Cevapla 
 
Değerlendir:
  • 1 Oy - 5 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Muavinler ve anıları
19/12/2007, 11:12 PM
Mesaj: #13
Re: Muavinler ve anıları
Harem?den çıkıp Trafik?teki yolcuları da aldıktan sonra otobüste 5-6 kişilik yer kalmıştı.Bu yüzden Mehmet kaptan normal şartlara göre daha yavaş seyrediyor ve yoldan çıkabilecek yolcuları yani amiyane tabiriyle ördekleri takip ediyordu.

Tuzla Kavşağı?nda iki yolcu el kaldırınca Mehmet kaptan hemen sağa yanaşarak durdu.Ahmet arka kapıyı açarak önce yolculara ?neresi?diye seslendi.Kısa mesafe yolcuları olmadığından emin olduktan sonra onları aceleyle içeri aldı.Mehmet kaptan sağ aynadan yolcuların bindiğini gördükten ve Ahmet?in çaldığı ıslığı duyduktan sonra hareket etti.

Ahmet yolcuları 37-38 numaralı koltuklara oturttu.Yolcular arkada olduğu gerekçesiyle yerlerini beğenmediler.Oysa ki koltuk aralığı olarak en geniş ve kış yolculuğu için altındaki kaloriferi ile en ideal yolculukların yapılabileceği O302?nin en güzel yerlerinden birinde yolculuk yapmakta olduklarının farkında bile değillerdi.

Ahmet yolculardan parayı da tahsil ettikten sonra cebinden çıkardığı küçük fişe kaç yolcu bindiğini , nereye gideceklerini ve aldığı parayı yazarak Mehmet kaptana götürdü.Mehmet kaptan Ahmet?ten gerekli malumatı aldıktan ve fişi inceledikten sonra fişi ikiye katlayarak iç lamba düğmelerinin arasına kıstırdı.Daha sonra bu fişlerden Ahmet?ten toplanan parayı tahsil edecekti.

İç lambaların sönmesinden sonra Ahmet tabureyi kapıp Mehmet kaptanın yanına gitti.Aslında otobüsü yanaştırması konusunda ustasının takdirlerini bekliyordu.Ama Mehmet kaptan hep havadan sudan konuştu,konuya hiç değinmedi.Ama Ahmet?in şoförlüğünü de beğeniyordu.Çünkü zaman zaman yolcular indiğinde ona direksiyonu teslim ettiği zamanlar oluyordu.Ama Ahmet?in direksiyona tamamen oturabilmesi için önce işi iyice pişirmesi ardından ağır vasıta ehliyeti alması ve peşinden de beş yıl beklemesi gerekiyordu.

Hereke?de çimento fabrikasının önünden bir Ankara yolcusu daha bindi.Ahmet onu da arka beşliye yerleştirdikten sonra yine fişi yazıp kaptana götürdü.Taburesine oturduğunda ön farların ışığında pırıldayan ince kar tanelerini gördü.Bu kar artarsa bu gece de sıkı geçeceğe benziyordu.

(Devam edecek)


Saygıdeğer arkadaşlarım,

Bayram dolayısıyla bir kaç gün bilgisayar başından uzakta olacağımdan dolayı şimdiden Mübarek Kurban Bayramınızı tebrik eder; sizlere, ailenize ve ülkemize hayırlara vesile olmasını Yüce Allah?tan dilerim.

Bayram ertesi muavinimiz yine yollarda olacak ve bize eski otobüscülük anılarını yaşatmaya devam edecek.

Bütün otobüs camiasına ve sitemiz üyelerine tekrar hayırlı bayramlar diliyorum...

Çok çok selamlar.
..

Herkese Selamlar...

Sitede yayımlanan fotoğrafların her türlü hakkı sitemiz ve yazarlarımıza aittir.İzinsiz Kullanılması ve Çoğaltılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
magazinulasim@yahoo.com
Tüm Mesajlarını Bul
Alıntı Yaparak Cevapla
30/01/2008, 09:25 AM
Mesaj: #14
Re: Muavinler ve anıları
Bizim muavinler de sitenin ulaşılamaz olduğunun farkına varmış olacaklar ki hepsi uykuya dalmışlar.Zaten bu muavin milletini pek de boş bırakmaya gelmez işin doğrusu.
Mutlaka bir pislik yaparlar Big Grin Big Grin Big Grin .İşte muavinlerimiz yine yollardalar.Şu günlerde gündem kar yağışı ve kış ya, şansımıza da muavinlerin kış anıları denk geldi.Gün aşırı muavinlerimizle birlikte olmaya devam edeceğiz.

