Türkiye Ulaşım Sektörü İhtisaslaşmış İnteraktif Haber Forum Merkezi

Tam Görünüm: Mercedes Benz Otomarsan O 302 S ve V6 Efsanesi.
Şu anda Hafif Görüntüleme modundasınız. Siteyi normal görüntülemek için, Buraya Tıklayın
Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22
O302S ve O302S V6

Önce 1985'e kadar düz sıralı altı silindirli Turbo motorlu ardından V6 motorlarıyla 1984-1987 arası üretildi.

İlk serinin nâmı Turbo S olarak buradan gelir.

İkinci serisidiri aynı kasa üzerinden yapılan değişiklikler ve motorunda V tipi motor olmasıyla piyasada "v6" olarak bilinir.Son olarak 1987 yılının son çeyreğine kadar üretildi son seride ki farklılık kırma yani ayarlanabilir direksiyonu olmasıydı.

Yıllarca 5 vites 1 takviyeli turbosuz olan O302'ye hiç benzemiyordu.V6 motorlusu 6 vites 1 takviye idi.Yanlış bir vitese taktığın zaman ikaz düdüğü seni uyarıyordu.Gaza bastıkça otobüs sanki şahlanırdı.


[attachment=9452]
[attachment=9453]
[attachment=9454]
Breh breh breh güzelliğe bakınız lakin uçak stili kuşaklar,canlı renk uyumu ve üzerinde yılların emektar firması Özkaymak yazısı dışında güzel olan huyu maalesef yoktu.Bu zıkkım olasının,Türk otobüs işletmecisinin 0302 aşkından faydalanılıp onların tecrübesine karşı ürettiği ezin zayıf arabadır.Kullananlar oldumu bilmiyorum ama memnun kalanda vardır elbet.Biz Pamukkalenin bile alelacele elden çıkardığı 11 AK 444 ile bayağı bir uğraştık,Bursalı Pınar kardeşler akrabamız olmuştu,krank değişti,g.t değişti derken sene’i devriyesinde zaten V6 ile otobüsçüler özüne döndüler.Benim şahsi düşüncem V8’ler 84 yılında piyasaya çıksaydı millet Maratona çift katlıya şuna buna bakarmıydı acep,84 ten 93 yılına kadar 5 model üret ve hala otobüsçü yıldıza aşık neden,0302 den gelen bir bağ var ve hayatta yıkılmaz bu bağ bence,bu güzel paylaşımlar için Özkan ve Fatih Beylere çok teşekkürler...
(05/03/2008 11:27 PM)FKocaoglu Yazılan: [ -> ]O302 S' OM360 Turbo motorlu ilk S serisi kabak e'ler denilen araçlar çarpma kapılı olarak üretilmişdir.

[Resim: attachment.php?aid=2749]

2008 Yılında hatta öncesinde bahsetmiştik.İlk O302 Turbo S oalrka üretine araçlar çarpma kapılı idi.Yani otomatik havalı kapıları mevcut değildi.

Bu araçlardan Türkiye de bulmak artık zorlaşsa da, Ahmet Canbaz/Canbzalar Karoser aslına uygun bir tanesini daha topladı.Araç yakında görücüye çıkıyor.


[attachment=9472]
Pamukkale Turizm ve Anadolu Ulaşım Filo Müdürü Mehmet Eskici'nin sitemizde yayınlanması için gönderdiği arşivinden 0302 Turbo S sizlerle...

0302 Turbo S'ler; ön cam üstü havalandırmalarıyla, aynalarıyla, 1986 yılının iki çeyreğinden itibaren hareketli kırma direksiyon olarak üretilmesiyle, ön ve arka kısımlarında olan tampon, arka sol radyatör kapağının altından itibaren ve sağda arka kapının gerisinde olan kaporta eğimleri yeni tasarımla düzeltilmişti.0302 Turbo S’ler O302 V6lar'dan bu tip özellileriyle ayrılıyordu.

[attachment=9631]


Bir de Es Pamukkale Vardı


Yıl 1984.Otobüscülük tarihinde bir devrim.O302 Mercedes'ler artık değişime uğruyor,Türkiye piyasasına yeni bir model otobüs çıkıyor.

