Türkiye Ulaşım Sektörü İhtisaslaşmış İnteraktif Haber Forum Merkezi

Tam Görünüm: Mercedes Benz Otomarsan O302
Şu anda Hafif Görüntüleme modundasınız. Siteyi normal görüntülemek için, Buraya Tıklayın
Sevgili M.Ali Sade, sizden Beşiktaş'ın şampiyonluğu şerefine, 1970'lerde maçlara ve deplasmanlara giderken kullanılan kulübün takım otobüsü olan O302'nin fotoğrafını eklemenizi rica ediyorum.
[Resim: nmjchv.jpg]
Bosfor
Birde benden, fotoğraf Gökhan abiden..
[Resim: 1zexu2d.jpg]
Kamil Koç
[Resim: 2crskt5.jpg]

uzay

(06/06/2009 10:27 PM)V.AKTOPRAK Yazılan: [ -> ]Birde benden, fotoğraf Gökhan abiden..
[Resim: 1zexu2d.jpg]

Fotoğraf 1977 Yılında yapılan bir belgesele "DESTİNATİON DOHA " 'nın Part 1'indedir.

Bu belgeselde Avrupalı ASTRAN Şirketi Türkiyenin Geçit Vermez yollarını deniyor Smile Buna Toros Dağları dahil . Yol İstanbulda başlayıp Kilis'te son buluyor..Plakalar Kilis'emi ait diye bir cahilliğe düşmeyin sakın..Çünkü Kilis 1995'te il oldu Smile

Uzay Mutaf
Yukarıda Uzay'ın yolladığı resimin de yer aldığı DESTİNATİON DOHA THE DİFFİCULT BİT part 1 adlı dokuz dakikalık belgesele mutlaka ulaşın ve izleyin.Yukarıdaki Özkaymak otobüsü de aynı belgeselde Kargasekmez Rampası'nda yokuş aşağı sollarken görüntüleniyor.

Üç İngiliz TIR aracının Katar'a kadar olan yol maceralarının anlatıldığı ve 1977 yılında geçen bu belgeselin bence en güzel görüntüsü ise Kargasekmez'de karşıdan gelen otobüse rağmen bunları milimetrik olarak sollayan ve önlerine adeta "kesmece" giren D1210 Ford kamyonunun görüntüsü idi.

Zaman zaman forum içerisinde bahsediyorum.Hatta bazı genç arkadaşlarım bana kızıyorlar bile ama;eskiden bu belgeselde de görüleceği üzere şoförlük tamamen yetenek,ön görüş ve zeka işiydi.Sadece geliş ve gidişten ibaret çoğu yerlerde iki ağır vasıtanın karşılıklı geçmesine zor bela izin verebilecek darlıkta,virajlı,bozuk,rampalı yollarda özellikle de ağır vasıta kullanabilmek çok zordu.

Şimdiye göre gerçekten çok daha kaliteli şoförler vardı.Hele ki otobüs şoförleri O302 nin direksiyonuna geçtikleri zaman otobüsü bir müzik aleti çalar edasıyla,ne yolcuyu ve ne de otobüsü hırpalamadan kullanırlardı.

O yıllarda da delişmen şoförler yok muydu?Tabii ki vardı.Mola yerlerinde kompostoların içine votka döktürüp içenler,iki üç günlük uykusuzlukla direksiyona geçenler,bozuk araçları kendi yöntemleriyle tamir edip bu arızalı otobüslerle yollarda rezil olanlar,yolcuyla kavga etmekten zevk alanlar ve sürat manyakları o zamanlar da vardı .Ama insan geçmişin hep iyi yönlerini hatırlıyor.

Bu belgeselde yer alan eski İstanbul-Ankara yolunu 1973-1986 yılları arasında çok kullandım.Neredeyse her tarafını bilirim.Hala bile vaktim ve keyfim varsa Ankara-İstanbul yolculuklarımda bu yolu kullanırım.O yıllarda otoban ve bölünmüş yol Boğaziçi köprüsü bağlantıları haricinde çok bilinmezken bizim otobüscümüz -nasıl giderlerdi anlamış değilim ama- O302 ile bu yolu Harem'den çıkmak kaydıyla 7 maksimum 8 saatte alırlardı.Hem de iki defa da mola vererek.

Lafı uzatmayalım,bu belgeseli mutlaka izleyin.Kargasekmez rampasının yıldızlarını bir görün , tavsiye ederim.

Herkese selamlar...
Referans Adresler