüm markalara bakan ortalama servislerdir. 50$ gibi para ile çok güzel bir hafta tatil yapabilirsin otel ve ulaşım hariç :-) mali açıdan bu kadar zayıf bir noktada acaba o otobüs ne kadar bakımlıydı? Tabi başka alternatiflerde var. Eurolines'da bu işi yapmış biri olarak ben bu uluslararası ulaşım ağından kendime bir kaç yerde gideceğim bir servis yeri işaretlemiştim ama benimki şanslı bir güzergahdı ama o aracın çalıştığı bölge öyle değildi. Romanya Moldovaya göre daha gelişmiş denilebilir bu AB üyeliğinden dolayı, ama dedimya araç MD-CH plakası ise araç sahibinin geliri ortada.

Sebebleri güzel buluyorsunuz ama gerek "piyasa ekonomisi" gerekse de "pazarlama stratejisi" konularında bana ders vermeye çalıştığınız zamanda olduğu gibi çerçeveye tek bir noktadan bakıyorsunuz. Sanmayınki o araç Eurolines'ın öz malı.

Bu arada Eurolines hakkında şayet bilgi sahibi olmayan biri var ise kısaca birşeyler yazayım. Eurolines bir Kamil Koç, bir Pamukkale gibi otobüs firmasıdır. Yanlız şehirlerarası taşımacılıktan çok ülkeler arası yolcu taşımacılığı yapmaktadır. Avrupada ülkemizin de dahil olduğu tam 500 noktaya erişim ağı sağlamatadır. Yanlız burada araçlar Eurolines'a ait değildir. Eurolines'ı 32 farklı büyük otobüs firması oluşturmakta. Türkiyeden Ulusoy Eurolines üyesidir ancak nedense Ulusoy'un web sitesinde Eurolines'a ilişkin bilgi ve İstanbuldan Almanya ve Avusturya haricinde erişim sağlıyabileceğiniz noktalar hakkında bilgi verilmemekte.

Bu S 317'ler için yazdığınızı neye dayanarak söylediniz acaba? Birde Özkaymaktaki araca dair bilginiz varmı, araç Varsan çıkışlımıymış?

Alıntı:Evet, otomatik s2000 hiç duymadım bile. Hatta otomatik Starliner1 ya da otomatik Setra 317 de görmedim Türkiye'de. Çoğu otobüsün otomatik viteslisi yurtdışında var, ve birkaç sene öncesine kadar, bizdeki çoğu modelde bu opsiyon sunulmuyordu. Ancak bu durum, kullanılan malzemede farklılık olması ile ilgili değil, lokal piyasa koşullarına göre ürün sunumu ile ilgili bence. Mesajımın alt kısımlarında, buna birkaç örnek verdim. MAN ya da Setra, sırf "şerefsizlik olsun diye" mi, otomatik otobüsleri iç piyasaya çıkartmadılar yani?

Hatırlarsanız geçen gün bana "piyasa ekonomisi" dersi vermeye kalkışmıştınız. Size kısaca bir şey sormak istiyorum. Bugün Starliner II'ye para verenler O 404'ede çok rahat para verirlerdi, o günden bu güne ne değişti? Halbuki ticaret hacmimiz daha da daraldı, ülkemizin hali ortada, kaldıki yenilenebilir enerjinin de durumu ortada. Bu sorunun cevabı sizi yukarıda bana sorduğunuz sorunun cevabına yakınlaştıracak.

Bugün Starliner II veya S 431 DT alanlar elbette otomatik vites S2000'de alabilirlerdi. Şimdi değişen nedir? Bu araçların sunulmamasının sebebi nedir?
Ben o üretilen ve içini dışını detaylıca incelediğim S2000'in Çek Cumhuriyetine gönderildiğini biliyorum. Dünyadaki en büyük pazar Türkiye ike bu aracın Türkiyede üretilip ihraç edilmesine neden olan fikir ne acaba? Birde siz düşünün.
Bende otomatik S S231 DT ile seyahat ettim ama aracın Macar şoförü "sistemin sonradan otomatiğe çevrildiğini" belirtmişti.

