Temsa Prenses
1993 yılının ilk aylarında,Mitsubishi Prenses model otobüslere bıraktılar.Ülkemizde evrim geçiren üretim pazarında yerini alan Prenses otobüsler şehirler arası ana hatlarda kısa süre çalışıp ''gariban arabası'' tanımlamasıyla,Mercedes Benz'den sonra gönüllerde taht kurmuştu. Ancak.Ancak her üretilen üründe olduğu gibi ''büyüme gelişme olgunluk'' dönemini tamamlayarak, 1995-1997 arasında MAN S2000 ve Mercedes O 403 otobüslerin çoğalması ile tali hatlara düştülerse de ancak şehirler arası turizm ''turist'' taşımacılığında ekonomik ve sorunsuz yollarımızda devam ettiler. 1999 yılında son üretimleri yapılarak yerini Safari modellere bırakan Prenses otobüsler son iki yılda ülkemizde sayılarında azalma görülse de hala daha ''Safari'' modelleri ile Avrupa ve Ortadoğu Balkan ülkelerine farklı motor seçenekleri ile alçak ve yüksek kabin modelleri ile ihrac edilmektedirler.

İlk seri 1993 Prensesler.


   

Maraton piyasaya çok hızlı girince piyasayı hareketlendireceği ümidiyle ben sevinmiştim.Daha sonra piyasaya verilen Prenses ise Mercedes'e epey kafa tutmuştu.Pek çok firma bu şirin otobüsü filosuna dahil ederek ana hatlarda uzun yıllar çalıştırmıştı.Ancak O403 ün piyasaya girişi,Prenseslerin fren sorunlarından dolayı adının "Frensiz"e çıkması gibi sebepler yolcu tercihlerini değiştirince bizim Prensesler yavaş yavaş daha kısa mesafelere doğru yönelmek zorunda kaldılar.

Aşağıya Prensese ait bir broşür ekliyorum.

Herkese selamlar...

Prenseslerin yeni çıktığı dönemden.Aslında araç Gültur yazıyor ama Gültur'a ait değil.Muhtemelen katologdan alınmış ve Kartvizit için Gültur eklenmiş.

1994 Model bir Prenses.Resim kartpostaldan tarama olduğu için ve de orjinalinden yağışlı bir havada çekimden dolayı hafif bulanık olduğu için uygun görülmez ise silinebilir.Yüklemekteki amacım Prensesin iç aydınlatmasını gösterebilmek

Prenseslerin iç aydınlatmları 3 defa değiştirildi. İlk piyasaya sunulan Prenseslerde okuma lambaları Maratonlar'dan alınmıştı. Kabin içi ışıklar ile pencere arasında kalan bu lambalar aslında pekte işlevsel değildi. Çünkü lambalar pencere kenarında ki koltukların üzerinde ve arka arkaya konulmuşlardı. Durum böyle olunca koridor tarafında oturan yolcu ışığı açsa bile kendi tarafı değil pencere tarafı aydınlanırdı. Daha sonra ki modellerde lambalar yan yana konuldu ve tasarımı değiştirildi. Fakat bu da pek bir fayda sağlamadı. 98'den sonra üretilen boynuz aynalı modellerde ise kabin aydınlatması ile okuma lambları yer değiştirdi. Bu şekilde okuma lambalarının iki koltuğun tam ortasında olması sağlanmıştı.

Buda benden küçük bir bilgi olsun.

Saygılar..