Efsane hala yollarda...

Peki Bu Efsane diye nitelndirdiğiniz montaj üretimin hikayesi nedir ?.

Ben Ford D 1210 modelini çok severim.1976 yılında hatta sıfır km.bir Ford kamyonumuz da oldu.

Ford'un en güzel yönü gerçekten bir kamyonu kullanma keyfi vermesidir.Tabii ki buna küçük tüpten yapılma çok sesli egzost susturucuları,uzatılmış korna hortumları,her renkten ampullerle donatılmış şoför mahalli,ön güneşlikler,peluş göğüs örtüleri,simit kılıfları,dümen tutacakları gibi arabanın kaldırabildiği kadar ilave bilumum aksesuarlarla donanmış olma şartını da eklemek gerekir.

Görüşün güzelliği,şanzumanın keyfi, takviyenin lezzeti,verilen ara gazlarına motorun tepkisi Ford kamyonunda çok özellik katan küçük ayrıntılardır.Ford'u kullanmak adeta bir müzik enstrümanı çalmak gibidir.Vereceğiniz bilinçli komutlarla motora ritm tutturmak bile mümkündür.

Biz aldığımızda Ford'un üzerinde Lucas marka atom tipi Anadol farları vardı.Pek de başarılı bir aydınlatma yapabildiği söylenemezdi.Çoğunlukla da gece çalıştırdığımız için ilk iş olarak bu farları Murat 124 e ait Carello marka İtalyan farları ile değiştirmiştik.Bu farların orijinalinde içinde park devresi bulunmamasına karşılık takan usta onlara park devresi de eklemişti.Hatta bu parklar o kadar hoşumuza giderdi ki hava karardıktan sonra neredeyse yatsı ezanına kadar farları yakmaz,gözümüzün görebildiği yere kadar bu parklar yanık giderdik. :mrgreen: Tampona da o zamanlar yasak olmasına rağmen bir çift Hella (o zamanlar "hela" denirdi) projektör tipli sis lambasını da paraya kıyıp atmıştık.

Bir de direksiyonun sağında acayip anlamsız uzun bir korna-sellektör kolu vardı.Ucundaki mandal şakır-şukur eğilerek uzun kısa huzmelere kumanda ederdi.Acilen bunu oradan sepetleyip O302 ya ait sinyal-sellektör-korna kombine kolunu buraya adapte ettirdik.

Frene basıldığında fren müşirinden paralel attırdığımız kırmızı lambalar pedalları aydınlatırken yeşil olanlar da muavin tarafının ayak basma bölümünü aydınlatırdı.Tavandaki mavi aydınlatma lambası etrafına taktığımız kırmızı püsküller kabine apayrı bir hava verirdi.Hatta basmaklarda da sarı lambalar vardı.Güneşliğin üzerinde de sayısını tam olarak hatırlayamadığım kadar renkli damla biçimi lamba vardı.Bu kadar lambayı bizim akü nasıl kaldırıyordu ona da hala akıl erdirmiş değilim.Ama akü ile ilgili bize hiç bir problem yaşatmamıştı.

Bu arabanın muavin koltuğu çekilerek çek-yat olurdu.Uzun yollarda uyumak maksatlı olarak çeker uyurduk.Tavana radyo-teyp montajı yapan Zeytinburnu Karakolu yanındaki bir teypçiye de tahmin ediyorum Roadmaster marka üzerinde dandikten bir ekolayzır bile bulunan ve her yanından çok renkli led ışıkları yanan bir teyp taktırarak yolculuklara keyif katmıştık.

İlk önceleri açık sarı olan rengi idrar rengini çağrıştırıyor diye bir gecede Davutpaşa Sanayii sitesinde Antepli Rot-Balans ( O zamanlar ağır vasıtaya rot balans yapabilen yegane ayarcıydı) arkasında bir boyacıya pırıl pırıl bir kemik siyahı (öyle tabir edilirdi) yaptırmıştık.

Uzun yıllar bize hizmet ettikten sonra,özellikle motorda yaptırdığımız sıra pompaya çevirme vb. bazı işlemler sonucu ve motor ömrünün sonlarına gelinmesi sonunda istemeyerek de olsa sattık.

Siz bu anılarımı okurken ben Otosan üretimlerini anlatacağım diğer mesajımı hazırlayayım.

Herkese selamlar...