Evet, cok da şâşalı turbo S Mercedes.Ama benim hiç de hoşuma gitmedi. Doğrusu o yıllarda ,evet yapı itibarıyla hiçte hoşuma gitmedi ve içim ısınmadı bu modele.

Mercedes fabrikası bilir; bu araç Türkiye'nin her yerini gezmiş ve denenmişti.Ben de Eskişehir eski otogarında görmüştüm.Koltuk yerlerine kum torbaları koyarak ağırlık yaratmışlardı.Sadece önde 4 sıra koltuk koymuşlardı ve bunlara da teknik ekip oturuyordu.

Tabii kimseye bir şey söylemediler, ama biz otogar çocuğuyuz, kaçar mı,ben ögrendim bunun yeni bir otobüs olacağını tabii ki. Piyasaya o tarihte çıktı ama benim hiç mi hiç hoşuma gitmedi; bir acayip calışması vardı.

Biz ustalarımızdan şunu öğrenmiştik:Sıhhatli bir motor çın çın ötmeliydi, o çalışmasını sen duymalıydın.Eskiler daha iyi bilir; uzun yol çalışanlar mola yerine geldiğinde daha lavaboya veya yemek yemeğe gitmeden mutlaka O302 Mercedes-Benz'in arkasına geçer ve bir üç beş dakika dinlerlerdi.Böyle olunca biz de artık ustalarımız gibi motor dinlemeye başladık.

Turbo yeni cıkmıştı, hor hor diye ses verince sevemedim.Kapılar otomatikti ve çok sert kapanıyordu.O302 lerde ilk otomatik kapıyı görmüştük.

Hiç aklımdan çıkmaz; adı da "Beyaz Atlı"ydı,Eskişehir'liler almıştı.Ön kapı otomatik arka çarpma idi.Ama O302, o beyaz boya cok yakışmış , ikiye ayrılan o kapı ise bir başka güzel duruyordu.Uzun yıllar Pamukkale Turizm' de hizmet verdi .

Tabii biz bunları görünce yeni otobüslerde çok büyük beklenti oldu.İnsanlarda yeni bir otobüs yeni bir motor tabii çekinceler de var.Acaba bu motor nasıl olacak? Kimilerine göre çok güzel, kimilerine göre bu otobüs iş yapmaz.Bizim sektörde fısıltı gazetesi çok iyi işler, araç cıktı 1984' de ama insanlar bir türlü alışamadı bu otobüse,otomatik kapıya. Ön çok dar, iç kısmı insanı boğuyordu.

Yıl 1985. Mercedes-Benz yeni bir otobüs üretmiş ve V6 diye tabir ettiğimiz motoru koymuş, karoseride değişlik yapmış , eksikliklerini düzeltmiş ve güzel bir otobüs piyasaya sürmüştü .

Evet esnafın bu sefer biraz kanı ısınmıştı bu otobüse.Ustalar konuşlardı;" evet bu otobüs iş yapar" diye.

Yıl 1986.Tam Mart'ın sonu Nisan'ın başı, Kartaltepe'den araçları almaya İstanbul'a gidiyoruz.Eskişehir'den İsmail Ayaz'a gece 24:00 İstanbul arabasına Eskişehir otogarından biniyoruz.Tabii içim içime sığmıyor.Gideceğimiz araç da V6 , şoför eski ustalarımızdan.Bir tabir var bizim toplumda;" bostancı hıyarın eğrisini yer "derler ya, biz de öyle yaptık.

Şoför milleti mutlaka aracın arka kısmında seyahat eder.Çünkü kulakları mutlaka motor sesinde olacak, diferansiyelde ses var mı, şanzuman nasıl, kaptan nasıl vites degiştiriyor, lastiklerden nasıl ses geliyor, bunlar hem adetten tabii ki.

Bizim gurup 15 kişi ,rahmetlik babam çok ileri görüşlü bir insandı .(mekanı cennet olsun).Biz Eskişehir'den ustalarımızı da almıştık.Bu araçları almadan önce babam fabrikayla görüşmüştü."Ben ustalarımıza da eğitim vermek şartıyla bu otobüsleri alırım" deyince onlar da kabul etti.Kulakları çınlasın,Ramazan ustamızın.

