Bilenler bilir ,Karadeniz bölgesinde sahilden ayrılıverince yollar sarptır.Yokuşlar sert,iklim değişkendir.Bir bakıverirsiniz yaz günü sisin pusun ortasındasınız,bir bakarsınız aşağıda bir şey yokken yukarılarda fırtınalar kopar,seller akar.İşte bu şartlar altında yolcuyu bir yerden bir yere taşımada araç ön plana çıkar.Güçsüz,zayıf araç Karadeniz'e yaramaz.Karadeniz'de insanı gibi dayanıklı araçlar sevilir,tutulur.

İşte aşağıya ekleyeceğim ilk iki resim 1956 yılından.Resimde görülen jeepimiz askeri tabirle M38 ,bir diğer deyişle de MB modeli bir jeep.Her ikisini de aynı araç zannetmeyin,plakaları farklı.

Yalnız tamponları bu modelin orijinaline göre farklı.Bu tamponlar sanıyorum o yıllarda revaçta olan Amerikan otomobillerinin tamponlarından bu jeeplere aksesuar amaçlı olarak uydurulmuş.Moda da olmuş olmalı ki her iki jeepte de aynı tip tampon var.

İmal yılı olarak bu jeepler muhtemelen 1942 ile 1952 arasında üretilmiş olmalılar.

İlk resmimiz aynı zamanda bir jeepe kaç insan binebileceğinin ispatı niteliğinde.






Bu resim de 1960 lı yılların başından.Bu jeepimiz diğerlerine göre daha yeni.M38 A1 modeli olan bu jeepler yakın zamana kadar yeşil kasaları ve pandizot tenteleri ile ortalarda boy gösterdiler.Ben epeydir Karadeniz bölgesine gitmedim.Giden arkadaşlar anlatsınlar bakalım bizim jeeplerden kaldı mı?

Herkese selamlar...

Bu arabaları o kadar methettik ki işte bozuldu.

Aşağıdaki resimde de bir Cj3B görüyoruz.Ama bu muhtemelen Verdi Biraderlerin Tuzla'da monte ettikleri bir jeep.Resmin çekiliş yılı 1960 ya da 61.

Bu jeep resminde ilginç detaylar da var.Tampona dikkatli bakın,ilk hareket kolunun tampondaki delikten takılmış olduğunu görüyoruz.(Eskiden bazı araçlar buradan takılan kolla çalıştırılırdı.Şimdiki gibi kartlı dokunmatik sistemler yoktu.)

Bunun iki nedeni olabilir.Birincisi onarımın yapıldığı yerde yedek akü yoktur.Aracın da aküsü bitik olunca ilk hareket kolu kurtarıcı olmuş olabilir.

İkinci ihtimal ve daha kuvvetle muhtemel olan da buji platin değişimi esnasında ateşleme sırası karıştırılmış.Bujiler sökülüp birinci bujinin deliğine üstüpü,çaput vb. bir şey tıkanmış.Bu kolla krank kasnağından krank çevrilecek ve çaputun patlatılmasıyla birinci bujinin distribütördeki yeri bulunacak.Ardından 1-3-4-2 olan ateşleme sırasına göre buji kabloları dizilecek.Uzun iş değil mi?

Cj3B kolay arızalanmayan bir jeepti.En çok sorun ön düzeninden yaşanırdı.Özellikle çatal rot tabir edilen kısmın arızalanması sonucu herhangi bir kasise girip çıkıldığında araç kafa sallardı.

İki mesajda neredeyse bütün jeep modellerini gördük.Sadece daha yeni olan CJ5 ve 6 kaldı.Onları da görmesek de olur.




Herkese selamlar...

Bu jeep'i Borçka'dan hopa'ya giderken son anda fark edip resmini çekmiştim. Acaba bu jeep de geçmişde yolcu taşımak için kullanılmış olabilirmi.

Tam okuyamadım ama sanki önünde VILLIS gibi bir şey yazıyor.



]

Bu gün Ankara AKM'de başlayan Ordu Tanıtım Günleri etkinliğine uğradım.İçerideki standlar da çok güzeldi,ilgimi çekti ama en çok girişteki bu Jeep'i beğendim.Bizim oralarda bir atasözü vardır."Köylüyü hayvanat bahçesine götürmüşler,o da (etrafında aslan,kaplan,fil maymun gibi ilginç hayvanlar dururken) en çok keçiyi incelemiş".Benim ki de o hesap oldu.



Jeepimiz bu başlık altında da değindiğimiz gibi bir zaman Karadeniz bölgesinin sahilden yayla istikametine yegane ulaşım aracı olan bir Tuzla Jeep.Aşağıdaki şoför mahalli resimlerinde sol tarafta bu jeepleri monte ederek ülkemizdeki ilk otomotiv faaaliyetini başlatan "Verdi" biraderlerin amblemini göreceksiniz.Jeepimiz de 1965 model.Temiz ve faal bir araç.



Amblemi büyütebildiğim kadar büyüttüm.



Resmi çekerken alt takımlarında görünmesine özellikle dikkat ettim.O resimden de göreceksiniz ki bu kadar başarılı bir arazi aracının altında fazla bir teferruat yoktur.






Herkese selamlar...

Tozcan demiş ki;

Alıntı:Tam okuyamadım ama sanki önünde VILLIS gibi bir şey yazıyor.

Aslında doğru da okumuşsun.Önünde "WILLYS" yazıyor.

Tozcan kardeşimin yüklediği de bir CJ3B.Yıllar boyu dağ bayır gezinmekten yorulmuş jeeplerimizden birisi.Bu da aynen Tuzla'daki Verdi Biraderlerin fabrikasında montelenmiş.

Bu arabada tek aksayan konu üzerindeki brandası.Kendi brandası eskiyince bu tür bir uygulama yapmışlar.Dolayısıyla da kapı ve arkadaki asetattan mamul camlar yok olup gitmiş.

Yine de çalışıyordur mutlaka.

Herkese selamlar...

Not:Bu başlığı açtığımı unuttuğumdan Ankara Ordu Tanıtım Günleri'nde çektiğim Jeepi "Jeep" başlığına yüklemişim.Aynı mesajı yukarıya da ekledim.