Evet, Yeni Volvo FH serisi tanıtıldı ve merak ettiğimiz tüm detaylar gün yüzüne çıktı.

Çok güzel bir gala gecesi ile birlikte dünya prömiyeri yapılan aracın tasarım detaylarına alışmak zaman alacak gibi. 20 yıl önce ilk nesil FH serisinin yarattığı farklılık hissini bu araçta da yakaladı VOLVO. İlk nesil FH serisindeki yumuşak pürüzsüz yan paneller ve yuvarlak hatlar yerini, yeni FH’ta tamamen agresif, maskülen, köşeli çizgilere bırakmış oldu, bu değişimin yarattığı etkiler ise hem kabin içinde hem de dışında sürücülere kolaylıklar sağlamakta.

Biraz detaylardan bahsedelim.

Araca önden bakıldığında önce alışılmadık bir ızgara ve büyük far grubu bizleri karşılamakta. Ön ızgaranın üstüne konumlandırılan ve artık bağımsız olarak kendine bir yer bulan Volvo logosu önceki modele göre farklılığı direk olarak yansıtan en önemli unsurlar. F serisinden beri alışık olduğumuz tepedeki isimlik kısmı ilk kez bu kadar küçük ve dar. Siyah formlu olan ve içerisinde gabari lambaları ile ekstra isteğe göre alınabilen sis lambalarını da barındırabilen bu kısım ile birlikte aracın ön tarafı firma isimlerine yer bulunamayacak kadar kalabalık bir hale gelmiş.

Aracın yan tarafına baktığımız zaman ise sert çizgiler ile hareketlendirilmiş bir tasarım dili bizi karşılıyor. Eski nesilde bulunan ön cam eğimi yerini düz bir cama bırakmış, onun yerine tavanın ön tarafı eğimli tasarlanarak rüzgar direnci bu noktada kırılmaya çalışılmış. Kabin içerisine açılan saklama bölmelerinin hemen altında, çamurluğun üstüne konumlandırılan küçük bölüm bize tasarımcıların en ince noktaları bile değerlendirdiğini gösteriyor, her santimetre kareden maksimum hacim almaya çalışmışlar ve bunun sonucunda eski kabine oranla 1 metreküp kazanç sağlamışlar. Aracın aynaları ise daha önce bahsettiğim gibi eskisine ve diğer marka modellerin tam aksine ince tasarlanarak sürücünün görüş alanını çok fazla arttırmış.

İç mekâna geçildiğinde ise karşımıza öncekine oranla çok daha ferah bir ortam karşılıyor. Ön camdaki eğimin ortadan kalkması ile zaten büyük bir ferahlık kazanan kabinde, kontrol panelinin düz, ince ve alçak yapısı ile tavan camının büyük olması bu ferahlık hissinin daha da artmasına yol açmış. Renk seçimlerinin açık tonlarda seçilmesi, bilindik kamyon kumanda ve şalterleri ile park freninin yerini otomobillerde olduğu gibi elektronik bir düğmeye bırakmış olması da ferahlık adına yapılan icraatlardan bazıları. Öncekine oranla alçalan motor tüneli artık 9 cm bu değer ile kabin iç yüksekliği Globetrotter XL’de 2,11 metre, Globetrotter’da 1,96 metre, alçak kabinde ise 1,62 metre olarak karşımıza çıkıyor. Depolama alanlarının fazlalığı göze çarparken, geniş yataklar ile yeniden dizayn edilen koltuklar konforu arttıran unsurlar.