Tabi benim içim içime hala sığmıyor, İstanbul yolu sevinçden bana bitmek bilmedi.Genç yaşta V6'ya binmek o yıllarda cok zor.Tabi bizler konuşuyoruz aramızda; araçların nasıl kulanılacağı hakkında.Sabah indik Topkapı Otogarı'na.Ama benim içim içime hala sığmıyor bir an önce otobüsüme kavuşmak istiyorum.Rahmetlik babam "oğlum cok acelen var" diyerek beni sakinleştirmeye çalışıyor,benim heyecanımı anlıyor .Hani böyle bir sevgiliye kavuşmak isteriniz ya ben de öyle o günleri hiç unutamam.

Bu otobüs ve şöförlük apayrı bir sevdadır,sabah çorbasını rahmetlik babam bize Beyoğlu'nda bir lokantada "şark paçası" söylemişti. Yıllar geçti o tadı unutmak mümkün değil.Öğleye doğru Taksim'de Alman Konsolusluğu yanında Mercedes-Benz' in ofisi vardı, Mengerler'in araçların belgelerini aldık.Otobüsler Kartaltepe araç parkındaymış.

Vardık ;araç teslim alacağız, bizler hemen orada usta kaptanlardan bilgi almaya başladık.Usta kaptan anlatıyor ama dinleyen kim .Ben bir an önce otobüsüme kavuşmak istiyorum .

Ve buluşma anı.Onu okumak değil yaşamak lazım, yorgunum, hiç uyku uyumadım.Çünkü sıfır km. bir otobüsüm olmuştu genç yaşta. Kimseye nasip olmayan bir şeydi.O saatte önüme dağlar kadar altın dökseler bakacak halim yok, çünkü ben artık sevgilime kavuşmuştum.

O koltuğu kendime göre bir ayar yaptım.O yıllarda böyle koltuk ayarı falan yok; O302 lerde ileri geri var ama bunlarda kilo ayarı bile var.Ön pano bir harika.Otobüsleri aldığımız Kartaltepe'de hemen otobüslerin mazotlarını doldurduk.

Bizim şöförler de "ben kullansam" diyor ama ben verir miyim oyuncağımı.Mazot dolarken ben araçtan direksiyondan kalkmadım.Çünkü bir kalkarsam bir daha binemem korkusu var.Çünkü ustalarımız var.

Hiç unutmam ,aracın ses donanımı bir harikaydı. Ben V6 yı çok sevmiştim, çok ferah bir otobüstü.Teybi bir açtım, her şey bir harika.Hitachi marka bir teypti.

Ön konsol çok rahattı.Yola dua ederek çıktık ya o anı anlatmak değil yaşamak gerek. Sıfır bir otobüse ilk sen biniyor ve sürüyorsun

Webasto'yu çalıştırdım.İstanbul biraz serin , kaloriferleri çalıştırdım,otobüste 5 kişiyiz.Bir anda otobüsümüz ısındı.

Yıllarca 5 vitesli olan O302 ye hiç benzemiyordu.Alışkan oldumu zor .V6 6 vitesti, yanlış bir vitese taktığın zaman ikaz düdüğü seni uyarıyordu.Gaza bastıkça otobüsüm sanki şahlanıyordu, çok güçlü bir motora sahipti.Evet , Mercedes-Benz gerçekten güzel bir otobüs yapmıştı.

Otobüsün kapıları otomatik ve o kumanda panelinde her şey yerli yerinde ve bir harikaydı.Gerçekten araç kullanmak bir zevkti V6 larda .

Bize kurs veren Alman bize şu tavsiyede bulunmuştu:"Eski ustalar da bilir, yağına suyuna bakın , basın motor patlasın korkmayın " .

Bizler bunu duyar da otobüsün gazına basmaz mıyız? Rahmetlik babam bir ara "oğlum bas bakalım nasıl gidiyor" demişti de, otoban yeni yapılmıştı,Adapazarı'na kadar ne var ne yok gaz basmıştım.

Otobüs bir harika , arasıra durup motor dinliyorum, "Zenith saati gibi maşallah" diyorum, yola devam ediyoruz.

Akşam geç saatlerde Eskişehir'e geldik.Sabah otobüslerin plaka ve yazılarını yazdırmıştık,pek de yakışmıştı. ''ES PAMUKKALE''.

