Türkiye Ulaşım Sektörü İhtisaslaşmış İnteraktif Haber Forum Merkezi

Tam Görünüm: Scania-Bayal Otobüsler Nostalji
Şu anda Hafif Görüntüleme modundasınız. Siteyi normal görüntülemek için, Buraya Tıklayın
Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13
Bir başka efsane, bir dönem sahibi olduğum, Ikarus kasa, 93 model Scania K113 VIP; 34RFD37 Avrupa gezisindeyken görüntülenmiş, araç 2002 senesinde Macaristan'a satıldı.
[Resim: scaniawhite1aym8.jpg]

Türkiye?de sanayi yoktu,çetin koşullarda yaşam mücadelesi veriliyordu, o yıllarda yolcu nakliyatı yapmak isteyenlerin biryesel olarak kullancakları araba ihtiyacı,ithalat ile karşılanıyordu.1959 da ilk olarak,Scania Vabis otobüsleri ithal edilmeye başladığı söyleniliyor.
Bu sebeble,Scania Vabisler ülkemizde,bilinen hikayelerle İstanbul-Antep(Çayırağası Hilmi) hattında var olan firmalarda,ayrıca İstanbul Karadeniz hatlarında (Ulusoy'da) çalışmaktaydı.Fakat bazı modelleri için ise özellikle,şehiriçi 1943'de, İsveç Ticaret Ofisi?nin aracılığıyla 25 adet kamyon şasisi olarak getirildiği söyleniliyor.



Konumuza gelirsek ; Bayal Scania markası ise,ülkemizde 1990 yıllardan 1996'ya kadar kamyon ve otobüs mümessilliğini yapmaktaydı ayrıca firma,eag olarak macaristandaki oluşumu ile scania şasesi üzerine şehiriçi ve şehirlerarası karoser imal ediyordu.Bayalın üretmiş olduğu otobüsler ise ülkemizde,1991'li yıllarda ''döner koltukları ve otomatik vitesleri ile ayrıca karoserlerinin mimari tasarımı ile, çift katlı,tek katlı ve bir buçuk katlı (jumbo) arabalarla epeyice ilgi çekmeyi ve aracı arz ederek talep oluşturmayı,scania markası ile beraber başarmıştı.


Alıntı:Bayal Scania markası ise,ülkemizde 1990 yıllardan 1996'ya kadar kamyon ve otobüs mümessilliğini yapmaktaydı ayrıca firma,eag olarak macaristandaki oluşumu ile scania şasesi üzerine şehiriçi ve şehirlerarası karoser imal ediyordu.Byal2ın üretmiş olduğu otobüsler ise ülkemizde,1991'li yıllarda ''döner koltukları ve otomatik vitesleri'2 ile ayrıca karaoserelrinin mimari tasarımı ile, çift katlı,tek katlı ve bir buçuk katlı (jumbo) arabalarla epeyice ilgi çekmeyi ve aracı arz ederek talep oluşturmayı,scania markası ile beraber başarmıştı.

Daha önce bu Scania'larla ilgili olarak bir kaç yorumda bulunmuştum.

Aklıma gelen belki, sizlerinde hatırlayabileceği,bir kaç detayı sizlerle paylaşmak isterim.Bu arabaları kullanmaya başlayan Çayırağası Kamil Koç Vardar Turizm'in ,arabaları sergilemek amacı ile,Topkapı Anadolu otogarına getridklerinde,ilgimi çeken ilk detayları otomatik olarak torpidodan açılan bagajları ve şöför koltuklarının dönerli olması idi. ''ısri marka Smile''Arbayı o zamanın şartlarında inceleyen şöförlerin,ilk şöför koltuğuna oturduklarında,vitesin olmadığını görmeleri ve yeni yetme muavinlerin,otomatik vites göstergelerine ''kapı ve bagjları açıyor herhalde...'' diyerek dounmaları ve her dokunuşta tahliyeden gelen hava seslerini duymaları ve ustalarından fırça yemeleri oldukça komik bir durumdu Smile.

İddia ediyorum Otmarsan V8 O 303'den ve O304'den sonra Maraton Prenseslerden sonra Türk otobüsçülük tarihinde devrim yapan diğer bir markada Scania K 113'lerdi.
Alıntı:İddia ediyorum Otmarsan V8 O 303'den ve O304'den sonra Maraton Prenseslerden sonra Türk otobüsçülük tarihinde devrim yapan diğer bir markada Scania K 113'lerdi.

Fatih'in söylediğine bende katılıyorum, 1990'lı yılların başında yüksek yapısı heybetli görüntüsü teknik ve donanımsal özellikleri ile belkide O403 için ilham verdiler. Çayırağası'nın çok güzel renkte ve her 3 tipden araçları vardı. Metro'da ilk seferlerini bu araçlar ile yapmıştı. Muadili olmayan çok güzel araçlardı.

Toros Turizm Wink



[attachment=5166]
Bu kısımda Scania K113 ile karşılaşmak güzeldi. 1992 ylıydı herhalde, daha önce uzaktan gördüğüm K113 tam karşımda duruyordu. Birebir yaşadığım tecrübe oldukça ilginçti. Kimse nasıl kullanıldığı konusunda bir yardımda bulunmazken kullanım klavusuzu sağolsun baya bir detaylı idi. Vites kutusunu sürüş pozisyonu için ayarladığımda yanıp sönmeye başlayan 1. vites rakamını gördüğümde tamamdır doğru yoldayız devam demiştim. Araç hızlandıkça uygun vites seçenkeleri o ince dikdötgen göstergede yanıp sönmeye başlıyordu ve gazdan ayağımı çektiğimde tıktık gidiyordu. Aslında tam otomatikten çok kılavuz çevirisine göre adı "mandallı vites sistemi" idi.Tek problemi bagaj kapakları açma kolları ve bu kollara bağlı olan mekanizmanın kışın sürekli don yapmasıydı. Tek problemi diyorum çünkü bu araca zincir takmak bile çocuk oyuncağı gibi birşeydi.

Paylaşım için sağolun.
Bu arabadan kapımızda 2 adet vardı ve hala daha 0302 ve 0303 V8'lerden Temsa üretimi prenseslerden sonra özlediğim tek arabadır.

Tekin Ağabey Sizce bu arabaları arar olduk mu acaba ?. 90'lı yıllardaki yollarımızın koşullarında sizce diğer yönleri nasıldı ?.Bunları bir detaylı olarak yine siz vabisçilerden duymak isteriz.
Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13
Referans Adresler