Onur Ünver
25/07/2013, 05:55 PM
Yıl 1998 Memlekete gitmenin hayali bi yandan otobüse binmenin çocukluk sevinci bi yandan babamın ekmek teknesi Anadol kamyonetle eski İzmir garajına geldik.Valizlerimizi perona getirdik saat yaklaşırken ben valizlerin üstüne oturup baba acaba hangi araba gelecek diyip arkası dönük bir şekilde beklemeye başladım.
Perona yanaşan arabanın heyecanıyla etrafımızda hareketlilik oluştu ; bende heyecanla hemen önümü dönüp araca baktım.Bakmamla bu ne demem bir oldu.Alışageldiğimiz araçların dışında yeşil rengiyle dikkat çeken bir araçtı.Hemen etrafında dolaşıp incelemeye başladım.Sonrada bizden sonraki sefer aracına gözüm ilişince hayıflandım.O araç gayet güzel çift renge sahip 0403 SHD modeliydi.
Yolculuğumuz başlamış yola koyulmuştuk.Yerimiz ortalardaydı.
Afyon'a geldiğimizde Elazığ Hazar Turizm'in kendi şekerli mamuller satan yerinde mola vermiştik.Anneme bir kutu lokum aldırmıştım.Oradan hareket ettikten hemen sonrada alıp lokum kutusunu bütün otobüse dağıttım.Tabi bu otobüs personelinin dikkatini çekmişti.Saat gece 3-4 ten sonra el ayak çekilmiş personel dahil olmak üzere şoför hariç herkes uyumuştu.Bende bunu fırsat bilerek hemen kendimi host koltuğuna attım.İşte mutluluk buydu.Tabi şoför amca ilgisini eksik etmemiş benimle sohbet etmeye başlamıştı.Anlattığına göre bir kazadan sonra sol ayağında kalıcı aksaklık oluşmuştu.Bana bu işten uzak durmamı ısrarla tekrar etti.
Sabah olmuş memlekete giriş yapmıştık otogara doğru ilerlerken bir anda birileri otobüsü durdurdu.Ve yolculuğumuzun nasıl geçtiğini sordular.Personelden memnun olup olmadığını sordular.Herkes hayatından memnundu yolculuk sırasınca.Kimseden olumsuz cevap gelmeyince otogara doğru hareket ettik.Ve çocukluğumda kalan nice maceralı yolculuğumda burada son buldu.
Velhasıl o zamanlar 0404 hem otogarda hemde tesislerde kendinden söz ettiren bir araçtı.
Bahsetmek istediğim bir diğer konuda o zamanki hizmet kalitesi.Bugünle karşılaştırıyorum arada dağlar kadar fark var.Üzücü.
Perona yanaşan arabanın heyecanıyla etrafımızda hareketlilik oluştu ; bende heyecanla hemen önümü dönüp araca baktım.Bakmamla bu ne demem bir oldu.Alışageldiğimiz araçların dışında yeşil rengiyle dikkat çeken bir araçtı.Hemen etrafında dolaşıp incelemeye başladım.Sonrada bizden sonraki sefer aracına gözüm ilişince hayıflandım.O araç gayet güzel çift renge sahip 0403 SHD modeliydi.
Yolculuğumuz başlamış yola koyulmuştuk.Yerimiz ortalardaydı.
Afyon'a geldiğimizde Elazığ Hazar Turizm'in kendi şekerli mamuller satan yerinde mola vermiştik.Anneme bir kutu lokum aldırmıştım.Oradan hareket ettikten hemen sonrada alıp lokum kutusunu bütün otobüse dağıttım.Tabi bu otobüs personelinin dikkatini çekmişti.Saat gece 3-4 ten sonra el ayak çekilmiş personel dahil olmak üzere şoför hariç herkes uyumuştu.Bende bunu fırsat bilerek hemen kendimi host koltuğuna attım.İşte mutluluk buydu.Tabi şoför amca ilgisini eksik etmemiş benimle sohbet etmeye başlamıştı.Anlattığına göre bir kazadan sonra sol ayağında kalıcı aksaklık oluşmuştu.Bana bu işten uzak durmamı ısrarla tekrar etti.
Sabah olmuş memlekete giriş yapmıştık otogara doğru ilerlerken bir anda birileri otobüsü durdurdu.Ve yolculuğumuzun nasıl geçtiğini sordular.Personelden memnun olup olmadığını sordular.Herkes hayatından memnundu yolculuk sırasınca.Kimseden olumsuz cevap gelmeyince otogara doğru hareket ettik.Ve çocukluğumda kalan nice maceralı yolculuğumda burada son buldu.
Velhasıl o zamanlar 0404 hem otogarda hemde tesislerde kendinden söz ettiren bir araçtı.
Bahsetmek istediğim bir diğer konuda o zamanki hizmet kalitesi.Bugünle karşılaştırıyorum arada dağlar kadar fark var.Üzücü.