Resim kaynak: Akif Kayıkçı, Mehmet Gökçü

FOTOĞRAFLAR VE HİKAYE İZİNSİZ KULLANILAMAZ.

Model 03500 Mercedes Benz Otobüs görüldüğünde ilk etapta burunlu otobüslerde yanlış başlığa yüklenmiş, resim yerine “bula bula” bunumu yüklemiş? Veya Osman Sezai Ağabey ihtiyarlamış herhalde başlıkları şaşırıyor ,hatta kafayı mı yemiş? Diyenler de olabilir…Her türlü eleştiriye açık bir kişi olarak burunlu Mercedes-Benz’lerin piyasaya çıktığında benim doğup büyüdüğüm Safranbolu – Karabük’te tercih ve memnuniyet nedenlerini acizane fakirane anlatırken sizlere bu modelin öyküsünü de aşağıda anlatmağa çalışacağım…

Memleketimizde ilk taşımacılık devirleri yurdumuzun her yerinde olduğu gibi genelde kamyonla yük taşımacılığı ve yükün üstünde veya kamyon boşken kasada yolcu taşımacılığı olarak başlamıştır…O zamanlar yolda bulunnmadığından çoğu yerde Tren yollarının yanındaki servis yolları kullanılarak taşımacılık yapılmıştır…Zamanla açılan stabilizede olsa yollar kullanılarak kaptı kaçtı denilen kamyonet arkası tahtadan karoser veya şimdiki minibüsler misali araçlarla yapılmağa çalışılmış….
Neyse yukarda bahsettiğim memleketimizdeki otobüscülüğün geçmişi ile ilgili konulara burada girmeyeceğim….Onunla da ilgili teferruatlı yazıyı ayrıca karınca kararınca hazırlamağa çalışıyorum. O 3500 Mercedes başlığında da bahsetmiştim. Burunlu Mercedes-Benz devrine gelerek bu zamanı anlatmağa çalışacağım…. Birde Mercedes-Benz Otobüslerin en çok kullanılan 03500 modelininde özelliklerine ilgili başlığında bahsetmiş olduğumuzdan burada otobüsün teknik aksam vs. özelliklerine pek girmeyeceğim çünkü mazot depo kapağının güzelliğinden bahsetsek altı sayfa sürüyor….Burada amaç otobüslerin kullanımı ,yolculuklara katkısı,anılar vs. anlatımı olarak düşünüyorum…



Akartürk Oteli Beyazıt-İstanbul yanda Akarsu Turizm Mercedes-Benz Otobüsü

Resim kaynak: Sıtkı Özdemirler-Cemal Akarsu

Burunlu Mercedes-Benz Otobüslerin ya kamyon üstüne otobüs karoseri yaptırılması yada orijinal otobüs olarak piyasaya girmesiyle memleketimizdeki bazı kişiler bu araçlardan almağa başlamışlardır.

O zaman yollar her nekadar stablize de olsa bu otobüslerin koltuklarının konforu , aracın süspansiyonu,kullanışlılığı,sağlamlığı bu araçları hem yolcu olarak hemde işletmeci olarak tercih etmeğe yöneltiyordu.

1949 Yıllarında (Topal Selim ) Selim Atay burunlu Mercedes alarak “ATAY” Turizmi kurmuştur.Sonra Abdi Akarsu burunlu bir mercedes alarak “AKARSU” Turizmi ,daha sonra da Gabeli Mustafa,Ahmet Kayıkçı ve yakın çevreden birkaç kişi bir araya gelerek üç adet burunlu Mercedes’i birkaç yıl önce kurulmuş olan “GÜVEN” Turizme getirirler…Böylece o zamanlar nüfusu tahminimce on bin civarında olan kasabamızda üç tane otobüs şirketi kurulmuş olur…memlekette bir birlerine yakın yerlerden bilet kesilir…

O zamanlar “Topkapı” garajları falan yok….Her bölgenin gide gele adres bellediği oteller var…İstanbulda’da oraya gidilir…Otobüsler yocuyu orda indirir…Bagaj orda açılır…Araba dönüşüne kadar isteyen orda kalır..Kaptan orda kalır..Aynı zamanda oteller otobüsle gelenler yer için ayırırlar ve gerekirse bilette keserler idi…Otel sahibi devamlı gidip gelen insanları tanıdıkça İstanbul’da adres arama işlerinde ,mal ve malzeme işlerinde ellerinden geldiğince yardımcı olurlardı…Otobüs-Yolcu ve Otel dayanışması doğmuş… Yıllarca böyle sürmüştü…Memleketten telefon edilir hem yer ayırtılır hemde dönüşe bilet ayırtılırdı…İşte yukardaki resim Safranbolu ve Karabük’lülerin İstanbul’daki bahsettiğim Beyazıt- Mercan’daki Otel Akartürk Otelidir. İlk İstanbul’a geldiğimde bahsettiğim otelde bende bir müddet kaldım…Durumu iyi olmayanlara göre de daha ucuz durumda biraz aşağıda “Evliya Han” vardı….

