Kuru hava fren yok,retarder yok,Abs,Asr,Bas,Dbl,Aba 3-4-5 yok,körük yok,tubeless lastik yok,tempomat yok,webasto yok,bagajda geniş yatak yok,otomatik bagaj kapakları yok koca kol demir var...Ne var Hidrolik direksiyon var,topuk altı motor freni ve yine hidrolik fren var,buz gibi thermo king klima kimisinde tavan kapakları ve kelebek cam var,önde havalı kapı var arkada havalı kapı yok.
Kuru hava fren yok,retarder yok,Abs,Asr,Bas,Dbl,Aba 3-4-5 yok,körük yok,tubeless lastik yok,tempomat yok,webasto yok,bagajda geniş yatak yok,otomatik bagaj kapakları yok koca kol demir var...Ne var Hidrolik direksiyon var,topuk altı motor freni ve yine hidrolik fren var,buz gibi thermo king klima kimisinde tavan kapakları ve kelebek cam var,önde havalı kapı var arkada havalı kapı yok.
Devamı gelecek...
Eveeettt
Ağır vasıta kullanan şoförlerde ustalık var,hele ki 0302 nin direksiyonuna
oturmak o kadar kolay değil,tamam duble yol yok ta birinci viteste 100 km sürat yapan taksi türü araçlar suv denilen van denilen ucubelerde yok,40 ton yükle zebellah gibi seninle yarış tutan Scanıa,Axor,Renault,Volvo vs tipi makinalar ve şoförleride yok,ota b..ka şikayet eden kılkuyruk yolcularda yok,çağrı merkezi,call center yok,girdiğin tesislerde gittiğin yollarda,polislerin gözünde itibarın var seni satan şoför arkadaşların yok zaten memlekette otobüs şoförü yok,her ne kadar fren sistemi zayıf olsada,kaloriferleri dandik olsada kullanması pratik ve keyifli olan,o yıllarda birçok Avrupa arabadan bile hızlı olan masrafsız bir otobüs var,kısacası para var huzur var daha ne diyeyim ki....
Saçlarını rüzgara bırakmış, elinde yıldız tutan kızın
yer aldığı bileti alıp koltuğa yerleşerek yolculuklarımız başlardı.
En son, kaptan; 2 parçalı kapıyı kapatıp yola çıkıyor
ve sinema başlıyor! Otobüsün sinemaskop ekranından yani ön cam
merkezli olarak, yolu ve manzarayı izlemek neredeyse
sinema tadında. Sinemaya ara verildiğinde dondurma gibi atıştırmalık yiyecekler nasıl satılıyorsa, hayatımızın ilk Mercedes'indeki
yolculuklarımızın da molalarında simit, su, limonata, sandviç, köfte ekmek (favorim olur) otobüsün koridorunda gezen satıcılar tarafından
yolculara arz edilirdi.Yolculuk esnasında sağ ön koltukta konuşulanları
dinlerken doğrusu dinlemek zorunda kalırken,hemen arkadaki koltuk sakinlerinin ise çekirdek çitlemeleri,yandaki koltukta ikamet edenlerin de el emeği göz nuru ikram ettikleri poğaça ve böreğin damakta bıraktığı lezzeti,iki koltuk gerideki çocukların cıvıl cıvıl seslerini,arka fondaki; kaptanın kumandasında ki kasetçalardan otobüsün içine dağılan'' Sana
koşmak isterim, derman yok dizlerimde'' sözleri varmak istediğimiz noktayı, sevdiklerimize kavuşmanın heyecanının ve hafifliğini vurgular nitelikte.
Yaklaşık 45 kişinin aynı anda izlediği yolculuk sineması; kimi yemyeşil bir orman, kimi masmavi bir engin,kimi de bembeyaz bir örtü kimi de bir kum
deryası nda (eski hac yolculukları) geçerdi çoğu zaman.
Şimdilerde ise sinema içinde sinema var; Nasıl mı? Bir yolcu isterse tüm zamanını müzik, tv, sinema veya internetle geçirebiliyor.
Mercedes Benz O302; deyim yerindeyse ilk siyah
beyaz televizyonumuzdu. Artık klasik otomobil tadındaki O302 böyleyken
sırasıyla O302 S, O303, O304, O403 ve Travego; renkli, plazma, LCD ve LED televizyon kıvamında hayatımızdaki yerini aldı.