İlk Türk troleybüsünün adı; "TOSUN" du,Türk otobüs sanayisinin geçmişi büyük markalar haricinde atölyelerde,imkansızlıklara rağmen bir çok farklılıklarada imza atmışdır.Yıllardan günümüze şehirler arası yolcu taşımacılığının kimi zaman tedarik kimi zaman ise üreticisi konumunda olan atölye sektörü,''tosundan'' sonra kendi kaynakları ile gelişerek,gelişmekte olan ülkelere büyük bir stratej ile bizzat kendi üretimi olan,troleybüsü pazarlayarak ikinci yerli troleybüsümüzü üretme,sıfatını da ''Güleryüz Cobra'' ile kazanmıştır.

İşte ilk ihracat troleybüsümüz

halal olsun demelk lazım

"Tüplü " otobüsleri alanlar görüp de utansınlar.

Yeri gelmişken belirteyim,son yıllarda duman çıkaran yakıtlara gıcık olmak gibi bir adet oluştu.Mesela İkarus otobüslerinin egzostundan çıkan dumanların bilir bilmez herkes tarafından eleştirilmesi gibi.Halbuki dizel motoru en zehirli gaz olan karbonmonoksiti çıkarmaz.Siyah dumanla birlikte atılan da kükürt dioksit ve bir takım kükürt bileşenleridir.Dolayısıyla benzinli motorlara ve hele ki doğalgaz ya da LPG li motorlara göre çok daha çevrecidir.Özellikle de son yıllarda getirilen EURO normları neticesinde dizel emisyonları çok çok düşüktür.

Bir de yılbaşı gecesi baca yırtığından zehirlenen gençleri hatırlayalım.İşte doğalgazın yanması sonucu çıkan öldürücü gaz.Ama renksiz ve nispeten de kokusuz olduğu için bizim çok bilenlerimiz "aman ne çevreci" gibi yakıştırmalarla bu yakıtları övmekte.

İşte Fatih arkadaşımız yollamış.Sofya belediyesi bizim yıllar önce söküp attığımız trolleyleri (Havai hat) muhafaza etmiş.Troleybüsü de bizim Güleryüz'e muhtemelen ucuz bir fiyata yaptırmış,şimdi paşa paşa kullanacak.Ne havayı kirletecek,ne petrole ve ne de doğalgaza döviz verecek.Troleybüs nispeten teferruatsız ve basit bir araç olduğu için bakım masrafları da düşecek.Bulgaristan 1980 li yıllarda bizim Trakya bölgemize bile elektrik satardı.Demek ki elektrik bolluğu devam ediyor.

Herkese selamlar...

Bizim belediyelirimiz bunu düşünemezler.Çünkü Alman üretimi Mercedes çok ucuz!!!

Trolaybüslerin bizim ülkemizdeki kullanıldıkları şehirlerde seferden kaldırılmasının belli başlı sebepleri, o yıllarda sık sık yaşanılan elektrik kesintileri yüzünden troleybüslerin devre dışı kalması ve troleybüslerin diğer otobüslere göre nispeten yavaş gitmeleri ve sık sık arşlarının elektrik tellerinden atarak durması ve bu sebepler nedeniyle trafiği olumsuz etkilemeleriydi.

M.Ali Sade Yazılan:"Tüplü " otobüsleri alanlar görüp de utansınlar.

Yeri gelmişken belirteyim,son yıllarda duman çıkaran yakıtlara gıcık olmak gibi bir adet oluştu.Mesela İkarus otobüslerinin egzostundan çıkan dumanların bilir bilmez herkes tarafından eleştirilmesi gibi.Halbuki dizel motoru en zehirli gaz olan karbonmonoksiti çıkarmaz.Siyah dumanla birlikte atılan da kükürt dioksit ve bir takım kükürt bileşenleridir.Dolayısıyla benzinli motorlara ve hele ki doğalgaz ya da LPG li motorlara göre çok daha çevrecidir.Özellikle de son yıllarda getirilen EURO normları neticesinde dizel emisyonları çok çok düşüktür.

Bir de yılbaşı gecesi baca yırtığından zehirlenen gençleri hatırlayalım.İşte doğalgazın yanması sonucu çıkan öldürücü gaz.Ama renksiz ve nispeten de kokusuz olduğu için bizim çok bilenlerimiz "aman ne çevreci" gibi yakıştırmalarla bu yakıtları övmekte.

Herkese selamlar...

Doğal gaz, dizele göre daha çevreci diye biliyorum...

Alıntı:İşte Fatih arkadaşımız yollamış.Sofya belediyesi bizim yıllar önce söküp attığımız trolleyleri (Havai hat) muhafaza etmiş.Troleybüsü de bizim Güleryüz'e muhtemelen ucuz bir fiyata yaptırmış,şimdi paşa paşa kullanacak.Ne havayı kirletecek,ne petrole ve ne de doğalgaza döviz verecek.Troleybüs nispeten teferruatsız ve basit bir araç olduğu için bakım masrafları da düşecek.Bulgaristan 1980 li yıllarda bizim Trakya bölgemize bile elektrik satardı.Demek ki elektrik bolluğu devam ediyor.

Haklısınız.