Yine çok güzel bir resim.
Biraz eski dolmuşlardan ve dolmuşculuktan bahsedelim isterseniz.
İstanbul'da dolmuşlar başlangıçta taksilerdir.Bütün taksiler aynı zamanda dolmuştur yani.
Halbuki mesela Ankara'da aynı yıllarda dolmuşlar farklıdır.Station otomobiller sadece üzerlerindeki tabelalarda yazan güzergahlarda çalışırlar,taksiler ise sadece taksidir.
Ancak İstanbul'da sanıyorum 1980 sonrasında buna düzenleme getirilerek taksi ile dolmuş biribirinden ayrıldı.Dolmuşlar belli hatlara bölündü.Yukarıdaki otomobillere dikkat ederseniz üzerlerinde "Dolmuş" diye yazar.
Bu yıllarda taksilerin cam altlarında dört parmaklık bir bölümde sarı-siyah damalı kuşak,dolmuşlarda ise sarı veya siyah düz kuşak olurdu.Resimdeki otomobile de bakarsanız bu siyah kuşağı görebilirsiniz.
İlk dolmuşlar ise yukarıda belirttiğim gibi aynı zamanda taksidir.Bu taksilerin plaklarının üzerinde "T" ve "Dört Kişilik" yazan küçük bir ilave plakaları, cam altlarında taksi olduklarını belirten damalı kuşakları ve sağ ön çamurluklarında mekanik olarak çalışan taksimetreleri vardır.Boşken üzerlerindeki "Serbest" plaketi düz durur,şayet yolcu almış ve taksimetresi çalışıyorsa bu serbest yazısı görünmezdi.Ama ben şahsen İstanbul'da taksiye binip de taksimetrenin çalıştırılmasını isteyen yolcuya ve taksimetreyi açan şoföre rastlamadım.Bu cihazlar sadece birer görsel öge olarak arabalarda takılı olurdu.Taksiye binen taksici ile pazarlık yapar ve anlaşırsa giderdi.
Dolmuşlar da çok ilginç çalışırlardı.Diyelim ki Aksaray'da durakta vasıta bekliyorsunuz.Yukarıdaki Plymouth'lara benzer ama strapentesiz yani içeride arabanın orijinalinde olduğu gibi iki koltuk bulunan bir taksi yanaştığında sol ön camdan bekleyen yolcular şoföre doğru "Taksim,Eminönü,Karaköy,Sirkeci" gibi gidecekleri yerleri seslenirler , şoför de aklına yatan veya yolcunun çok olduğu güzergahı seçerek yolcuları içeri alırdı.
Bu otomobillerde ön koltuğa ,şoförün yanına iki ,arka koltuğa da üç ve hatta duruma göre dört yolcu alınırdı."Arkayı dörtleyelim" sözü işte buradan gelmedir.Hepsi de 1950 li yılların geniş Amerikan arabaları olduğu için arkada dört kişi sıkıntı vermezdi.Ta ki yolcular arasında bayan olmadıktan sonra.
İlerleyen yıllarda benzin fiyatlarının artmasıyla bu altı kişi dolmuşçularımıza para kazandırmaz olunca yukarıdaki resimde görünen "strapente" yani katlanır koltuklu modellerle içerideki yolcu sayısı önde 2,ortada 3 ve arkada 4 olmak üzere dokuz kişiye kadar çıkmıştır.
Ben strapente yapılmış Amerikan arabalarının orijinalliklerini tamamen kaybettiğini düşünüyorum, o yüzden bu otomobillerden hoşlanmam.
Strapenteli otomobiller iki şekilde yapıldılar.Birinci usulde otomobil ikiye kesildi ve şase ve kaportaya ve tabii ki şafta ve arkaya giden diğer aksamlara ilaveler yapılarak araç boyları bir oturak daha konabilecek şekilde uzatıldı.Diğer usulde de şaft gibi,fren boruları ve elektrik tesisatı gibi donanımlara hiç dokunmadan araç tavanı uzatıldı ve yolcu bölümü aracın çok geniş olan bagajına doğru genişletildi.Bu tip uzatmalarda bagaj kapağı orijinalinden küçük oluşu ile kendini belli eder.Ancak bunlarda sistemle çok fazla oynanmamasına rağmen en arkada oturuş çok rahat değildir.Arka çamurluklar yolcuyu çok rahatsız ederdi.
Zaten ilerleyen zamanlarda 1980lerin ortalarından itibaren bu otomobillerdeki orijinal benzinli motorlar yerlerini dizel motorlara,direksiyondan vitesli şanzumanlar dört ileri yerden vitesli şanzumanlara, güçlü helezonlu ön takımlar ağır dizel motorları daha rahat taşıyabilecek makaslı dingillere dönüştüler.Öyle olunca da güzelim Plymouth'lar hilkat garibesi gibi hallere büründüler.Çalışırken içinde sivrisinek uçsa duyulan güzelim arabalar harıl harıl ve konkasör gibi titreşimli çalışan ucubelere dönüştüler.
Bu otomobillerden anlayan ustalar bile bunların geldiği bu durumdan nefret edip otomobillere bakmaz hale geldi.Daha sonraları en son Kadıköy-Üsküdar hattında bir miktar kalan eski Amerikanlar yerlerini minibüslere terk ederek kaybolup gittiler.
Sitemiz inşallah daha uzun yıllar kalıcı olursa ilerleyen on yıllarda da şimdiki gençlerimiz "Bir zamanlar dolmuş olarak çalışan öyle güzel Magirus minibüsler vardı ki.." diye başlayan mesajlarla geçmişi anacak.
Bu işler neticede bir görev.Görevini tamamlayan insan bile yeryüzünden ahirete intikal ettiğine göre otomobillerin,otobüslerin,minibüslerin de tarihe karışması normal olsa gerek.