Başlığı biraz güncelleştireyim.

Yukarıda 427 hattında çalıştığı görülen Güleryüz Kobra artık yok.Yerini bir Otokar 290 H otobüse bıraktı.

Bir de 114 hattına alçak tabanlı bir Mercedes-Benz Conecto geldi.Dün ilk defa bindim.Bu otobüs 317 hattındaki Güleryüz'den sonra Ankara'nın gördüğü ikinci alçak tabanlı otobüs.

Aşağıda yazacaklarım İstanbul'lu arkadaşlarım için hikaye gelebilir,onlar alçak taban otobüsleri çok önce tanıdılar çünkü.Benim anlattıklarım Ankara için..

Otobüs görünüm olarak çok güzel.İniş-biniş oldukça kolay.Bir basamakla çıkılıyor.İç görünümünde aksayan bir şey yok.

Şoför mahalli çok güzel.Özellikle işçilik kusursuz.Tavan döşemeleri ,yan döşemeler çok zevkli ve otobüsün genel yapısıyla uyumlu.

Tavanda önde ve arkada iki adet de monitör var,ama çalışmıyordu.

Tavan aydınlatmaları bana O345 leri hatırlattı.Bindiğimde gündüz olduğu için lambaların gücü ve kalitesi konusunda bir şey diyemem.Ama kaliteli duruyorlardı.

Kapı ikazları güzel.Açılıp kapanırken sesli ikaz veriliyor.Ama bazen bu ikaz -nedense- uzun sürüyor ve kafa ütüleyebiliyor.

Camlar çok geniş ve ferah.Dışarıyı görüş güzel.Tavan yüksek,dolayısıyla içi havadar,ama...

Şimdi de gelelim fasulyenin faydalarına:

İçerideki motor sesi bu markaya göre biraz fazla.Neticesinde BMC veya Otokar'da da ses aşağı yukarı bu düzeylerde.

Açılan cam sayısı çok az.Arkada iki adet bizim eski Leyland'ların camları gibi açılabilen cam var.Ama yeterli değil.Dolayısıyla içeride sürekli klima çalışmak zorunda.

İlk bindiğimde klima düşük değerdeydi ve içerisi hamam gibiydi.Daha sonra biletçinin şoföre ikazı ile klima değeri yükseltilince iş biraz düzeldi.Kliması yüksek değerlerde yeterli.

Bu otobüsün en büyük eksikliği koltuklarının dar oluşu.Hele ki biletçinin karşısında bir ters koltuk var ki bir de yanına kolçak koymuşlar bir kişi ancak oturabiliyor.İki kişi oturduğu zaman samimi olmak durumunda.

Diğer koltuklar da dar.Koltuk stili diğer belediye tipi otobüsler gibi değil.Yani her yolcuya ayrı bir koltuk yok.Eski usul bir minder-cik üzerine yanyana iki kişi sığmaya uğraşıyor.

Benim oturduğum koltukta ben cama kendimi iyice yaklaştırmama ve yanıma oturan çocuklu bayan zayıf olmasına rağmen kadıncağız yarısı dışarıda yolculuk etti ve bana da sanki çok yayılmışım gibi arada gıcık gıcık baktı.

Genelde değerlendirecek olursak otobüs çok güzel.Ama bu sorunlara çare bulunması gerekir diye düşünüyorum.

İzlenimlerim böyle.İstanbul , Bursa ve diğer illerde bu otobüsleri kullanan arkadaşlarımın da görüşlerini almak isterim.Yoksa bende mi bir hata var ya da Ankara'ya mı böylesi denk gelmiş.

(01/07/2011 10:42 AM)M.Ali Sade Yazılan:   Başlığı biraz güncelleştireyim.

Yukarıda 427 hattında çalıştığı görülen Güleryüz Kobra artık yok.Yerini bir Otokar 290 H otobüse bıraktı.

Bir de 114 hattına alçak tabanlı bir Mercedes-Benz Conecto geldi.Dün ilk defa bindim.Bu otobüs 317 hattındaki Güleryüz'den sonra Ankara'nın gördüğü ikinci alçak tabanlı otobüs.

