Sayın M.Ali ve Mustafaoe Üstadlar insan oğlu öğrenmek istiyorsa tecrübenin sınırı yok,mesela yeni birşey öğrendim hem Nissan Primera da hemde Pejo Boxer de başıma geldi eğer kapının birisi tam kapanmamışsa anahtar arabanın üstünde bile olsa otomatik araba kendini kilitliyor,Allah tan evin yanında oldu bu durumlar da yedek anahtarla kapıları açabildim ,yıl1978 İzmit Değirmendere Patron 302 yle mola vermiş ben o sefer yoktum araba yerinden kalkmamış diferansiyel kilitlenmiş, bende daha önceleri 'patron diferansiyelde çok boşluk var kalkışlarda vuruntu yapıyor'dedim o da 'birşey olmaz' dedi sonucta diferansiyeli yedik beni çağırdı beraber Topkapı ya gittik komple karpuzu (diferansiyelin bütünü) aldık tamirci Ali ustayla geldik,eskiyi söktüler yenisini taktılar Ali Usta ayarı yaptı kalfaya akisleri tak dedi kendisi patronla içmeye başladı biz akisin birini taktık sorunsuz geçti öbürünü takıyoruz bir türlü yerine oturmaz tekerleği çevir olmadı,akisi çevir olmadı balyozla tıklıyoruz olmadı Ali Usta geldi akis bir türlü yerine oturmuyor sök karpuzu dedi söktüler sorun neymiş biliyormusunuz akisin girmiyen tarafının akis dişlisinin frezesi Almanya da fabrika da açılmamış o da bizi buldu haydi tekrar Topkapı ya git karpuzun yenisini verdiler onu al gel tak birgün daha geçti bunun gibi çok ilginç anılar var fakat en komiği bundan bir müddet evvel Göcekspor adına gece düzenledik 1986 yılında Muhtar iken kulübü ben kurmuştum yaşatmakta görevimiz ve gece çekiliş yapıldı(,tabi esnaflar hediyeler toplanmış ben neler toplandı bilmiyorum )çekiliş herkesin önünde yapılıyor ve kimseye torpil yok bana ne çıktı dersiniz,inanılmaz ama gerçek bir torba ÜSTÜPÜ ve ortalık yıkıldı hurdacıya başka ne çıkmasını bekliyordunuz diye yani şansım çok kuvvetlidir bunu belirteyim birisinin şaka olsun diye muziplik yapma şansı yok çünkü kurayı ufacık kız çocuğu yapıyor ve elleri havada ve boş İyi Akşamlar Saygılar.
Değerli üstadlarımızın nostaljik anlatımlarınızın her birini büyük bir keyifle tekrar tekrar okuyor, zamanın unutulmuş filmlerini raftan ayırıp onları özenle yad eden rejisörlercesine bunları bizlere aktarmalarından, burada olmayı kendim için büyük bir şans olarak atfediyorum.
M.Ali Sade Üstadım ; Bugünkü tamirhane başlığındaki son yazınızda Skoda Fabia aracınızdaki park lambası örneğini aktarmışsınız. Çok ilginçtir aynı marka modelde bizimde aracımız var.Bir gün babam iş yerine bırakıp ta aracı (sinyal verdikten sonra ) üç gün sonra geri almaya gittiğinde aracı çalıştıramaz, sonra anlaşılır akünün boşaldığı. Gel zaman git zaman yine bir gün aynı hatayı yapınca bu kez araç uyarı ikazı verir. Böylelikle bizde biraz acı bir deneyim olsa da bu özelliğin farkına vardık. Siz aktarınca benimde aklıma geldi.
Yeni doyumsuz yazılarınızı beklemek üzere selam ve saygılarımla.
1979 altimda 74 ford taunus GXL Cuope 90 beygir V 6 lardan Ne kadar bastirirsan bastir 160 der 161 demez o tip motorlari olanlarin hepiside aynidir köpek gibi ceker hararet nedir bilmez bizim ilk oglanin dogumu icin yanimiza kayinvalde gelmisti .onun dönüsüne bizim izini denk getirdik . Ben hicbir sahsi arabama tavanbagaj takmis insan degilimdir cünkü araba istedigi kadar kücük olsun veya istedigi kadar büyük bayankismi tavan bagaj yokmu der Kamyon olsa onu bile doldurur .