Ama Çek Cumhuriyetinde
Alıntı:1997 model O 404 kullandım
,
Alıntı:8 ileri full otomatik vitesti
Oysa türkiye ye zar zor getirilen O 404'lerin bile hiç birinde otomatik vites yok. Ayrıca sistem sonradan da otomatiğe çevrilmemişti. Araç fabrika çıkışlı 8 ileri otomatikti ve özel sipariş de değildi. Hatta şu an internette de satılığa çıkmış o araç.

Alıntı:Ben sizin otobüsün kullanımı ile ilgili söylediğiniz hiçbirşeyi eleştirmiyorum. Ben otobüsün pazarlanması ile ilgili sözlerinizi eleştiriyorum. Otobüsün pazarlaması ile ilgili söylediklerinizle ilgili yorumda bulunmak için, illa otobüsü kullanmama gerek yok ki! Smile

Bir insan "yemediği/tatadığı" bir yemek için "çok güzelmiş" diyemez değilmi? Ama "güzel görünüyor" diyebilir. Ama bu havada kalır.
Şarabı koklayıp tattığın gibi eğer o koltuğa oturuyor isen onuda kullanıcaksın :-)

Alıntı:İtiraz ediyorsunuz ama belgelemediğim içinde diyorsunuzki "belgelemiyorsunuz" yanlış mı okudum?

Hayatımda yaptığım şeyleri belgelemek zorunda hissetmiyorum kendimi. Bu foruma üye olurkende anlaşma metninde "anlatılanlar belgelenmelidir" ifadesine rastlamadım. Bu konuda değerli dostum "Fatih"'den de bir mesaj almadım. Yaptıklarımı belgelemem gerekiyor ise bana eyvallah, uğraşamıyacağım kusura bakma. Ama anlatıkklarımı bazı "otobüs şoförleri, bazı otobüs sahipleri ve bazı gazete/dergi" haberleri destekliyor ise zaten belgeye gerek te yok. Bunları çok istiyorsan internette veya birebir gidip sorup soruşturma yöntemi ile sen kend kafandaki soru işaretlerini giderbilirsin ve benim burada yazdıklarımın yanlış veya doğru olduğunu görebilir ve kullanıcılara sansürsüz olarak aktarabilirsin.

Bu konuda beni tanıyan bir üyemiz var, Sn. Abdullah Solmaz, ilk kurduğum otobüs sitesini takip eden çok sevdiğim ve saydığım bir kişdiri. Bu işide bilen birisi olarak buradan kendisine diyorum ki "Abdullah Bey lütfen bir yanlışım var ise sizde yazın, düzeltme yoluna gidiyim".

Alıntı:Haklısınız. Ben de şöyle bir örnek vereyim, aynı mantıkla: aynı şey Setra S431 için de geçerlidir. S431 de, özel talep dahilinde getirdi. Ülkemize gelen 431 sayısı, 100'ü geçiyor mu? Hayır. Eh tamam, Setra S431, iç piyasaya sunulmamıştır zaten! Smile

S 431 DT çok farklı bir konu. Burada onu kesinlikle O 404'ün konumu ile karşılaştıramayız. Bana dersimi vermeye kalkıştığınızda sizin "çerçeveye tek bir noktadan baktığınızı" düşünmüştüm ve yukarıda belirttim. S 431 bir kere çift katlı bir otobüs yani özel bir statüsü var öyle ki ülkemizde 90'larda başlayan ve hızla tükenmiş bir furyanın yeniden başlangıcı niteliğinde. Bilmiyorum hatırlarmısınız ama Daf, Scania, Volvo ve Man çiftkatlı otobüsleri ya getirtiliyordu yada Türkiyemizde üretiliyordu. Ben getirtilen bir marka biliyorum o da Daf ama hangi modeli. 1992 yılında Kamil Koç Hollanda'dan Daf SBR3000 Exellence2000 HD model ve tipinde çiftkatlı otobüs getirtti. Yanlış hatırlamıyorsam bir veya iki tane idi ilk başta. Yine aynı markanın otobüsleride Bursada Tezeller tarafından üretiliyordu, işin içerisinde Boronkay'da vardı. Ama bu otobüsler birebir aynı idi. Yanlız Kamil Koç'un getirttiği ithal Daf'larda koltuklar daha rahat, koltuk mesafesi daha geniş, üst kat ön cam ile 1-2/3-4 nolu koltukların arası çok daha geniş kullanılan malzemedeki kalite çok daha fazla idi. Ancak o dönem şoförleri ithal getirtmektense Boronkay, Tezeller ve Dörteller gibi firmalardan bu araçları çok daha ucuza alma yoluna gittiler. Kalitesizlik, otobüslerin gerek motorlarında gerekse de dış karoserlerinde meydana gelen deformasyonlar bu araçları kullanım ömürlerini doldurttu. Nitekim tüm rahatsızlıkların yanında birde çift katlı otobüslerin iç mekanlarındaki basıklıklar işin tuzu birebir oldu ve bir anda hızlı giriş yapan çiftkatlılar bir o kadar hızlı piyasadan silindi.

