08/08/2019, 01:45 PM
Otobüslerde motor bölmelerinden çıkan yangınlar, yaz aylarında 3-5 kez duymaya alıştığımız olaylar haline gelmişken, geçen hafta farklı bir yangınla ve maalesef can kaybıyla “tüm otobüsseverler” üzüldü ve şaşırdı. 34 yolcudan 5’i hayatını kaybetti; 15’i yaralandı.
-Henüz resmi bir açıklamaya en azından ben ulaşamasam da- görünen kadarıyla bu kez yangın motorda değil; otobüsün içinde… Yine tahminen 10 numara yağ kullanılmış olması olasılığı –hem fotoğraflara bakarak, hem de otobüsün ait olduğu firmayı göz önüne alarak- çok gerçekçi görünmüyor. En korkunç yanı ise, yolcu ifadelerine göre içeride başlayan yangın, kapıların açılması ile bir anda nefeslenerek bütün otobüsü sarıyor. Yangın o kadar hızlı büyüyor ki 34 yolcunun 20’si temas edip, 5’i hayatını kaybediyor. Aslına bakarsanız görünen o ki, sadece 5 kişinin kaybedilmiş olması Allah’ın bir lütfu…
Bu yıllardır kendi başıma çıktığım şehirler arası yolculuklarda “sırf otobüs sevdiğim için, zevk olsun diye” uçak ya da otomobil yerine otobüsü tercih eden benim gibi bir otobüsseveri bile “bir daha mecbur değilsem asla” noktasına getirecek kadar kaygı verici bir hadisedir.
Otobüs yangınlarının üreticilerle, otobüsün markasıyla ilgili olduğunu düşünmüyorum. Yollarımızda her üreticiye ait 90 lardan kalma otobüsler cirit atarken buna inanmak mümkün değil. Uygun kullanılan ve bakımları düzgün yapılan bir otobüs yanmaz! Eğer otobüsün elektrik sisteminin kaldıramayacağı sistemleri kurarsanız; 10 numara yağ kullanırsanız; ya da bakım ve onarımlarını ehil ellerde yaptırmazsanız başınıza bu tür işler gelebilir.
Ancak bu acı olayı bir fırsata çevirmek te mümkündür. Şimdi sektör ve yolcunun çıkarları ortak noktada buluşmuştur: otobüslerden sıcak içecek ikramları, multimedya sistemleri, sonradan eklenen prizler ve benzeri “orijinal olmayan tüm donanımlar” kaldırılmalıdır. Tüm sektör en azından bu konuda anlaşmalı ve hızla harekete geçmelidir.
Üretici tarafından sunulmayan ya da ön hazırlığı yapılmayan, üretici onayı olmayan hiçbir donanımın onlarca can taşıyan bu taşıtlarda yeri yoktur ve olmamalıdır!
-Henüz resmi bir açıklamaya en azından ben ulaşamasam da- görünen kadarıyla bu kez yangın motorda değil; otobüsün içinde… Yine tahminen 10 numara yağ kullanılmış olması olasılığı –hem fotoğraflara bakarak, hem de otobüsün ait olduğu firmayı göz önüne alarak- çok gerçekçi görünmüyor. En korkunç yanı ise, yolcu ifadelerine göre içeride başlayan yangın, kapıların açılması ile bir anda nefeslenerek bütün otobüsü sarıyor. Yangın o kadar hızlı büyüyor ki 34 yolcunun 20’si temas edip, 5’i hayatını kaybediyor. Aslına bakarsanız görünen o ki, sadece 5 kişinin kaybedilmiş olması Allah’ın bir lütfu…
Bu yıllardır kendi başıma çıktığım şehirler arası yolculuklarda “sırf otobüs sevdiğim için, zevk olsun diye” uçak ya da otomobil yerine otobüsü tercih eden benim gibi bir otobüsseveri bile “bir daha mecbur değilsem asla” noktasına getirecek kadar kaygı verici bir hadisedir.
Otobüs yangınlarının üreticilerle, otobüsün markasıyla ilgili olduğunu düşünmüyorum. Yollarımızda her üreticiye ait 90 lardan kalma otobüsler cirit atarken buna inanmak mümkün değil. Uygun kullanılan ve bakımları düzgün yapılan bir otobüs yanmaz! Eğer otobüsün elektrik sisteminin kaldıramayacağı sistemleri kurarsanız; 10 numara yağ kullanırsanız; ya da bakım ve onarımlarını ehil ellerde yaptırmazsanız başınıza bu tür işler gelebilir.
Ancak bu acı olayı bir fırsata çevirmek te mümkündür. Şimdi sektör ve yolcunun çıkarları ortak noktada buluşmuştur: otobüslerden sıcak içecek ikramları, multimedya sistemleri, sonradan eklenen prizler ve benzeri “orijinal olmayan tüm donanımlar” kaldırılmalıdır. Tüm sektör en azından bu konuda anlaşmalı ve hızla harekete geçmelidir.
Üretici tarafından sunulmayan ya da ön hazırlığı yapılmayan, üretici onayı olmayan hiçbir donanımın onlarca can taşıyan bu taşıtlarda yeri yoktur ve olmamalıdır!