fakat cok s.k. ve dengeli yükleme yaparim arka koltuklarin alt oturagi ikiyildiz sac civata tutar yaslamayida kancalar haric iki sac parcayla kivirarak tuturulur yani erinmeden onlari söküpkoltuk alti bosluklari oglanin kagit beziyle doldurduk araci yükledim kalkicaz kayinvalde hala ayagimin altina koydiyor gümülcineye kadar ayaklari havada gittik (Üsküpte aldigim domadin tadi hala agzimda ) izmire indikten sonra .arkadaslari ziyaret icin siteye gitmem gerekti bizim karsiyaka cikisi canakkale istikametinden izmire benim aracin aynisi frankfurt plakali si ile ayni hizaya gelince tahrik söz konusu oldu ,takistik ,o yol tatli balik sirti depolarin oraya kadar , sonra bir inisi olur dedigim iki kilometre falan fakat yariya gelmeden benim araba motordan kasmaya basladi vitesten salladim tabi o hizla öteki gitti.araba rolantide calisiyor fakat arabayi cekecek takati yok iki kilometre ilerde salhane dedigimiz yer var orada durup müdehale etmek istedim ama oraya kadar benim icimden gecenler roman olur osumu busumu diye diye
o arabalarda eksoz difransiyelin üstünden gecene cift gelir fakat arka son top tek olup cikis iki boru dur. bir ona baktim tek borunun agzindan biyik sarkiyor Megerse sustürücüyü icerden patlatmis , Bulasik Ako lar gibi ,cikisi tikamis tel ile temizliye bildigim kadarini disari cektim fakar yine tekrarlayinca bizim dükkanin yanindaki eksozcuya söyledik mübala yok bir cay icme zamaninda oniki onüc yasinda cocuk kaynakla benim susturucuyu kesti. askilarida benim eksozdan kullanarak isimizi bitirdi Sansliydim izmirde oldu yolda yapsaydi ot yoldururdu
SAyın M.Ali Üstad eski arabaların vazgeçilmezleri arasında muhakkak oje bulunurdu,çünkü sudan geçince ya disbritör kapağı çatlar yada tevzi makarası çatlardı ama bilenler ojeyle işi halleder,diğer bir vazgeçilmezde don lastiğiydi,çünkü silecek arızasında sileceğin öbür tarafına lastiği bağlar kendinden tarafa ip bağlarsın sen asılırsın beriye gelir bırakırsın lastik çeker böylece en azından yolda kalmazsın,bizzat benim başıma 302 de geldi ve yoluma böyle şekilde devam ettim,şu anda arabamda ve araba yeni olmasına karşın akü aktarma kablosu,yirmi metre kadar iyice ipek halat,enaz on metrelik seyyar lamba,tam takım anahtar takımı,sigorta çeşidi,ampul çeşidi vs vardır,bana lazım olmaz yolda başka birine lazım olur.eminim sizin arabada Mustafaoe üstadın ve nice imkansızlıklar içinde şöför olmuş çok ustaların arabalarındada aynı malzemeler vardır,iki Ağabeyim Almanya dalar adamlar Türkiye ye gelip gidiyorlar arabalarında tornavida bile yok,bende sinir oluyorum adamlar rahat, yolda kaldınmı ADAC varmış telefon ettik mi gelir diyorlar,yahu en ufak arızada yardım çağırmaya utanırım ve kendimi beceriksiz sayarım birgün Denizli den geliyorum akşam üzeri Muğla ya kırk km ama ıssız bir yer var telefonlarda orada çekmiyor,303 ün birisi rampa yukarı kalmış,kaputu açmışlar,serde otobüs hastalığı varya bende arkasında durdum araba turist dolu ve dağbaşı olduğundan herkes ürkek ürkek bakıyor,şöföre ne oldu diye sordum 'krank kırdı,abi telefonlar çekmiyor bir zahmet Muğla tarafından şu numarayı arayıverde patron başka araba göndersin' dedipatronuda Kuşadasındaymış hayret nasıl bildi diye merak ettim ve kayışların kasnağını(pule) şöyle bir zorladım sapasağlam,genelde krank puleye yakın kırılır ve pulede boş oynar,üstte yakıt şişesi var içinden mazot geçmesi mümkün değil hemen zaten ufacık şişe onu söküp içindeki filitresini attım,havasını aldım şöförde beni seyrediyor aynı zamanda turist rehberi bana rica ediyor 'abi anlıyorsan tamir ediver bizi dağ başında bırakma'diyor ,adam yokuş yukarı giderken biraz gaza basınca zaten zor geçen yakıt yetememiş ve araba hava yapmış şöföre marşa bas ve hemen stopu çek yani motor birkaç devir dönsünde emin olayım dedim,şöför efendi marşa bastı marş basmıyor kutup başları pislikten akım geçirmiyor onları temizledim,marşa bastı otobüs hart dedi çalıştı hemen stop edip suyunu tamamladık ve o turist leri görmenizi isterdim sevinçten bana nasıl teşekkür edeceklerini bilemediler neyse otobüs yürüdü biraz arkalarından takip ettim sorun yok yollarına devam ettiler,şimdi ben anlamasaydım Muğla dan patronuna telefon etseydim düşünün o garibanı başka otobüs gönderecek araba krank kırdı diye o moral bozukluğu içinde tamirciyle gelecek o seferin parası gitti üstüne bir sürü masraf edecek,ama ben yinede otobüsün patronunu suçluyorum çünkü biraz daha fazla para versin adam gibi şöför tutsun derim Saygılar