Bu işte en çok zarar eden Kamil Koç oldu da diyebilirim çünkü o ithal araçlara iyi paralar ödediler. Halbuki o araçlarda orjinal DAF Bus yapımı değildi. Yurdışında tıpkı bir Tezeller, bir Dörteller gibi karosi üretimi yapan bir firmadan alındı o otobüsler, firmanın ismi Berkhof'tur, bugün VDL Group bünyesinde faaliyet göstermektedir.

Şimdi çok uzun bir aradan sonra çift katlılar yeniden gündemde. Bunun sebebi ise artan yolcu talebi ve gelişen teknolojidir. Firmalar farklılık yaratmak istiyorlar, dikkat ederseniz Setra satışları Setra'nın EvoBus bünyesine katılmasından sonraki yeniden yapılanma sonucu değişiklik gösterdi. Eskiden sadece Varanda ve bir kaç otobüs firmasında nadiren gördüğümüz Setra markası şimdi pek çok firmada yer alıyor.

Dediğiniz gibi sayısı 100'ü geçmiyor olabilir ama firmalar Setra konusunda yavaş yavaş hareket ediyorlar. Biten bir davanın yeniden başlangıcı olduğundan O 404 ile karşılaştıramayız o yüzden.
Ama mide bulandıran olay şu, S 431 DT'ye bu kadar para döken bireysel otobüsçüler O 404 zamanında da vardı, o zaman neden Mercedes O 404'ü bu kadar piyasa sürmek için çaba sarf etmedi? EvoBus, Varsan aracılığı ile S 431'i ülkemizde çok güzel birşekilde fuarda tanıttı. Ama O 404 hiç bir zaman fuara getirilmedi. Tıpkı O 404'te olduğu gibi Setranın da parçaları ithal.. :-) çerçeveye geniş bakın. Neoplan bile Man'la birleşmeye neden heves etti sanıyorsunuz?

Alıntı:Linkini verebilirseniz, o tartışmaları inceler, onlara da bir yanıt veririz Tongue Gördüğünüz gibi dilim pabuç kadar Tongue

Dilinizi serbest bıraktığınız gibi gözlerinizi ve zamanınızıda serbest bırakıp biraz araştırma yapabilirsiniz. İngilizce her zaman yeterli ama şayet italyancanızda var ise çok daha güzel kaynaklara erişebilirsiniz. Türkçe olarak yer alan kaynaklar zaten belli.

Alıntı:Tekin Bey, bence biz "bant farkı" ile, "lokal pazar farkı" konusunda anlaşamadık.

Bence sizin daha çok incelemeye ve araştırmaya ihtiyacınız var.

Alıntı:Tıpkı Türkiye'ye, başka bazı memleketlerden farklı olarak tropik iklim paketli, karter muhafazalı otomobiller gelmesi gibi, ithal edilen otobüsler de, ithal edilecek ülkenin koşullarına uygun olarak hazırlanır. Buna verdiğiniz örnek gerçekten de çok güzel: bazı ülkelerdeki güvenlik standartları, otomatik kapıların dışarıdan da açılmasını gerektirir.Bundan dolayı üreticiler, eğer otobüsün gideceği pazar gerektiriyorsa, otobüslerine bu acil durum bileziklerini yerleştirmek zorundadırlar.
Örneğin yurtdışındaki bu Setra317'de S228'de, Starliner1'de, Fortuna'da ve TemSA Diamond'da, ülkemizdeki örneklerinin aksine, kapıları dışarıdan açmak için bilezikler mevcut:

"O bazı ülkelerin standartları gereği" dediğiniz yerler AB üyesi ülkeler olup insan haklarına duyarlı toplumlardan oluşmuştur. O toplumların oluşturduğu büyük sermayeli firmalar sundukları ürünler ile insan hayatına verdikleri değeri bulundukları ve aynı ürünleri sattıkları yerlerde de insan hayatına aynı derecede önem vermelidirler.

