Farlarıda zannedersem çiftli farlardan.

Otobüsün içine bakarsanız ön solda oturan hanımefendi tekli koltukta oturuyor.Burada tekli bir koltuk var.

Ama yanındaki küçük çocuk dirseklerini içeride bir yere yani motor kapağına yaslamış.Cama yaslanan kadın da önündeki motor çıkıntısı engeli dolayısıyla bu şekilde cama yaslanarak ayakta durmaya çalışıyor.

Halbuki bu otobüs normal bir O321 olsa küçük çocuk da diğer bayan da önde normal bir şekilde ayakta durabilir,diğer hanım da orada oturur vaziyette olamazdı.

Uzun lafın kısası kamyondan bozma bir otobüs bu.

Öndeki "V" harfi de daha önceki mesajımda da yazdığım gibi bozulan kamyonun markası olabilir.

Ya da bu kasayı bu hale getiren Bursa'lı -mesela-"V"edat ustanın "V" si de olabilir.

Herkese selamlar...

Arşivimden bir Klasiğimize ait bir kare.

39. mesajdaki O321 bana 60 li ve 70 li yillarin basina kadar firtina gibi esen MAS sirketini hatirlatti. Ankara cikisli bu firma kalite ve servisiyle bu günkü firmalara önder olmus bir firma idi. Otobüslerinin hemen ön kapi arkasinda, camin altinda uzun bir sekilde sembolize edilmis kartal logosuda o zamana göre yenilikciydi. Ithal MAN otobüslerle baslattiklari seferlerine az da olsa Magirus kattilar. Bir adet de 1/2 katli Bussingleri vardi. Daha sonraki yillarda 11 adet O321 ithal edildi bu otobüsler diger O321 lerden farkli olarak yan camlari resimdeki sekilde yatikti, ve kapaklar da asagi dogru aciliyordu. Hepsinin rengi beyazdi. Baska bir sitede bu otobüslerden bahsetmistim örnek olsun diye de Avrupadan bir resim vermistim. Hep aklima takilmisti bu aracin Türkiyede kimse resmini cekmedi mi diye ( ben Hereke yolunda cekmistim, ama o resimler maalesef evdekiler tarafindan senelerce önce " bunlar ne ya, kimsenin isine yaramaz" diyerek atilmis.
Iste bu resimdeki otobüs o tiplerin Avrupada kalanlarindan. Yani orjinal Mercedes.
Otobüslerde o zamana kadar görmedigim bir özellikte her koltuk arkasinda küllügün üst tarafinda kartvizit büyüklügünde bir kapak bulunmasi, bu kapagi yukari kaldirdiginizda, altinda kisiye mahsus okuma lambasi yaniyordu. Bu da o zaman bana cok ilginc gelmisti.
Peki bu araclar ne oldu diye sorarsaniz, fazla sefer yapamadilar, zira firma mali krize düstü ve kredi ile aldiklari bu arabalara banka tarafindan el koyuldu, uzun müddet Ankarada Is bankasinin arka taraflarinda bir garajda durdular daha sonrada kayboldular, her halde arttirma ile satildilar. Belki de M.Ali Sade üstadimizin bahsettigi bunlardan biriydi.