Sen boş dönerken aşırı hızdan tarlaya uç, sonra arabayı çıkart havadar havadar yine bildiğini oku... "Ne çektin be 302" ...Senden herşey oldu...Uzunyolun kralı, belediyenin kralı, servisçiliğin kralı...Oldun da oldun, kan bağışı aracı yaptılar seni, kütüphane yaptılar, hatta belediyenin yürüyen sebze meyve pazarı bile oldun...Ve son tahlilde hurdanı barınak, kümes dahi yaptılar ama sen ölmedin...Ölümsüzlük böyle birşey işte...302 gibi birşey.
Bundan yaklaşık üç yada dört yıl evvel Ankara M.E.B. Şura Salonu'nda bir gösteri vardı.Nasıl olduysa ben de gitmiştim.Akşam hava karadıktan sonra bir vakit ara verilince kapının önüne çıktım.Edirne'den ekip getiren BMC Probus'ün ve Eskişehir'den gelen Yıldız Turizm'in şoförü ile havadan sudan konuşurken kapıdan çok bildik bir far ışığı ve o efsanevi motor sesi duyuldu.Gelen bir O302 idi.Yıldız Turizm'in şoförü otobüsü biliyordu."Bu bizim üniversitenin otobüsü" dedi.Biz de Edirne'li ile otobüsün yanına gittik.
Oldukça güzel toparlanmış bir otobüstü.Tavan lambaları O403'ün lambalarıyla değiştirilmiş,tavan düzeni biraz farklılaştırılmıştı.Ama yakışmıştı.İçeri de girecektik ama öğrenciler içeride perdeleri kapatıp üzerlerini değiştirdiklerinden girmedik.Zaten de oradaki millete hava basarcasına bir kaç dakika durup hemen çıkıp gitti.Edirne'li de O302 hastasıymış,arkasından bakakaldık.
Renkleri bu şekilde değil sanki krem ve bordo gibiydi.Ayrıca üzerindeki bu yazılar da yoktu.Sanıyorum bu da Ankara Üniversite'sinin O302'si gibi 80 sonrası bir model olmalı.Bakıldığı taktirde yıllarca kullanılabileceğinin bir ispatı bu.Kaldı ki ODTÜ'de 1971 modelleri halen de çalışıyor.(Bu arada Fatih'e sözüm var.Bir gün ODTÜ'ye gidip oradaki O302'leri sizler için görüntüleyeceğim.)