Aşağıda yazacaklarım İstanbul'lu arkadaşlarım için hikaye gelebilir,onlar alçak taban otobüsleri çok önce tanıdılar çünkü.Benim anlattıklarım Ankara için..

Otobüs görünüm olarak çok güzel.İniş-biniş oldukça kolay.Bir basamakla çıkılıyor.İç görünümünde aksayan bir şey yok.

Şoför mahalli çok güzel.Özellikle işçilik kusursuz.Tavan döşemeleri ,yan döşemeler çok zevkli ve otobüsün genel yapısıyla uyumlu.

Tavanda önde ve arkada iki adet de monitör var,ama çalışmıyordu.

Tavan aydınlatmaları bana O345 leri hatırlattı.Bindiğimde gündüz olduğu için lambaların gücü ve kalitesi konusunda bir şey diyemem.Ama kaliteli duruyorlardı.

Kapı ikazları güzel.Açılıp kapanırken sesli ikaz veriliyor.Ama bazen bu ikaz -nedense- uzun sürüyor ve kafa ütüleyebiliyor.

Camlar çok geniş ve ferah.Dışarıyı görüş güzel.Tavan yüksek,dolayısıyla içi havadar,ama...

Şimdi de gelelim fasulyenin faydalarına:

İçerideki motor sesi bu markaya göre biraz fazla.Neticesinde BMC veya Otokar'da da ses aşağı yukarı bu düzeylerde.

Açılan cam sayısı çok az.Arkada iki adet bizim eski Leyland'ların camları gibi açılabilen cam var.Ama yeterli değil.Dolayısıyla içeride sürekli klima çalışmak zorunda.

İlk bindiğimde klima düşük değerdeydi ve içerisi hamam gibiydi.Daha sonra biletçinin şoföre ikazı ile klima değeri yükseltilince iş biraz düzeldi.Kliması yüksek değerlerde yeterli.

Bu otobüsün en büyük eksikliği koltuklarının dar oluşu.Hele ki biletçinin karşısında bir ters koltuk var ki bir de yanına kolçak koymuşlar bir kişi ancak oturabiliyor.İki kişi oturduğu zaman samimi olmak durumunda.

Diğer koltuklar da dar.Koltuk stili diğer belediye tipi otobüsler gibi değil.Yani her yolcuya ayrı bir koltuk yok.Eski usul bir minder-cik üzerine yanyana iki kişi sığmaya uğraşıyor.

Benim oturduğum koltukta ben cama kendimi iyice yaklaştırmama ve yanıma oturan çocuklu bayan zayıf olmasına rağmen kadıncağız yarısı dışarıda yolculuk etti ve bana da sanki çok yayılmışım gibi arada gıcık gıcık baktı.

Genelde değerlendirecek olursak otobüs çok güzel.Ama bu sorunlara çare bulunması gerekir diye düşünüyorum.

İzlenimlerim böyle.İstanbul , Bursa ve diğer illerde bu otobüsleri kullanan arkadaşlarımın da görüşlerini almak isterim.Yoksa bende mi bir hata var ya da Ankara'ya mı böylesi denk gelmiş.

M.Ali Sade ağabeyimin hikaye tarzındaki yazısını 3 kere okudum bu 4. okuyuşum beğendiğimi söylemekten kendimi alamadım. Tabi yorum yapmakta o kadar usta olmasamda bildiklerimi aktarayım. Bilindiği üzere istanbulda da alçak tabanlı otobüsler yaygın ve hergün seyahat etmemiz kaçınılmaz durumda, ayrıca şuanda Erguvan renkli otobüslerinde piyasada olması nedeniyle çok sık kullanılmakta. Şuana kadar bu otobüslerde koltukların birleşik olması dışında tüm söyledikleriniz ( motor sesi, klimanın çalışması, iniş ve biniş kolaylığı, şoför mahali ve iç tasarımları) aynı durumda. Conecto ve diğer araçlarda koltuklar dar olmasına rağmen ayrı ayrı dizayn edilmiştir. Ekleyeceklerim bunlar. Saygılar..