Verdiğim güvenlik valfi örneğini çok spesifik olduğundan ve önemli bir nokta olduğundan dolayı lütfen klima veya yağ karteri ile karşılaştırmayın. Bana aynı kategoride bir örnek verin bende "tamam" diyebileyim.

Verdiğim otobüs O 350 biz 1994'te tanışmışız, o dönemde o sistem varmış, şimdi bana nasıl Fortuna ve Diamon'ı söylersiniz? Burada nasıl Starliner 1 ve Setra S317 yazabilirsiniz? O dönemde Starliner satışı şimdiki gibimiydi? Ulusoyda haricinde herkeste Neoplanmı vardı? En çok satan otobüs O 403 olduğundan bant farkını yazdık burada.

Piyasa piyasa diyorsunuz daha yıl bazında bana doğru dürüst bir yazı yazmıyorsunuz. Sizi burada uyarmak zorundayım. Yazacaklarınızı plana koyun! Verdiğiniz örnekleri çerçeveye yerleştirin!

O 403'ün olduğu 1995 yılında Diamond'mı vardı Fortunamı vardı? Neoplan Ulusyoun tekelinde, Setra'da Varan tekelindeydi bu kadar basit. Şimdilerde herkeste Neoplan herkeste Setra var. Üreticiler birleşmiş anlayışlar değişmiş.


Alıntı:Ben elimden geldiğinde "lokal pazar farkı"na örnekler vermeye çalıştım. Tekin Bey, sizin verdiğiniz o403 acil çıkış bilezikleri örneği de, "lokal pazar farkı"na giriyor bana göre.

"Bant farkı"nın varlığını üreticilerin inkar ettiğini söylüyorsunuz. Üreticilerin şiddetle inkar ettiği bir farkın, verdiğiniz 0403 örneğindeki gibi somut olması biraz kuşkulu görünüyor bence.

Bana göre, üreticinin inkar edeceği şey şudur mesela: otobüsün aksında, 3mm civata kullanmak yerine, güvenilirliği kuşkulu olan 2mm civata kullanmışlardır, maliyetten kaçmak için. Bunu ispat etmek de güçtür, kimse de bunun kolay kolay farkına varmaz. Ama çıkıp da, bazı ithal edilen otobüslerde, acil çıkış bileziği kullandıklarını mı inkar ediyorlar? Bunun neyini inkar edecekler ya, somut bir gerçek bu. Smile Herkes biliyor bunu, gizli birşey değil ki...


Ha şunu da söyleyeyim; bana göre Mercedes Benz güvenliğe gerçeten değer veren bir firma olsa, o bilezikleri her otobüsüne koyardı. Bizdeki otobüslere bilezikleri koymamaları, Mercedes'in "güvenli marka imajı" ile hayli çelişiyor. Ancak, fabrikada "bant farkı" olduğu anlamına gelmiyor.

Fortunanında otomatik vitesli modeli var, varmı Türkiye yollarında otomatik fortuna? Madem bana pazar diyorsunuz alın size pazar, Starliner II otomatik vitesli iç piyasa peynir ekmek gibi satılırken Fortuna otomatik niye sunulmuyor? Ne değişmiş pazarda? ne etken olmuş? Farkı ne? Bu ayrımcılık değilde nedir?

Bence benim yazdıklarım üzerinden kendinizi sorularınız ve desr vermeye çalışan yorumlarınız ile tatmin etmeye son verin. Size kısaca araştırın inceleyin diyorum, gidin özel izin alın farbirkaları dolaşın diyorum.

Bna hala yok lokal yok başka birşey diyorsanız benden alıntı yapıp bana mesaj göndermede bulunmayın. Yazdıklarıma da yorum yapmayın :-) Başkada birşey demiyorum.