Aşağıdaki resimde de İstanbul’dan artık dönmek üzere olan otobüsün bagajını tavana yüklemeğe çalışan (Taşımacılık dilinde “sarmağa çalışan”) mahalle ve okul arkadaşım Sıtkı Özdemir’in babası rahmetli Akarsu Turizm’den Mehmet Özdemir Ağabey’imiz görülmektedir…

   

Resim kaynak: Sıtkı Özdemirler-Cemal Akarsu

Atay Turizm,Akarsu Turizm ve Güven Turizm arasındaki dostluk derecesindeki “tatlı rekabet” biterek ilerleyen zamanda memleketimizdeki otobüs firmaları “Güven”Turizm olarak birleşmiş böylece uzun yıllar tek firma olmuştur…Bu bahsettiğim firmalar ve otobüslerinde çalışanlar hep yakın çevremizdedir.Çoğuyla çok yakın komşuluk ilişkilerimiz vardı…

Çok yıllar sonra devrin zamanın durumuna göre daha başka firmalar kurulmuş otobüsler ve yollar çok değişmiştir....İlerde konu ile ilgili gelişmeleri anlatmaya çalışacağım...Yine biz nostalji konumuza dönelim..

Bir anımı sizlerle paylaşmak isterim….Eskileri anlatırken konu otobüs de olsa ister istemez dostluk ,iyilik ögeleri ağır bastığından insanın içi coşuyor…

Ben dokuz yaşlarında iken hastalandığım ateşli bir hastalık neticesi yataklara düşmüştüm....O devirlerde Dr. falan yakınlarımızda yok…Geçer iyileşir misali ateş gittikçe artmaktadır…Ben sadece şunu hatırlıyorum…Artık kaçıncı gün bilmiyorum… Başucumda bekleyenlerin ”Sabaha çıkmaz dediler” sözlerini duyuyorum…Bazende çok kötü rüyalar gördüğümü hatırlıyorum..Yine bu sayıklamalar arasında “domates” istemişim…Dışarda da lapa lapa kar yağıyor…Ne domatesi? Nerden buluyorsun? Şimdiki gibi marketler mi var? Yanımda annem,babaannem çaresizlikten ağlıyor….

Komşular hep başımızda öleceğiz ya! Komşumuz Akarsu Turizm sahibi Abdi amcanın hanımı Fatma Teyze domates bende var! Diyor…Yahu nasıl olur! Hem de bu mevsimde! Fatma Teyze yazdan küçük domatesleri kavonoza değişik bir usulde “konserve” yapmış…Bize bir kavonoz verdi….Bir mucize karşılığı ben bundan yeteri kadar yedikten sonra iyileştim….Bununda sebebini kırk yaşımdan sonra öğrendim…. Domatesi kışa kadar saklamaya yarayan yani konserve yapmağa yarayan ilaç diyelim Aspirin etkisi yaptığından ateşlenmeğe yol açan mikropları imha ettiğinden bizi iyileştirmiş…Dr. değiliz haddimize de değil zaten bu arada konumuza dönelim…İşte eskiden firma vs.farkıda olsa insanlarda dostluk ,sevgi ve yardım severlik vardı…

   
   
   
   


Rahmetli Mehmet Özdemir Yolcuları indirdikten sonraİstanbul-Zeytinburnu Sahilinde bir serinleme molasında

Resimler kaynak:Cemal Akarsu-Mehmet Gökçü


Akarsu Turizm Sahibi Abdi Akarsu,araç çamurluğunda ayakta duran oğlu Cemal Akarsu

Resim Kaynak: Rahmetli babam Necati Taşören



Abdi Akarsu’nun oğlu Cemal Akarsu’nun sünnet töreni
   
Resim kaynak.Cemal akarsu-Mehmet Gökçü

Güven Turizm kurucularından Ahmet Kayıkçı memleketimizde ilk acenta olarak 1949 L5000 Mercedes- Benz kamyonu da alan kişidir.Bu kamyonuda şöför olarak İstanbul’dan rahmetli babam getirmiştir…Araç kamyon olarak kullanılmıştır…

Rahmetli Ahmet Kayıkçı İstanbul Mercedes-Benz Acentasından otobüs karoseri konulmak üzere zamanla çok sayıda şase araç ve orijinal Mercedes-Benz otobüs de olmak üzere çok sayıda araç almıştır.Bölgemiz yakınlarında bulunan kişi ve kuruluşlarında Mercedes-Benz kullanmaları için şayanı tavsiyeleri olmuştur. Alımlarında da önderlik etmiştir…Bu ilgilerine karşılık Mercedes-Benz’in Almanya’daki fabrikası 1949 Yılında 03500

Mercedes-Benz otobüsün maketini hediye etmiştir…
Çocukluğumuzda vitrinde izlediğimiz oynamamıza izin verilmeyen günümüze kadar elden geldiğince iyi korunmuş resimleri de üstte olan bu makettir…

Kayıkçılar bizim yakın komşularımızdır… İkinci bir anımı da paylaşarak konuyu bitireyim….Ben doğduğumda dedemin acil bir işi çıkıyor…İsmimin konulması içinde yakın komşumuz (Rahmetli) Kayıkçıların İbrahim Efendi’ye (Rahmetli Ahmet Kayıkçı’nın babası) Rica ediliyor….Benim ismimi kendisi”Osman Sezai” olacak diyor…. Yani isim babamız….Hepsi nur içinde yatsın…..

