24/04/2008, 12:44 AM
BİR NOSTALJİ,
NOSTALJİYE DEVAM,
Diğer sitede anlatmıştım burada da paylaşmak istedim:
İkinci resimin arkasındaki tarih 6 Mayıs 1947 Bartın?da çekilmiş. 1941 Model Dodge.O zamanlar Safranbolu-Bartın arası veya Karabük-İsmet paşa arası yük taşımacılığı yapıyormuş.Çamurluk üstünde oturan rahmetli babam.Dodge araç Safranbolulu yine rahmetli "Hacı Bey'in" hepside nur içinde yatsın.Aracın alınma hikayeside şöyle:1946 Yılında Hacıbey rahmetli ikinci el araba almaya karar veriyor Ankara,İstanbul ve Zonguldak'ta satılık birer adet Dodge olduğu haberi geliyor,o zamanlarda şimdiki gibi heryerde acente falan yok,zaten ikinci el almanın sebeplerinden biride o. Hepsinide gidip görüp inceliyorlar,hepside aşağı yukarı aynı durumda (motor,görünümve yürüyüş aksamı vs. durumundan) Sadece Zonguldak daki Dodge'nin lastik durumu biraz iyi ve lastiğinde 9 katlı yazıyor, Ozamanlardada ikinci dünya savaşının etkilerinden dolayı lastik kıt bulunmuyor kıymetli bu yüzden aracın seçiminde etkili oluyor.Zonguldakdaki Dodge satın alınıyor.Bu araç odur yıllarca hizmet vermiştir.
Hayırlı günler dileğiyle.
Osman Sezai
Bir Dodge fotoğrafıda benden olsun...
Aktoprak kardeşimizin yine çok değerli iki nostalji resim yüklemiş olduğunu görüyoruz.Eline emeğine sağlık…
Fakat ikinci resim Volvo bir kamyona ait. Hani “Balta burun Volvo” diye tabir edilen eskilerin çok iyi hatırladığı kamyon...
Çok cefakar araba zor işlerin ve dağların kralı idi.Zaten resimde de tomruk yüklü halini görüyoruz. Resim” Volvo Nostalji” başlığına çok daha iyi yakışır. ( Nitekim Aktoprak kardeşimiz de resmi”Volvo Nostalji” başlığına taşıdı.Resmi orada görebilirsiniz .Yazıyı aynı anda bende yüklemiş bulundum.)
Biz birazda Dodge’den söz edelim. Bu başlık altında yüklenmiş olan Aktoprak kardeşimizin ve üste benim önceden yüklemiş olduğum Dodge araçlarda “Balta burun doç” denilerek bu da bizim isim takma ve benzetme özelliğimizden nasibini almıştır.
Dodge’lerin ayrıca “Öküz sırtı doç (1952-1955 Dodge),”Har har doç”(1952 Dodge) Baba doç (1963 dodge) gibi örneklerini çoğaltabileceğimiz tipleri vardı.
Bu tip DODGE’ler aslında 1939-1947’ li yıllarda üretilmiş Job Rated tipi Amerikan kamyonlarıdır.Düz 6 Silindirli benzinli motora sahiptir.Kara şanzıman tabir edilen (Devri bulmayınca vitese geçmeyen ,şimdiki gibi senkromenç sistemi olmayan) şanzımana sahiptir.Fren sistemi çubuk frendir.Zamanında sahiplerine çok hizmet etmiş yine cefakar araçlardandır.İşlerin bol olduğu ve kimsede kamyon olmadığı zamanlarda fazla benzin yakmasının farkında olunsa da bu hususiyeti o devirlerde pek önemsenmemiştir.
1950’li yıllarda Dodge alanlar sağlamlığı açısından hep kazançlı çıkmışlardır.O yıllarda Batı Karadeniz yöresini örnek alırsak Kastamonu civarı Dodge ,Bartın civarı ise Austin almıştır.Sonraları ilerleyen yıllar da tercihler biraz da ekonomik yönler ,servis ve yedek parça vs. konuları devreye girince yön değiştirmiştir.
Bunları da fırsat buldukça dilim döndüğünce anlatmaya çalışacağım…
1940 ve1950 Yılları göz önünde bulundurursak o yıllarda yol yok var olan yerler de çok kötü.Bazı yerlerde sellerden köprüler yıkılır vs. Birde ikinci dünya savaşının etkileri yedek parça ve lastik bulmayı hemen hemen imkansız hale getirmiş .Yani zor günler…
O Yılların şoförleri yolda şanzıman indirip takar biraz gidip bu seferde motor arıza yapar motoru indirip bindirirlerdi.Örneğin eskiden şöför Adapazarı’nda arıza yapan aracın diferansiyelinin içini söküp münhal bir vasıta ile İstanbul’a gidip tamir ve ayar yaptırıp tekrar arabasına takıp yollarına devam ederlerdi…
Tabii Sakarya Nehri taşmadıysa…Taştıysa bekleyeceksin….