Yukarıda anlattığım D1210 Ford üretiminin başlangıcı 1963 yılına dayanır.Bu tarihte üretilen Thames Trader 70 modeli kamyon, Ford Zephyr otomobil (Cüz'idir),F100 kamyonet,Ford Thames minibüs ve kamyonet gibi araçların üç yıla yayılan küçük sayılardaki üretimlerinin ardından 1966-71 yılları arasında D 750 modeli ve D 1210'un atası sayabileceğimiz kamyon üretimi başlar.1210 ise 1972-1983 yılları arasına yayılan uzun bir dönemde üretilir.Arkasından piyasaya verilen 1312 Cargo modelinin ise 1210 kadar başarılı olduğunu söyleyemeyiz.1966 yılı aynı zamanda Anadol'un da üretiminin başlangıcıdır.

D 1210 fiber-glas kupasıyla ilk önceleri tepki çekse de daha sonraları bu yapının daha avantajlı olduğu,özellikle kolayca devrilebilen yapısıyla TM 150 BMC ve Bedford burunsuz kamyonlarda yaşanan tamirat sorunlarının yaşanmadığı,arızaya kolay müdahele edilebildiği görülmüştür.Bence fiber-glas burunsuz yapı sadece kafadan karışılan kazalarda can emniyeti sağlayamaması sebebiyle dezavantajdır.Bu yüzden Ford kamyonlarında pek çok şoför arkadaşımız sıkışarak canından olmuştur.Allah (cc) rahmet eylesin.

D 1210 hafriyat işleri de dahil nakliyenin her alanında başarıyla çalışmış,kamyoncuya nakliyeden para kazandırmış,uzun yol nakliyesine gerçekten bir soluk getirmiş,halen bile kurtlar sofrasında çalışmaya devam etmektedir.

Herkese selamlar...

Bu arabları hiç sevmesemde hep gördüğümde komik yaşadıklarım aklıma gellir gülerim.

Biliyorsunuz ülkemizde otobüs üretmek zanaat değil neredeyse sanat olmuşdur.Bursalı kasacıların bu arabaları iyi değerlendirdiğini unutmayarak,istanbulumuzda ford d 1210 şaseli bir çok özel halk otobüsünün zamanında, O 302 Ruhsatı ile dolaştığını hatırlatmak isterim.

Rahmetli bir Vasbi dayı vardı,Karadeniz'in bıçkın ,ön dişleri altın,ayakkabıları çarşamba modeli olan,direksiyonda samsun sigarasını, dudağının ortasından sağa sola çeviren,gideceği güzergahları gırtlağı ile dudağının arasındaki sigaranın düşmemesinin mücadelesini vererek ''para bilet kecer'' haykıran, halk otobüsçüleri arasında en hızlı bir Ford'çuyd.Gel zaman git zaman 15 Üsküdar Beykoz hattında,servis yaparken arabsında idim,çocukluk aklımla biraz gülerim diyerek Vasbi dayının hareketlerini süzüyordum,yolcu için rekabetin kıyasıya yaşandığı dönemde,yine bıçkın ihtiyar delikanlı tavırları ile ford şaseli ama,otomarsanın ürettiğinden ''ona göre '' farkı olmayan 302'sini sürüyordu,tüm ara durakalrdan yolcuyu aldıktan sonra,meşhur beykoz'un tepeüstü rampasını,tam gaz takviye ile tırmanmaya hazırlıyordu,tabiki Vasbi dayı Ford'una güveniyordu ki,rampanın tırmanışına geldiğimizde arabayı 2.vitese aldığını zannederek arkasından gelen arabaya, rampanın sonundaki durakta olan,hastane çıkış saatine deng gelen yolcu ganimetini bırakmak istemiyordu.O an arabasını rekabetçi düşünceis ile toparlamaya çalışıyordu ki,aman allahım araba ile rampada tam gaz geri gitmeye başlamıştık,meğersem bıçkın Vasbi dayı 302 kasalı Ford'unu 2.vitesine aldığını zannettiğinden tam gaz arabayı toparlyayım da derken, geri vitese almış,araba tam gaz yolcularla beraber, dolu bir şekilde rampadan geri geri aşağıya gitmeye başlamışdı.Allah korudi ki arkadan gelen arabalar ani hareketle soldan kaçmayı başarmışlardı.Yaşamış olduğumzu panik ve güneş yüzü görmemeiş küfürlerin aklımıza gelmesine sebebiyet olan Ford D 1210 vallahi seni hiç unutmayacağız,heleki Manisa ahalisnde olan,aksesuarlı ve aygaz tüpünden yapılan eksozlarının çıkardığı sesi ile beraber.
İşte O Ford'ların 302 'ye devşirilmiş haline ait bir film'den alınan örnek. :x
Kaynak Yılmaz Büktel.






Klavyem ile Anılarımı Yorgunluğumdan dolayı ancak bu aktarabildim,okudu iseniz teşekkürler.

Vasbi Dayı Yaşıyor ise Allah Selamet versin,Eğer Vefat ettiyse Allah Rahmet ile Muamele Eylesin.

İyi Geceler Hepinize.