Yokmu şu allahın forumunda bant farkını bilen duyan biri, ben havaya mı konuşuyorum. Neredesiniz yahu?
Tüm Mesajlarını Bul
Alıntı Yaparak Cevapla
08/09/2008, 02:04 AM
Mesaj: #40
Re: Mercedes Benz O 403 VE O 404 Teknik Sohbet-Yorumlar
Uzun bi cevap yazmıştım ama, kısa kesiyorum artık. Uzatmanın gereği yok. Smile

Merak ettiğim şeyler şunlar:
-> o403'te, yurtdışı otobüslerde bileziklerin bulunmasını, "bant farkına" örnek olarak vermiştiniz. Benim örnek verdiğim Setra, Neoplan ve temSA modellerinde de bant farkı olduğunu söyleyebilir miyiz o halde? Smile Mesela Varan'ın 317HDH'leri, ya da 228dt'leri, Ulusoy'un Starliner'leri, "farklı banttan" mı çıkmışlar?
-> Üreticilerin, "bant farkı"ni inkar ettiklerini söylemiştiniz. Örneğin Mercedes, "Bizim yerli otobüslerimizde de bilezik vardır" mı diyor? Ya da "ithal ettiğimiz hiçbir otobüse bilezik koymadık" mı diyor? Böylesi somut bir gerçeği, nasıl inkar ediyorlar, ne diyorlar? Smile
-> ABD pazarı için üretilen otobüslerde, bazı güvenlik donanımları bizdekinden farklı. Örneğin emniyet kemerleri yok, ve acil çıkışlar alışık olmadığımız şekilde. Bu otobüsler, "farklı bant"tan mı çıkıyorlar? Setra, emniyet kemeri olmayan otobüs ürettiğini inkar mı ediyor?

(Laf aramızda, Fortuna'nın otomatiği var mesela. Ama sadece Kamil Koç'taki birkaç otobüste var. Kimse istemiyor otomatiği :lol: )
Web Sayfasını Ziyeret Edin Tüm Mesajlarını Bul
Alıntı Yaparak Cevapla
08/09/2008, 11:39 AM
Mesaj: #41
Re: Mercedes Benz O 403 VE O 404 Teknik Sohbet-Yorumlar
Alıntı:Merak ettiğim şeyler şunlar:
-> o403'te, yurtdışı otobüslerde bileziklerin bulunmasını, "bant farkına" örnek olarak vermiştiniz. Benim örnek verdiğim Setra, Neoplan ve temSA modellerinde de bant farkı olduğunu söyleyebilir miyiz o halde? Mesela Varan'ın 317HDH'leri, ya da 228dt'leri, Ulusoy'un Starliner'leri, "farklı banttan" mı çıkmışlar?
-> Üreticilerin, "bant farkı"ni inkar ettiklerini söylemiştiniz. Örneğin Mercedes, "Bizim yerli otobüslerimizde de bilezik vardır" mı diyor? Ya da "ithal ettiğimiz hiçbir otobüse bilezik koymadık" mı diyor? Böylesi somut bir gerçeği, nasıl inkar ediyorlar, ne diyorlar?
-> ABD pazarı için üretilen otobüslerde, bazı güvenlik donanımları bizdekinden farklı. Örneğin emniyet kemerleri yok, ve acil çıkışlar alışık olmadığımız şekilde. Bu otobüsler, "farklı bant"tan mı çıkıyorlar? Setra, emniyet kemeri olmayan otobüs ürettiğini inkar mı ediyor?

(Laf aramızda, Fortuna'nın otomatiği var mesela. Ama sadece Kamil Koç'taki birkaç otobüste var. Kimse istemiyor otomatiği )

Önce otomatik fortuna için yazayım. İnsanlar hep böyledir, "istemem yan cebime koy". Aslında otobüste bende otomatiği sevmiyorum, nedenleri şunlar, motor freni yaptırmak için sisteme alışmak biraz zaman alıyor, karlı havalarda istediğin gibi vitesi kullanamıyorsun ve otomatik vitesli araçların bakım masrafı daha maliyetli oluyor.
Ama birde bakıyorsun her yerde Starliner, her yerde Cityliner ve her bazı yerlerde de Setra 431 DT var..iyide bu otobüsler otomatik ne oldu da şimdi bu otobüslerin satışları arttı? Yani o genel kanı değişti bence.