Herkese selamlar...

Kaynaşlı?ya yaklaştıklarında trafiğin ileride kesilerek trafik ekibinin özellikle de ağır vasıtalara zincir taktırdığını gördüler.Halbuki yerde de kar ve buz yoktu.Zincir gereksizdi.

Yolun sağ tarafı zincir takan TIRlarla doluydu.TIRların çoğu da Roman Diesel markaydı.Mehmet kaptan bu marka TIR ları hiç sevmezdi.Özellikle virajlı rampalarda bu hiç çekmeyen upuzun araçları sollayabilmek maharet isterdi.

Mehmet kaptan yolun sağındaki TIRları geçerek önündeki benzin istasyonuna girdiğinde zincir taktıran ekip de istasyonun dışında kalmıştı.İstasyonun çıkışında ön tarafa baktı,zincir takıp ilerleyen Bulgar TIRları vardı.Bir de arkayı kolaçan etti,trafik ekibinin kendisini görebilmesi mümkün değildi.Yavaşça oradan sıvışarak yola koyuldu.

Aslında zinciri gerektirecek bir durum olsa Mehmet kaptan da takardı.Ama o ortamda zincir takmanın hem bir saatlik bir gecikmeye,hem boşuna yorgunluğa,dahası kuru yerde gidildiği için lastiklere ve de zincirin kısa sürede koparak kasaya zarar vereceğini iyi biliyordu.O yüzden daha dikkatli olarak devam edip gitmişti.

Bu işe en çok da Ahmet sevinmişti.Çünkü zincir takılacak olsa işin büyüğü ona çıkacaktı.Sevincinden torpidodaki kolonya şişesini çıkararak kaptana ve önde uyumayan iki yolcuya ikram etti.

Bolu Dağı?nı çok rahat bir şekilde tırmandılar.Bir ara yoğun bir sis bulutuna rastlamaları haricinde bir zorlukla karşılaşmadılar.İnişte sis de kaybolmuştu.Mehmet kaptan vitesi dörde almış,ayağının altındaki egzost freni düğmesini kullanarak keyifle ve yavaş yavaş iniyordu. Bu frenin pıstları arasında Ahmet?in de yorgunluktan ve önden yüzüne doğru tatlı tatlı üfleyen kaloriferden iyice uykusu gelmişti.Ama uyuyabileceği boş koltuk yoktu.Mecburen Ankara?ya kadar sabretmesi gerekecekti.

Aslında Mehmet kaptanda da aynı sıkıntı vardı.Dün geceden de epey badireli bir yolculuk yaptığından ve uykusunu da tam olarak alamadığından oldukça yorgundu.Bazı firmalarda bu yolda iki şoför uygulaması başlamıştı.Keşke bizim patron da bu sisteme geçse diye aklından geçirdi.Uykusunu açmak için camı çok hafif aralayarak içeri temiz ve serin hava girmesini sağladı.Ahmet?e torpidoda bulunan Gripini ve bir şişe su getirmesini söyledi.Gripin içerisinde bulunan yüksek doz kafein uykuyu oldukça güzel dağıtırdı çünkü.Kocaman hapı yutarken biraz zorlansa da yine de yutabildi.

Molayı bu defa Yeniçağa?da yeni açılan bir tesiste vermeye karar verdi.Uykusunu dağıtmak için sürekli bir şeylerle meşgul olarak gecenin karanlığını yararak yoluna devam etti.

Herkese Selamlar...

Sitede yayımlanan fotoğrafların her türlü hakkı sitemiz ve yazarlarımıza aittir.İzinsiz Kullanılması ve Çoğaltılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
magazinulasim@yahoo.com
Tüm Mesajlarını Bul
Alıntı Yaparak Cevapla
13/02/2008, 10:00 PM
Mesaj: #15
Re: Muavinler ve anıları
Muavinlerin anılarından yola çıkarak eski yolculukları ve eski otobüsleri anlattığımız bu başlıkta epeyden beri anıların durduğunun farkındasınız herhalde.Aslında bunun sebebi biraz da benim ihmalkarlığımdan oldu.Çöken eski bilgisayarımda kayıtlı olan bu anıları bölüm bölüm sizlere sunuyordum.Ama bilgisayar içindeki hiç bir şey kurtarılamadan uçunca muavin Ahmet de anılarıyla uçup gitti.Eski bir muavin olarak yedek lastiğin önemini bilsem de bu anıları yedekleme konusunda stepnenin yerinden dahi haberi olmayan kimi berber elli şimdiki zaman muavinleri gibi oldum.Toparlayabildiğim ölçüde muavinlerimiz anılarını anlatmaya devam edecekler ama zaman zaman aksarsa kusuruma bakmayın.Herkese selamlar...