Konu memleket olunca Mercedes-Benz olunca bir iki karalayım derken sizleri sıkmam istemem….Bu işte kendimi yetkilide görmüyorum…Yalnız yazılanların bana ait olduğu….Resimlerden sorgu sual edilmesi durumunda ise yakınlık derecelerini vurgulamaya çalıştığım dostlarımın arşivime katkısı olduğunu belirterek şimdiye kadar hiçbir yerde bulunamayacak büyük bir hatıra resmide aşağıda beğenilerinize sunarım….

   

Güven Turizm Otobüsleri...

Resim kaynak : Rahmetli Cemal Mermer

NOT: Cemal Mermer babamın samimi arkadaşıdır.Beraber piyasa da çalışıp,beraber D.Ç. İşletmelerine girip beraber emekli olmuşlar…..Beraber aynı gün vefat etmişlerdir.… Cenaze namazları aynı camide kılınıp…Aynı mezarlığa gömülmüşlerdir….

Bana sorarsanız burunlu Mercedes-Benz'le ilgili konularda daha işin başındayım...İlerleyen günlerde kısmet olursa yine "magazin ulaşım" farkıyla görüşürüz....

Saygılarımla....

Osman Sezai Taşören

Bu güzel yazı adeta tarihe ışık tutmuşdur.Otobüsçülükle birlikte gelişen,konaklama hizmetinin de nerelerden başladığını anlatmıştır bize.

Evet Osman Ağabey bana anlattığınız gibi bu model oyuncakların benzeriyle küçükken oynadığımı hatırladım,bir O 302 mercedes'in birebir büyük maketi Beykoz Denizcilik Meslek Lisesin'de görev yapan bir aile dostumuz hocamızın evinde vardı,misafirliğe gittiğimizde,vazgeçilmez oyuncağımdı .Benim için adeta,ilk başlangıç noktası o zamanlarmış demekki...

Okurken vay be, nerelerden geçmiş bu sektör demeden edemedim.Ama o eski cefakarinsanlar,cevval insanlar yok artık.

Bu mesaj yazı,anı falan değil gerçek bir belgesel olmuş.

Osman Sezai üstadımın o akıcı anlatımı da apayrı bir keyif katmış.Üstadım eline diline sağlık.

Yazdığın bir noktaya ben de kesinlikle katılıyorum.Gerçekten bu Mercedes-Benz öyle araçlar yaptı ki burada en ufak bir parçasını (depo kapağı örneğinde olduğu gibi) anlatmak için sayfalar yetmez.Sadece otobüs de değil,otomobiliyle,kamyonuyla,askeri aracıyla ,traktörüyle bu marka bambaşkadır.

Bu değerli paylaşım için tekrar teşekürler.

Osman Sezai Üstad, ne yapmışsın öyle. Sanki bir belgesel kitap veya film ve bende içinde o anı yaşıyorum gibi, Oldum.
O zamanların dostlukları, özverileri ve haliyle yolculukları artık yok.Ama sizin gibi üstadlar ve onların yazdığı Magazin Ulaşım var.
O yılların otobüsçüleri, insanlarının yeri ayrıyken otobüsleri ve diğer araçlarında kendine has (yapıları, tasarımları) ''kişilikleri'' var-mış.
Şimdilerde ise o günlerin bereketi ve insanların yardımseverliğininin, dostluğunun binde birini bulsak yüzümüz gülecek..
Maket deyip geçmeyin, az kalsın bir kitap olacak-tı.
Ellerine sağlık üstadım.

Yerli Araç Kullan TÜRKİYE Kazansın.Bizim İnsanımız KAZANSIN.
http://www.otometre.com
http://otorama.blogspot.com

Linkte "Aslan Pençesi" adlı, Ayhan Işık'ın hem bir firma sahibi hemde bir kaptan şöförü canlandırdığı 1966 yapımı siyah-beyaz bir film var.
Bu filmi İzlemek sanıyorum ki Osman beyin ve burunlu mersedesleri bilen pek çok arkadaşın hoşuna gidecek. Film akışı içinde otobüsün yakın plan tüm detaylarını görmek mümkün.
Keyifli seyirler ve yeni canlanacak hatıralar diliyorum. Film 9 ayrı 10 dakikalık bölüm halinde, peşpeşe yükleyip izleyebiliyorsunuz.