Ben bant farkını ticari araçta tek bir markada olduğunu söyledim ve o markanın bir modeli üzerinden örnek verdim. Sizin sorularınıza alacağınız cevaplar hiç bir zaman sizi aydınlatmayacak.
Temsa firmasını çok iyi biliyorum, avrupada da sık sık karlışaıyorum ancak Temsa'nın Diamon modelinden hiç bir surette kullanmadığım için bant farkı varmıdır yokmudur bilemiyorum. Yalan söylemiş olurum.
EuroLines'da Star1 kullandım ama Türkiyede ki Star1'lere kullanım açısından denk gelemedim inceleme fırsatım olmadı. Ancak Neoplanda bant farkı olduğunu düşünmüyorum. Setranında hiç bir modelini kullanmadım o yüzdende bant farkı varmı yokmu bilemiyorum.
Birleşik Devletlere giden modellerin farklı olduğu bir gerçek ki bu ülkeye gönderilen hiç bir otobüsü Latin ülkeleri hariç başka bir ülkede göremezsiniz. Evet otobüsün emniyet kemeri olmayabilir ama orası öyle bir ülkedir ki insanları polis korkusu almıştır. Hız limitleri bellidir ve o toplumu oluşturan bireyler o limiti aşmamaları gereğinin bilincindedir.
Lakin bant farkından kastettiğimiz unsurlar buna girmiyor.

Bence siz bu konuyu biraz araştırın, bu forumda bunun ne olduğunu bilenlerde burada bildiklerini yazsın.
Tüm Mesajlarını Bul
Alıntı Yaparak Cevapla
08/09/2008, 03:26 PM
Mesaj: #42
Re: Mercedes Benz O 403 VE O 404 Teknik Sohbet-Yorumlar
Alıntı:Laf aramızda, Fortuna'nın otomatiği var mesela. Ama sadece Kamil Koç'taki birkaç otobüste var. Kimse istemiyor otomatiği

Aynı şekilde aramızda kalsın. Tongue otomatik üretilen,iç piyasa da sadece nilüferde olan Travegolarda var. Smile.

Alıntı:Vanhool, Setra, MAN, Neoplan, Bova, Mercedes... Sanırım Volvo ve Scania dışında bütün büyükleri saydık. Valla, bu saydıklarımın hepsi, şehirlerarası otobüslerinde ZF Astronic kullanıyor. Dünyada ve Türkiye'de. Benim sorunluluğuna, sorunsuzluğuna diyecek birşeyim yok. Ama Avrupa'da satılan çoğu otomatik otobüste, ZF Astronic var.


ZF konusunda bir çok kişi kıyaslama yaptığında,bu kıyaslama yapanlarda genelde,ustalar ve kullanıclar Smile Votih'e daha çok savimli bakıyor.


Alıntı:Solo otobüslerde, bugün Mercedes isteyene Voith, isteyene ZF veriyor.

Sadece Ankara'ya Voith 3 vites opsiyonu var.İstanbulda ise malasef bu seçeneğiniz yok.Yeni conectolar örneğidir.

Alıntı:Her üretici, malını pazarladığı ülkenin koşullarına göre, ürününde birtakım değişiklikler yapar. Bunun örneğini ben zaten ben de vermiştim:

Ama sadece teknik anlamda yapar bunuda belirtmek lazım.Örneğin Temsa Diamond 13.

Bant farkını Range Rover'da dahi olduğunu,galerisi olan ithal eden arkadaşımdan dolayı iyi bilirim.


O404 ve ya diğerleri şunu belirtmek lazım,elbetteki ülkmizdeki yollarımızda,sorun olabilir, fakat bu arabaların,çabuk dökülmeleri ve ya,sorun çıkarmaları için geçerli bir sebep değildir.

© Copyright 2006 Magazinulasim.com ve haber.magazinulasim.com tüm hakları saklıdır.Yayımlanan haber makale ve fotoğrafların her türlü hakkı sitemiz ve yazarlarımıza aittir. İzinsiz kullanılması ve çoğaltılması 5846 sayılı ''Fikir ve Sanat Eserleri Yasası'' kanuna göre suçtur.
http://haber.magazinulasim.com/
http://www.facebook.com/magazinulasimcom
http://www.instagram.com/magazinulasim/
http://www.twitter.com/magazinulasim
https://m.youtube.com/c/MagazinulaşımTV
Tüm Mesajlarını Bul
Alıntı Yaparak Cevapla
« Önceki | Sonraki »
Cevapla 


Forum'a Git:


Konuyu görüntüleyenler: 1 Misafir

İletişim | MagazinUlasim.Com | Yukarıya dön | İçeriğe Dön | Hafif Sürüm | RSS