Türkiye Ulaşım Sektörü İhtisaslaşmış İnteraktif Haber Forum Merkezi

Tam Görünüm: Mercedes Benz O303 V8 Efsanesi
Şu anda Hafif Görüntüleme modundasınız. Siteyi normal görüntülemek için, Buraya Tıklayın
Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35
Hac'dan gelen arabamız.
Mercedes Benz O303 V8

[attachment=9571]
Adnan Taşlı'ya Teşekkürler.

Otobüs değildi V8'ler tabiri caiz ise, kütük gibi bir otobüsün metal ile vucüt bulmuş hâli dersek,hiç yersiz olmaz.
Türkiye de mübalâsız otobüs tarihinin ikinci otobüsüdür.

Aklıma gelmişken yazayım.Bu arabaların bagajlarını açmak bile ayrı bir hava idi muavinler için.Bagaj açacaklarını açıp,bagajın ucunu avucunun içine alıp tek elle kaldırmak peronda ki etrafı izleyenlerin gülümsemesinin bir sebebi idi.

Gerek hac yolculuğu,gerek Balkan ve Rus,Kafkas ülkelerine çalışan O303 V8'ler de alışık olduğumuz ama özediğimiz 90 ve 90'ların sonralarında römork ile bu görüntünün ortadan kalktığı yıllardı.Bu eşsiz fotoğrafla tekrar anıları yaşadık.

Teşekkürler Demircililer.
Teşekkürler Adnan.
Mercedes Benz O303 V8 Aklıma Gelenler

Bir otobüs işletmecisi iseniz ihtiyacınız ne olursa olsun,arabanızı keyifli bir şekilde kullanmak ve kâar elde etmek hepimiz istersiniz.

O303 V8'lerde öyle idi.Türkiye otobüsçülük tarihinde O302 hâli hazırda turbo es ve V6'lar ile bir de rakipleri ve yeni çift katlı otobüslerle yollarda seyrederken,bir anda çıkıp gelmişlerdi.Tabi bu otobüs sektörünün de baskısı ile olmuştu.İlk geldiklerinde biraz memnuniyetsizlik olunca,otomarsan araçlarda yine değişikliğe gitmiş idi.


Arabalar 88-90 yıllarında Topkapı Ulusoy garajına geldiğinde,o günleri hatırlarım.Ön sol dikiz aynasından arkaya,arkadan öne doğru,ve bagajların yüksekliği klima ve koltuklar kısaca ''peron abi,korkmadan koşarız her yere'' diyen ustaların sözleri kulaklarımda hâlâ...

Duygularımı tamamı ile aktaramam belki ama,hatırladıklarımı anlatabilirim.Perona gelmeden yolda dahili telefonla,yolcu indirilecek yeri kaptanlara muavinler dahili telefonu çaldır-kapat yaparak,ya da önemli ördek yapılacak emanet varsa da,bu telefonlardan konuşarak aralarında iletişimi sağlarlardı.

O303 düşük şoför mahali,yüksek yolcu koridoru ile yolcuları tarafından,canı sıkılınca şoförle muhabbet kuramamaları içinde ayrı bir komik ayrıntıydı.Ama bunu hostes koltuğu ile çözüyorlardı tabi şoförler cana yakın muhabbet etmek isteyen biri olduğunda o yolculuk,sigara ve kahve ile tadında geçerdi.

O303'leri zamanla anlatmaya devam edeceğiz,ama fabrikadan çıktıklarında içlerine sinen halıfeks kokusu,perona yanaşırken klima motorunun sesi,apoletli kaptanlar hepsi 80'lerin sonu 90'ların başı bir başka özlenen anılardı.