Bunları anlatmaya koyulduk ama yeri bu başlık değil neyse toparlayalım.
Eskiden İstanbul’dan Anadolu tarafına yola çıkan şöförün iki korkusu varmış.
Biri Üsküdar’a( Anadolu yakasına) nasıl geçeceğim.İkincisi Bolu dağını nasıl çıkacağım.Şimdilerde her ikiside tarih oldu değilmi?
Boğaza iki tane köprü yapıldı.Üçüncüsü düşünülüyor.Tüp geçit çalışmaları var.Bolu dağına tünel yapıldı. Araçlarda modernize oldu.Çileyi eskiler çekmiş.
Yine eski şöförler marangozdan kestikleri düzgün ölçülendirdikleri çita ile arabanın ön düzeninin Gamber ve Gaster açılarını dahi ayarlarlardı.Distirbütörle ilgili bakımları, platin ayarı ve meksefe (Kondansatör ) değişimini dahi yaparlardı.Motorun supab ayarını Grang ile eksantrik milinin “Sente” ayarını dahi yaparlardı. Şimdilerde bizler basit bir kapı kilidi ayarı için servise gidiyoruz…
Yazımı saygı konusu ile bağlıyorum.Eski şöförler zor şartlar altında şöförlük yapmış ve kendilerine bu mesleği öğretmiş ustalarını her bayram ve önemli günlerde arayıp bulup hal hatırını sorarlar ellerini öperlerdi.Onları “Aileden büyük biri olarak görürlerdi.” Şimdilerde o saygıda yok neden? Ehliyet aldın mı şöför oluyorsun ya!
Dodge-Desoto ve Fargo olarak birbirinden farkı olmadan fabrikasından çıkıyordu.İlerleyen yıllarda ayrı veya birleşik olarak değişik ülkelerde montaj fabrikaları kuruldu.Türkiye’de de 1962 Yıllarda montaj fabrikası kuruldu.
Dodge daha önceleri ithal yoluyla ülkemize gelmiştir.
Herkese selamlar…
Osman Sezai
NOSTALJİYE DEVAM,
Diğer sitede anlatmıştım burada da paylaşmak istedim:
İkinci resimin arkasındaki tarih 6 Mayıs 1947 Bartın?da çekilmiş. 1941 Model Dodge.O zamanlar Safranbolu-Bartın arası veya Karabük-İsmet paşa arası yük taşımacılığı yapıyormuş.Çamurluk üstünde oturan rahmetli babam.Dodge araç Safranbolulu yine rahmetli "Hacı Bey'in" hepside nur içinde yatsın.Aracın alınma hikayeside şöyle:1946 Yılında Hacıbey rahmetli ikinci el araba almaya karar veriyor Ankara,İstanbul ve Zonguldak'ta satılık birer adet Dodge olduğu haberi geliyor,o zamanlarda şimdiki gibi heryerde acente falan yok,zaten ikinci el almanın sebeplerinden biride o. Hepsinide gidip görüp inceliyorlar,hepside aşağı yukarı aynı durumda (motor,görünümve yürüyüş aksamı vs. durumundan) Sadece Zonguldak daki Dodge'nin lastik durumu biraz iyi ve lastiğinde 9 katlı yazıyor, Ozamanlardada ikinci dünya savaşının etkilerinden dolayı lastik kıt bulunmuyor kıymetli bu yüzden aracın seçiminde etkili oluyor.Zonguldakdaki Dodge satın alınıyor.Bu araç odur yıllarca hizmet vermiştir.
Hayırlı günler dileğiyle.
Osman Sezai
Bir Dodge fotoğrafıda benden olsun...
Aktoprak kardeşimizin yine çok değerli iki nostalji resim yüklemiş olduğunu görüyoruz.Eline emeğine sağlık…
Fakat ikinci resim Volvo bir kamyona ait. Hani “Balta burun Volvo” diye tabir edilen eskilerin çok iyi hatırladığı kamyon...
Çok cefakar araba zor işlerin ve dağların kralı idi.Zaten resimde de tomruk yüklü halini görüyoruz. Resim” Volvo Nostalji” başlığına çok daha iyi yakışır. ( Nitekim Aktoprak kardeşimiz de resmi”Volvo Nostalji” başlığına taşıdı.Resmi orada görebilirsiniz .Yazıyı aynı anda bende yüklemiş bulundum.)
