Austin

Uzakta da duruyor olsa bulmasi zor olan bir Leyland Super Comet

Austin

Eskiden Anadolu'da ve özellikle de Doğu Anadolu'da kamyonlar aynı zamanda yolcu taşıma araçlarıdır. 1960 ve 70 lerde il merkezleri ile kasabalar arasında otobüs ve minibüsler kısmen de olsa görülseler de daha küçük yerleşim birimleri arasında köy-kasaba aralarında hatta il merkezi ile büyük köyler arasında yolcu taşımacılığında ana ulaşım aracı kamyonlardır.

Hatırlı müşteriler ve normal bedelden biraz fazla ücret ödeyenler şoför mahalline alınır diğer vasat yolcular ise kamyon kasasında kah oturarak kah kasa kenarlarından bakınarak seyahat ederlerdi.Atasözü olarak bu günlere gelen "hem beş kuruş ucuza ve hem de şoför mahalli" deyişi işte bu kamyon taşımacılığından kalmadır.

Şoförün vicdanına bağlı olarak çok güneşli veya yağışlı havalarda kasa üstüne çekilen veya kasanın dört köşesine tutturulan uzunca odunlara tutturulan çadırlarla bu etkilerden korunulmaya çalışılırdı.

Bu yolculukların en büyük tehlikesi kamyonun bir kaza yapmasıydı.Kasada yolculuk yapan insanlardan kurtulan olabilmesi bile adeta mucizeydi.

Daha sonraları bu tip yolcu taşımacılığına getirilen büyük cezalarla bu iş engellenmeye çalışıldıysa da kamyon kasasında yolculuklar bazen çaresizlikten,bazen parasızlıktan ve bazen de cehaletten kaynaklı olarak bu gün bile devam etmektedir.

Herkese selamlar...

Bu Austin şeker pancarı yüklüyor.Ben bu tip pancar taşımasının son zamanlarına yetiştim.Kastamonu şeker fabrikasında işçiler bizim götürdüğümüz pancarı elle çatal denilen aletlerle boşaltıyorlardı.Ama kamyonun kapakları açılmazdı.Yasaktı.Sebebine gelince kasanın içinde pancarla gelen topragın pancara ve tartıya karışmasını önlemek içindi.Tartı bitince sanki ceza gibi kamyoncu gösterilen alana elinde kürek kapakları açar kalan toprağı boşaltırdı.Sonradan tazyikli sulu sisteme geçildi.35 sene sonra o günleri hatırladım.Teşekkür ederim.

Sevgiyle kalın.......