İlk seferim Sivrihisar olmuştu, biz rekabet yapıyorduk.Türkiye'nin en uzun rekabetini biz yapmıştık, tam 5.5 yıl sürdü.

Rahmetlik Sivrihisar ayakçımız, yattığı yer nur olsun,Erdal abimizin ağızı güzel laf yapardı.Ben Sivrihisar' da yazıhanenin önüne çekince başladı yüzbaşı Erdal abimiz;''GELDİ ESLER KESİLDİ SESLER''diye .O yıllarda böyle atışmalar olurdu.

V6 lar o kadar cok güzeldi ki kullanmak bir harikaydı.Frenleri havalı olunca daha güvenli sürüş yapıyordun.O302 Mercedes'lerde kurmalı el frenleri vardı," cek bakalım baba" diye dalga geçerdik.V6 da istediğin yerde el freni çek ,araça takoz atmana gerek yoktu.Eski usul takviyeleri de bir harikaydı.Çekmene gerek kalmıyor ama lazım da oluyordu.

Ben hiç bir zaman 6 dan 5 e aracın vitesini almadım.Yalnız çogu kaptan V6 larda bu takviveyi kullanamadı.

Bir anımı anlatayım. Gece 24:00, İzmir'den Ankara'ya çıktım.Saat 02:30.Uşak rampasını cıkıyorum , ben Pamukkale,Hakiki Koç ve Kervan Turizm(bu da Eskişehir firmasıydı,Eskişehir-İzmir çalıştı).Rampa üç şeritli.Tabii beni bu otobüs solladı ,tam kafa kafaya geldik, o da V6 , ama kesilmeye başladı .Benim ayağımda hala gaz basacak aralık var, ben ağır ağır gaz veriyorum, tam o sırada bu şöför arkadaş takviye çekti.O sese benim bütün yolcum uyanmış "kaptanım bir şey mi oldu" diye sormaya başladılar.Çünkü öyle bir ses cıktı ki mutlaka bir yerleri koparttı dedim.Takviyesini böyle çekince çok gerilerde kaldı.

Yalnız V6 otobüslerin bir tek yapılış hatası vardı, o da kaptanların uyuyabilecekleri yer yani Hilton'ları yoktu. Aracın sağ ön tarafı benim kaptan köşküydü.Çok kafamı vurdum bagajın üstündeki saca.

Yine İzmir'den 24:00 de Ankara'ya hareket edeceğim.Şimdi kimi vali kimileri emniyet müdürleri olmuşlardır, otobüsümün yolcusu o gün İzmir Emniyet Müdürlüğü personeliydi.Tam 45 kişi.Hareket saatim geldi, direksiyon başına geçtim.Milleti bir heyecan aldı ,herkesin kafası koridorda, "genç bir kaptan, bu mu bizi götürecek kaptan" diye mırıldanmalar başladı.

Ben çıktım yola,o zamanlar host yok, kaptanlar anos yapıyor.Kalkış yerinden varış yerine yapacağın km, varacağın ortalama saatler, nerelerde mola verecegin , birde caylar firmadan tabii.

Sen yolcuyu memnun etmek için daha fazla gayret gösteriyorsun. Sabah saat 07:00 de Ankara AŞOT'a yani eski otogara indirme peronuna girdik ve geçmiş olsun dileklerimi anons ettikten sonra direksiyonda ayağa kalkarak "hayırlı günler" diledim. Tahmin ettim kadarıyla üst düzey bir yöneticiydi ,ayağa kalkarak bana "ben yıllardır böyle güzel bir yolculuk yapmadım, hele senin gibi bir genç kaptanla" diyerek teşekkür etti.1 numaradan 45 numaraya kadar bana teşekkür etmeden ve elimi sıkmadan inmediler, "eline koluna sağlık kaptan" diyerek.

Sen ne kadar iyi şöför olursan ol ,ama mutlaka otobüsün güzel olacak.
Selahattin Büyükkıdan



[attachment=9655]
[attachment=9656]
Mercedes Benz ilk seri O302 Turbo S Hac yolculuğunda mola da.

[attachment=9734]

NOT ; FOTOĞRAFLAR SİTEMİZİN SOSYAL MEDYA HESAPLARI DIŞINDA HİÇ BİR SOSYAL MEDYA SAYFLARINDA YAYINLANAMAZ!
Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22
Referans Adresler