Biz birazda Dodge’den söz edelim. Bu başlık altında yüklenmiş olan Aktoprak kardeşimizin ve üste benim önceden yüklemiş olduğum Dodge araçlarda “Balta burun doç” denilerek bu da bizim isim takma ve benzetme özelliğimizden nasibini almıştır.
Dodge’lerin ayrıca “Öküz sırtı doç (1952-1955 Dodge),”Har har doç”(1952 Dodge) Baba doç (1963 dodge) gibi örneklerini çoğaltabileceğimiz tipleri vardı.
Bu tip DODGE’ler aslında 1939-1947’ li yıllarda üretilmiş Job Rated tipi Amerikan kamyonlarıdır.Düz 6 Silindirli benzinli motora sahiptir.Kara şanzıman tabir edilen (Devri bulmayınca vitese geçmeyen ,şimdiki gibi senkromenç sistemi olmayan) şanzımana sahiptir.Fren sistemi çubuk frendir.Zamanında sahiplerine çok hizmet etmiş yine cefakar araçlardandır.İşlerin bol olduğu ve kimsede kamyon olmadığı zamanlarda fazla benzin yakmasının farkında olunsa da bu hususiyeti o devirlerde pek önemsenmemiştir.
1950’li yıllarda Dodge alanlar sağlamlığı açısından hep kazançlı çıkmışlardır.O yıllarda Batı Karadeniz yöresini örnek alırsak Kastamonu civarı Dodge ,Bartın civarı ise Austin almıştır.Sonraları ilerleyen yıllar da tercihler biraz da ekonomik yönler ,servis ve yedek parça vs. konuları devreye girince yön değiştirmiştir.
Bunları da fırsat buldukça dilim döndüğünce anlatmaya çalışacağım…
1940 ve1950 Yılları göz önünde bulundurursak o yıllarda yol yok var olan yerler de çok kötü.Bazı yerlerde sellerden köprüler yıkılır vs. Birde ikinci dünya savaşının etkileri yedek parça ve lastik bulmayı hemen hemen imkansız hale getirmiş .Yani zor günler…
O Yılların şoförleri yolda şanzıman indirip takar biraz gidip bu seferde motor arıza yapar motoru indirip bindirirlerdi.Örneğin eskiden şöför Adapazarı’nda arıza yapan aracın diferansiyelinin içini söküp münhal bir vasıta ile İstanbul’a gidip tamir ve ayar yaptırıp tekrar arabasına takıp yollarına devam ederlerdi…
Tabii Sakarya Nehri taşmadıysa…Taştıysa bekleyeceksin….
Bunları anlatmaya koyulduk ama yeri bu başlık değil neyse toparlayalım.
Eskiden İstanbul’dan Anadolu tarafına yola çıkan şöförün iki korkusu varmış.
Biri Üsküdar’a( Anadolu yakasına) nasıl geçeceğim.İkincisi Bolu dağını nasıl çıkacağım.Şimdilerde her ikiside tarih oldu değilmi?
Boğaza iki tane köprü yapıldı.Üçüncüsü düşünülüyor.Tüp geçit çalışmaları var.Bolu dağına tünel yapıldı. Araçlarda modernize oldu.Çileyi eskiler çekmiş.
Yine eski şöförler marangozdan kestikleri düzgün ölçülendirdikleri çita ile arabanın ön düzeninin Gamber ve Gaster açılarını dahi ayarlarlardı.Distirbütörle ilgili bakımları, platin ayarı ve meksefe (Kondansatör ) değişimini dahi yaparlardı.Motorun supab ayarını Grang ile eksantrik milinin “Sente” ayarını dahi yaparlardı. Şimdilerde bizler basit bir kapı kilidi ayarı için servise gidiyoruz…
Yazımı saygı konusu ile bağlıyorum.Eski şöförler zor şartlar altında şöförlük yapmış ve kendilerine bu mesleği öğretmiş ustalarını her bayram ve önemli günlerde arayıp bulup hal hatırını sorarlar ellerini öperlerdi.Onları “Aileden büyük biri olarak görürlerdi.” Şimdilerde o saygıda yok neden? Ehliyet aldın mı şöför oluyorsun ya!
Dodge-Desoto ve Fargo olarak birbirinden farkı olmadan fabrikasından çıkıyordu.İlerleyen yıllarda ayrı veya birleşik olarak değişik ülkelerde montaj fabrikaları kuruldu.Türkiye’de de 1962 Yıllarda montaj fabrikası kuruldu.
Dodge daha önceleri ithal yoluyla ülkemize gelmiştir.
Herkese selamlar…
Osman Sezai