Ahmet mola sonunda zor bela bir bardak çay içebilmişti.Araba durduğundan itibaren önce bütün lastikleri kontrol etmiş,daha sonra boş su şişelerini dolularıyla değiştirmiş,ön camı ve aynaları bizzat yıkamış,koridoru komple süpürüp çöp kutularını boşaltmış ve son olarak da otobüs içerisinde çocuğunun bezini değiştiren bir bayanın içerinin kokusuna yaptığı olumsuz etkiyi yok etmek üzere kaloriferlere vanilya tozu serpmişti.Sıcak kalorifere değen vanilya anında buharlaşarak çok hoş bir koku yaymış ve pis kokulardan eser kalmamıştı.Ama Ahmet de iyiden iyiye yorulmuştu.

Halbuki bu Yeniçağa molası Mehmet kaptana çok iyi gelmişti.Hem içtiği demli çaylar,hem aldığı ilaç ve hem de serin ve çivi gibi hava uykusunu tamamen dağıtmıştı.Moladan çıkarken de mahsus oyalanmış ve yanında hareket etmek üzere olan bir diğer O302 nin ondan önce çıkmasını beklemişti.Bu da Mehmet kaptanın ustasından öğrendiği bir formüldü.Yolda ona yetişmeye çalışmak,onu geçip tekrar yol vermek gibi bir takım hareketlerin de meşguliyetle uyku engelleyici yönü vardı.

Ahmet arka taraftan yolu gözetleyerek kaptana ?serbest? komutunu verdikten sonra kolonya servisi için ön tarafa geldi.Öndeki otobüsü görünce Mehmet kaptanın amacını anlamıştı.Nasıl ki Mehmet kaptana ustası bu işi en ince ayrıntısına kadar anlatmışsa Mehmet kaptan da Ahmet?i aynı şekilde yetiştirmek istiyordu .Ama Ahmet de yapacağı büyük hataların sonucunda sopayı yiyeceğinden emin olduğu için çok dikkatli olmaya özen gösteriyordu.Muavin olmak demek zaten otobüscülüğün okulunda okumak demekti.Bu okul zaman zaman çok yorucu,sıkıcı ve hatta üzücü olmakla birlikte mesleğin inceliklerini başka türlü öğrenebilmek mümkün değildi.Ama zaman içerisinde işi öğrendikçe ve hele de otobüsün direksiyonuna oturmanın zevkine varılınca çekilen sıkıntılara razı olmak gerekecekti.O yüzden bazen ustasından olmayacak tepkiler alsa bile Ahmet sabırla işine sarılarak en iyi şekilde yapmaya gayret ediyordu.

Önlerindeki otobüsle adeta oynayarak Ankara girişine kadar geldiler.Artık uykudan ve yorgunluktan eser kalmamıştı.Çiftlik kavşağında birkaç yolcuyu indirdikten sonra artık önlerinde sadece iki üç dakikalık yol kalmıştı.Terminale girdiklerinde kolayca çıkabilmek için hemen sağ tarafta yolcuyu indirip Yenimahalle?de arabayı park edecekleri yere doğru yollandılar.
Mehmet kaptan aslında cam sileceklerinin lastiklerini değiştirmek istiyordu.Hele ki kendi önündeki artık iyice bozulmuştu ama bu işleri yapacak dermanı kendisinde bulamadı.Ahmet?e biraz para vererek dinlendikten sonra sanayi sitesinden lastik alıp gelmesini ve değiştirmesini söyledikten sonra uyumak üzere park yerinden ayrıldı.

Ahmet hiç bir şeye el sürmeden direksiyona oturdu.Önce radyoyu açarak uzun dalgada Ankara radyosunu buldu.Daha sonra da kaloriferleri son haddinde açarak içerinin iyice ısınmasını sağladı.Kaloriferi kapatıp motoru stop etti.Arabanın en sıcak yeri olan 37-38 numaralı koltukların ikisini de yatırarak ve üzerine de battaniyeyi alarak uykuya daldı.Rüyasında yeşil-siyah As Turizm renklerine boyanmış bir O302 ile Aydos rampasına tırmanıyordu.

Herkese Selamlar...