Gösterge paneli ise günümüz şartlarına göre dizayn edilmiş ve sürücülere daha fazla bilgi akışı sunabilecek üç adet geniş ekranla donatılmış. Araç ve yol şartlarıyla ile ilgili her türlü bilginin aktarıldığı iki adet ekran hız göstergesi ve onun içinde yer alan devir göstergesinin iki yanına konumlandırılırken, bunlara ek olan üçüncü ekran, iki adet USB ve bir adet AUX girişinin yer aldığı bölümün sağına konumlandırılmış. Bu ekranda ise Dynafleet filo yönetim sistemi kumanda edilebilirken, araçta bulunan kamera görüntüleri, navigasyon sistemi, radyo ve telefon fonksiyonları kontrol edilebiliyor. Volvo kamyon departmanı her ne kadar otomobil grubundan ayrılmış olsa da birtakım kurumsal kimliği yansıtan unsurlar beraberce kullanılıyor. Direksiyon simidi tasarımından düğme ve havalandırma kumandalarına kadar bu yansımayı görmek mümkün. Oldukça fonksiyonel olarak hazırlanan kabin içerisi bize İsveç soğukluğunu hissettirse de zamanla bu fonksiyonellik bizim soğukluk hissimizi atmamıza ve gözümüzün alışmasına sebep olacaktır.

Yürüyen aksama gelecek olursak;

Volvo’nun bir başyapıtı olan bağımsız ön süspansiyon sistemi ile rakiplerinden ayrıldığı bir gerçek. Aracın bozuk zeminlerdeki salınımı azalırken konfor, yol tutuş ve sürüş güvenliği artmış. Mevcut motorlar ile yola devam edilirken Euro 6 normuna sahip motor 2013 yılı içersinde sadece 460 beygirlik güç seçeneği ile tüketicilere sunulacak. 2013 yılının sonunda Volvo tüm motor grubunu Euro 6’ya uygun hale getirecek ve yeni güç seçenekleri sunulacak. Yeni nesil I-Shift otomatik şanzıman ve mevcut manuel şanzımanların kullanıldığı araçta, yine birçok elektronik yardımcı sistemler ile aktif - pasif güvenlik sistemlerine yer verilmiş.

Yazının başında bahsettiğim gibi araca alışmak zaman alacak fakat ileri doğru atılım yapmak ve endüstrinin öncülerinden olmak bunu gerektiriyor. Sürekli kendini tekrar etmektense radikal kararlar vermek önemli ve Volvo bunu başarmış görünüyor. Hoş geldin tekrar FH diyorum.

Herkese sevgiler, saygılar.

...ve ülkemize tam anlamıyla giriş yapmaya başladı yeni FH serisi. Fotoğraftaki araçlar dışında yirmiye yakın FH sahiplerini bekliyor.

Volvo 2013 yılında piyasaya sunduğu amiral gemisi FH serisini, ileri teknoloji tamamlayıcı opsiyonlar ile zenginleştirmeye devam ediyor. Bunlardan ilki otomobil konforunu yakalayan ve yol tutuşu iyileştiren kamyon piyasasında bir ilk olan bağımsız ön süspansiyon sistemiydi. Buna ek olarak Volvo Dinamik Direksiyon ile yüksek hızlarda stabiliteyi düşük hızlarda ise yumuşaklık ve manevra kabiliyetini arttırmak adına opsiyon listesinde yer almakta. Diğer bir yenilik ise I-Park Cool sistemi olmuştur, park esnasında motorun çalışmasına gerek bırakmayan soğutma sistemi, kabin dışına entegre sonradan takılan sistemlerden daha komplike ve daha az yer kaplayarak kullanıcı dostu bir seçenek oluşturmaktadır. GPS verileri ile yol durumunu ve coğrafi yapıya ait bilgilerden faydalanan I-See sistemi ise hız sabitleyicisi kavramını genişleterek büyük oranlarda yakıt tasarrufu sağlamakla hem sürücüyü rahatlatır hem araç sahibinin karını artırmaktadır.

Bu teknolojilere ek olarak ilk etapta D13 motorlar ile birlikte alınabilen I-Shift Çift Debriyaj sistemi ile tam otomatik şanzıman konforuna birde çift kavrama rahatlığı eklenerek kesintisiz bir güç akışı sağlanıyor. Yine kamyonlarda bir ilk olan bu sistem ile kalkışlarda ve rampalarda kesinti olmadan yola devam eden araç hem ortalama hızını koruyor hemde yakıt tüketimini düşürüyor.

Bu teknolojiler ile kamyon piyasasına ilkleri getiren üretici yeni FH serisinde şoförlerin işini oldukça kolaylaştırıyor.