Not; Hatırlayalım İlk O303 V8 Serisi TIKLA


[attachment=9677]
[attachment=9678]
[attachment=9679]
Avrupadan Ülkemize giren 0303 otobüsler bizim otobüsçülerin gönlünde taht kurdu lakin OTOMARSAN nedendir bilinmez Turbo Es gibi aceleye gelen bir modeli otobüsçüsüne sunmuş,bu otobüsün yürümeyeceğine karar veren Türk otobüs işletmecileri MAN otobüslerine yönelip tavırlarını ortaya koymuşlardı,böyle olmayacağını anlayan OTOMARSAN aynı kasada birkaç rütuşla V-6 modelini piyasaya sürünce zaten Avrupa serisi küçük 0303 lerden motor sesine aşina olan otobüsçü tercihini tekrar OTOMARSAN imali otobüslerden yana kullandı ama rakibin körüklü süspansiyonlu ve 49 kişilik modeli pazarı karıştırıyordu,1983 ve 1987 yıllarında kısa bir sürede derbeder hayatı yaşayan kendini toparlayamayan otobüsçünün karşısına altın tepside sunuldu işte bu 0303 V-8 modeli,her başarılı modelde bir çomakçı olduğu için bu seferde Sabancı karıştırdı otobüsçünün kafasını ama yanılmayıp tercihini 0303 ten yana kullananlar ticari anlamda ihya oldular,muazzam kazanç ve işletme itibarı kazandılar,1992 yılı adeta otobüs üretiminde kalitenin zirvesini gördü EUROPA modeliyle ama Sabancı nın Prensesi ve merdivenaltı çift katlı furyası uzun yıllar yollarımızda sorunsuzca hizmet edecek olan güzelim 92 lerin ömrünü kısalttı,bu hengamede bence ara geçiş modeli olan 0304 piyasaya sürüldü ama bilumum çift katlı otobüs markalarında şoförlüğü unutan kaptanlarımız kibar olan bu güzelim makinalara bir Volvo bir DAF gibi gaz basmaya kalkınca olanlar oldu,0303ten kazandığı güzel paraları Bursa imali yada orjinal olsun çift katlılara yatıran otobüsçüler yüksek maliyetler ve bakım sıkıntıları nedeniyle ne yapacaklarını şaşırır bir haldeyken 0304 çıktı ama bu şaşkınlık ve otobüsün dilinden anlayamamaları hemen peron otobüsü değil etiketini yapıştırttı,dünyada kabul gören V-6 İntercooler motor bize zayıf gelmişti,bize yine bir V-8 lazımdı,bilin bakalım otobüsçüye 10 yıl altın çağını yaşatıp 303 lü güzel günler gibi kazanç sağlayan bu model hangisi...?
1990
Avrupa’nın kapısı aralanıyor



Diğer taraftan, Almanya’da üretilen otobüsler kaliteli,fakat pahalıydı. Bu nedenle Mercedes-Benz pazar kaybediyordu. Türkiye’de daha makul üretim yapma imkânı varken bu olanağı Avrupa pazarı için kullanmamak ciddi bir çelişki yaratıyordu.

Her iki tarafı da memnun etmenin oldukça zor göründüğü bu ortamda, çözüm kendiliğinden gelişti. Mercedes-Benz’in İsviçre’deki Otobüs Satış Müdürü Robert Jetter, bir toplantı için geldiği Mannheim Fabrikası’nda yol kenarına park etmiş bir otobüs fark etti. Bu otobüs, Mannheim’da üretilenlere benzemiyordu. Aracı yakından inceleyen Jetter, bu yeni O 303’ün Türkiye’de yapıldığını ve test için gönderildiğini öğrendi. Hiç de kötü görünmeyen aracın, Almanya’da üretilen pahalı otobüslerin yanında, daha hesaplı bir alternatif olabileceğini düşündü.

Jetter, hemen randevu alıp İstanbul’a geldi ve üretimi bizzat yerinde inceledi. Tanıştığı Türk yöneticilerin heyecanından etkilenmişti. Avrupa’da satışa sunulabilmesi için otobüste bazı iyileştirmeler yapılması gerekiyordu. Bu değişiklikleri yapmak için hemen bir proje grubu oluşturuldu. Birkaç ay içinde otobüs hazır hale getirilmişti. Bu sırada Almanya ile görüşülerek otobüsün deneme amacıyla İsviçre pazarına sunulması yönünde onay alındı. Otobüsün kendini kanıtlayamaması halinde, Avrupa defteri Türkiye için tamamen kapanacaktı.

Jetter’in önerisiyle önce “Transfer”, daha sonra da “Tourismo” adı verilen O 303, ilk olarak Kasım 1990’da İsviçre’deki Omnibus 90 Fuarı’nda sergilendi. Mannheim kalitesinde ama daha hesaplı bir otobüs alma fikri herkesin ilgisini çekmişti. İsviçre’ye ilk partide 7 otobüs gönderildi. Daha sonra bu sayı 30’a çıktı ve Tourismo çok kısa bir sürede İsviçre’de pazar liderliğini elde etti. Aynı otobüs Türkiye’de de O 303 Europa adıyla büyük başarı kazandı. Bu otobüs, bir bakıma şirketin yazgısını değiştiren, yıllardır nasıl çözümleneceği bilinmeyen bir sorunun yoluna girmesini sağlayan bir dönüm noktası oldu.

Gerçek bilgileri okumak için linklerden devam edebilirsiniz.

https://magazinulasim.com/Konu-mercedes-...tml?page=6

https://magazinulasim.com/Konu-mercedes-...ml?page=30


[attachment=9761]
Çocukluğumuzun Heybetlisi

[attachment=9778]
Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35
Referans Adresler