Sitede yayımlanan fotoğrafların her türlü hakkı sitemiz ve yazarlarımıza aittir.İzinsiz Kullanılması ve Çoğaltılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
magazinulasim@yahoo.com
Tüm Mesajlarını Bul
Alıntı Yaparak Cevapla
16/10/2008, 12:38 AM
Mesaj: #16
Re: Muavinler ve anıları
Sene 1981 yılı aralık ayı.Muavin Ferit 1973 model 0302 Mercedes Benz otobüs ile Bursa YILMAZ turizm Ankara Bursa-Balıkesir-Çanakkale ve İstanbul hattında kendi otobüslerinde muavinlik yapmaktadırlar.Şoförleri ise Efsane ÇETO ve Kuru İsmail dir.47 günlük olan turu tamamlamışlar,tek yatları olan bu gecenin tadını çıkarmak ve iyice uyumanın hayalini kurarak,Ankara Aşot'ta 3 kat üzerine yapılımış,bodrum katında otobüslerin yıkandığı,diğer katlarında otobüslerin park ettiği otoparkta araç temizliğini ve bakımını yapmış,3 numaraya oturup bacaklarını uzatmış şekilde radyo dinliyor.Açmış oldugu radyoda kısa dalgada polis radyosu çalıyor.Çanakkale iskelesinden almış oldugu kaçak Marlboro sigarayı etrafı kolaçan ederek yakıyor.Amcasına yakalanmaktanda çok korkuyor.

Bu arada yanında araçlarıyla uğraşan Dadaş'ın otobüsü ve personelini seyrediyor.Ferit içinden aynen şunları söylüyor...

-Bu havada Erzurum'a gidecekler.Vay be bulunurmu.?İşleri çok zor diye hayıflanıyor...Bu düşüncelerle bizim Ferit günlerin uykusuzlupu ile dalıyor uykuya...
Tam dalmışken güm güm sesleri ile uyanıyor.Biri arabaya vuruyur.Fırlıyor ne oluyor diye.Gelen Yazıhaneci seni Ali Erol cagırıyor diyor.(Ali Erol Yılmaz turizmin ortagı ve yöneticisi.Tanrıverdi ve Yılmaz aynı kişilere ait)Ferit hemen yüzünü yıkayıp 2 nolu yazıhaneye koşuyor.Bankonun önünde olanca haşmeti ile dikilmekte olan Ali Erol ;
Ferit.... Tanrıverdi'nin akşam 19.00 Erzurum-Ağrı-Dogubeyazıt arabası arızalanmış,araba dolu gidermisin diye soruyor.Ferit şaşkın ama cin hemen bu seferde kaç lira kar edecegini düşünüyor ve komisyonsuz olursa giderim diyor..Ali Erol hazırlan komisyon işini ben hallederim diyor.Şoförlerini ve Aşot'un kralı 0302 sini hazırlayan Ferit,arabası perona girdikten sonra Erzincan ve Tercanı,sağa otogarları sola olmak üzere bagajları alıyor.O arada Tanrıverdi görevlileri aracın önüne bezden Tanrıverdi yazısını takıyorlar.Ferit hesabı alıp hemen Tanrıverdi peronunun yanındaki çıkış noktasına koşuyor.Çıkış para ve işlemlerini bitirip Aşot'tan çıkarak hipodrom Emniyet yönüne dönecek otobüsüne Bosfor yazıhanesinin önündeyken otobüse tüm süksesiyle birlikte kapını koluna yapışıp koşarak atlıyor.Kapı açık geriye bakarak bir süre yol alıyor.
Ferit yaşca küçük ama biliyorki bu seferin Yozgat'a kadar olan kısmı önemli degil.İş ondan sonra Arka yatakta yatan Çeto ile bir süre üzerinde oturdugu buzdolabından muabbet eden Ferit ona sen biraz uyu ben seni kaldırırım dedikten sonra hem yolcuyu kontrol etmek ve hemde Kuru İsmaille sigara içmek için öne gidiyor.Kayaş,Elmadağ,Kırıkkale,Yağlı derken dönemin en sükseli tesislerinden olan Yozgat Esentepe'ye giriyorlar.Ferit o kırmızı kapaklı Niksar Ayvaz suyundan alıp dolabı doldurayım diyor.Ferit arka kapıdan 30 dakika yemek molası diye bagırıp takozu kaptıgı gibi atlıyor buz gibi havanın oldugu Yozgat Esentepe tesisine..Takozu koyup , -Bırak.....diye şoföre sesleniyor.Hemen Lastikleri kontrol edip,motora ve arabanın diğer yerlerini kontrol ettikten sonra sucuya yapacaklarını anlatıyor.Sakın arabayı yıkama dyede tembih ediyor.
Alıntı Yaparak Cevapla
18/10/2008, 02:33 AM
Mesaj: #17
Re: Muavinler ve anıları
[Resim: adil1hx8.th.jpg][Resim: thpix.gif]
Alıntı Yaparak Cevapla
18/10/2008, 03:06 AM
Mesaj: #18
Re: Muavinler ve anıları
Yukarı sahifedeki 0302 ile fotografını gördüğünüz Ferit ve 0302 anılarına devam edelim.....

Esentepe tesislerini loca bölümünde karnını doyuran Ferit masaya şefin bahşişini bırakarak ustasına sorar.Çeto'yu kaldırayımmı..?Kuru İsmail ;Bırak yatsın der.Ferit şef'e arabayı topla diye tenbih edip,koşarak otobüsün yanına gelir.O arada Anons başlamıştır.....

..Ankaradan Erzincan Erzurum Ağrı Doğubeyazıt İstikametina giden YILMAZ-TANRIVERDİ yolcuları.arabanız hareket etmek üzeredir.Kaptanınız tarafından yerlerinizi almanız önemle rica olunur. Yozgat Esentepe tesisleri Kaptanınıza başarılar diler.Yolunuz açık olsun...

Ferit büyük bir hava ile direksiyona geçer.Önce yanan içlambaları ve parkları söndürür.(Ustaları yanan ışık varsa marşa basma diye tembih etmiştir.)0302 nin kontak anahtarını iyice bastırıp önce sol taraftaki şaltere basar,tık diye ses gelince kontak anahtarını üzerindaki şaltere basarak otobüsü çalıştırır.Kontak anahtarını bir tur çevirerek parkları yakar,sol köşede bulunan düğmeye basarakta 4'lü ikazları yakmıştır.İç lambaları'da yakıp aynadan bakarak olan forsu ile yanında gelmeyen varmı diye sorar.O arada Kaptan Kuru İsmail yolun durumu hakkında yanlarında bulunan Serhat Kars'ın şoförüyle muabbet etmektedir.Ferit tamam usta der ve arabanın arka kapısına yönelir.Kuru direksiyona oturup hazır oldugunu gaz pedalına hafif anvele yaptırarak belli eder.Ferit yükses sesle bagırı...Al ileri...Kuru önce el frenini kontrol eder.(Lastik ve kampanalar sıcakken el freni çekilmez diyen kaptan kuru İsmail kısa mesafeli duruşlarda el freni kullanmaz)Sonra arabayı ileri kımıldatıp Tokozun alınmasına müsade eder.Ferit takozu buzdolabının yanıdaki boşluga atar ve arabanın arkasını kontrol ederek serbast gel diye bagırır.Kuru ismail yönünü düzelttiği 0302'yi trak diye ses çıkartan takviyeye baglar ve 2 takviye kalkar...Ferit arka kapının basamagına atlar ve söylenir.Bu adamda 2 takviye kalkmaktan vazgeçemedi.....

Hemen su dolabından(O dönemin su dolapları sedece kuru dolaptı.Buzdolabı sonradan icad oldu.Yazın serinliği piyasada satılan 50-60 cm boyunda 10-15 cm enindeki buzları bu dolaba kırarak koyulur ve sular öyle soğutulurdu.Bu işin lüx kısmıydı.)
kolonya şişesini kaptı ve peçeteye sararak öne gitti.Önce ustasına sonra yolculara dagıttı.Su dolabının arkasına sakladıgı battanıyeyi su dolabının üzerine koyarak öne ustasının yanına gitti(O battaniyenin ne işe yarayacagını sonra öğreneceksiniz)

...Işıkları kapat usta dedi ve öne hazırladığı tabureye oturdu.Hostes koltugu devrin yöneticileri tarafından şoförle konuşuluyor diye yasaklanmıştı.Ferit ana demirbaş malzemesi olan L şeklindeki dolap anahtarını(0302 lerin bagajları bu anlatılan kolla açılıp kapanırdı)arka cebinden çıkararak,torpido üzerine sonradan monte edilmiş olan teyibin yanındaki tozbezinin üzerine bıraktı.

Devam edecek....
Alıntı Yaparak Cevapla
« Önceki | Sonraki »
Cevapla 


Forum'a Git:


Konuyu görüntüleyenler: 1 Misafir

İletişim | MagazinUlasim.Com | Yukarıya dön | İçeriğe Dön | Hafif Sürüm | RSS