Bursa Üretimi Otobüsler Nostalji [80-90]
|
11/12/2012, 11:35 PM
Mesaj: #109
|
|||
|
|||
Bursa Üretimi Otobüsler Nostalji [80-90]
Bir Anıda Benden.
Sene 1996 Pamukkale turizmde servis memuru olarak çalışıyorum.O zaman çiftkaltlı setralar İzmir'den 4 günlük turlara çalışıyorlar.İzmir den 23:00 çıktık İstanbul'a gidiyoruz yeni bir Eshot emeklisi Haydar abi ve araç sorumlusu Raşit abiyle çıktık Yalova'da ekranda anahtar çıktı ve vitesler karışmaya başladı zor zahmet kendimizi İstanbul'a oradan da İstoç karşısındaki Toros garajındaki Yılmaz ustanın yanına attık orası burasıı derken şanzıman kulesinin üstündeki müşür değişecek dediler, ama parça yok Alanya'ya gidin gelin değiştirelim dediler. Bir sorun olursa AVS ye geçer öyle kullanırsınız dediler ok dendi. 21:00 Alanya sırasına çıktık Raşit abi Pamukova'dan sonra arabayı Haydar abiye verdi ve yattı. Kütahya düzlüğüne geldik araba 8 de kaldı çıkmaz Raşit abi ölü gibi uyuyor uyanmaz, muavin aklıevelin teki bi halttan anlamaz, Haydar abi 590 M.A.N. dan setraya çıkmış arabayı uzay mekiği zannediyor,neyse zor zahmet durduk arabayı stop ettik beyini sıfırlayıp arabayı AVS ye geçirdik manuel oldu biliğim kadar tarif ettim.Antalya' yı bulduk akşam dönüşte araba paket bagajı zorla sığdırdık bagaj kapısını oraya 2 çuval koydum A.pazarı dörtyol Raşit yattı gene Burdur ışıklara geldik araba 8 de kaldı gene öyle böyle durduk stop etti zaten İzmir'e araç telefonundan elektrikçi Rami ustaya ulaştık şöför kapısının içinde AVS nin beyni var fişlerini sök temizle geri tak olmazsa ara dendi, denileni yaptık ama bizim şanzıman istifini bozup oralı bile olmadı tekrar aradık olmadı dedik. Cevap olarak bagajı boşalt şanzıman kapağını aç müşürü temizle dendi o anda kaynar sular tepemden boşaldı bagajı boşalttım kapağı açtım müşür temizledik taktık oldu devam ettik. Sandıklı düzlüğünde gene 8 de kaldı araba zor zahmet Afyon Pamukkale tesislerine girdik o sırada Rami usta arayıp tesiste müşüre su tut soğusun dedi onuda yaptık, Bözüyük kavşağında tam dönerken boşta kaldı araba Raşit abi öldürsen uyanmıyor haydar ustaya arabayı kaldırmaya al dedim bana bakıyor neyse tarif ettik çekerin önüne arkasına takoz attık çekerle dingilin arasından girip şanızmanın kuleye bi çekiç bizim akıllı kendine geldi hemen devam ,Tünele geldik kaza var bekle, bizimki gene su koydu ama işi çözdük herşey bir çekice bakıyor oradanda yırttık. Gülümbe'ye sardık 8 le ekranda 2 ok aşağı çıktı yani araba 6 geçecek debriyaja basıldı arkada bir gümbürtü ekran 3 gösterdi ve kayboldu Raşit abi yataktan Kuntakinte' nin Pamukkale şubesi olarak kapkara çıktı bagaj kapakları açık bagajlar yollarda içerdekiler yağ içinde şanzımanda koca bir delikle yolculuğumuz son bulmuştu |
|||
06/01/2013, 09:17 PM
Mesaj: #110
|
|||
|
|||
RE: Bursa Üretimi Otobüsler Nostalji [80-90]
Bursa yapımı çift katlı ve Jumbo'larda yeterli mühendislik çalışması olmadığı söylenirdi hep...Sadece iyi bir işçilikle kopyalanmış kasalar, hazır alınmış şaselere örülüyor ve elektrik tesisatları, yürür aksamları döşeniyordu gördüğümüz kadarıyla fakat bunun evvelindeki hazırlık çalışması neydi, neye dayanarak bu şeklide yapılıyordu bilmiyorum...Hem Avrupa MAN'ımıza Setra 215 kasası yaptırdığımız dönemde ve hemde çift katlı satın aldığımız dönemde yapısal olarak memnun kalmıştık ama teknik açıdan gerçekten de çok sıkıntılar çekmiştik...Arabalar bazen bir bilmece kadar çözüme muhtaç bırakıyordu bizi...Bununla ilgili bir kaç anım olmuştu...Sizi sıkmayacağımı düşünerek bununla ilgili bir anımı paylaşmak istedim sizlerle.
Arabamız DAF, çiftkatlı...Ankara-Bursa seferine gönderdik arabayı, mevsim kış...Aşti'den saat 15:30'da hareket etti...Arabada 33 kişi var, idare eder...Yoldan yeni geldiğimiz için henüz depoyu doldurmamıştık, arıza yapan 15:30 arabasının yerine bizim arabayı koymuşlar, önceden de haberimiz olmadığından hazırlıksız yakalanmıştık...Bu sebeple rahmetli babam bizim kaptana "Eskişehir'de durunca otogardaki istasyondan muhakkak mazot alın" diye tembihlemişti...Eskiden mola haricinde yolda yolcuyla istasyona girip mazot almak abes bir durumdu, bu sebeple araba Eskişehir garajda mola verdiğinde mazot alınması doğru olur diye böyle söylemişti kanaatimce babam...Araba yola çıktı biz de babamla dinlenmek için eve döndük...Zira araba Bursa'dan 21:30 yani varır varmaz geri dönecekti...Dönüşünde de biz binip sabah ilk Ankara-İzmir seferine çıkacaktık...Fakat bu plan tutmayacaktı...Saat 20:30 gibi evin telefonu çaldı, ben açtım, telefonda bizim muavin kardeşim, araç telefonundan arıyordu..."Fatih Mezitlerde yolda kaldık, acayip kar yağıyor, mazot gelmiyor, donma da yok mazotta depoya çubuk sokuyorum normal ama arabayı çalıştıramıyoruz, bişey de yapamadık tamir edemiyoruz." diyordu...İlk sorduğum şey "Eskişehir'den mazot aldınız mı?"olmuştu..."Evet aldık" cevabından sonra yolcuyu ilk gelen arabalara aktarın, biz geliyoruz dedim ve kapattım...Mazot varsa hava yapmış olamazdı diye düşündük, sorunu tam bilmediğimizden ancak arabanın yanına varınca anlayabilecektik durumu...Yanımıza 2 akü alıp atladık arabaya babamla çıktık yola, kar kış demeden olabildiğince çabuk arabanın yanında olmaya çalıştık...Bursa-Ankara seferimiz ölmüştü ama ertesi günün sırasına yetişmemiz lazımdı...Zaten sık sık yolda kalmaya başladığımızdan şirketle de papaz olmaya başlamıştık...Avuç içi büyüklüğünde lapa lapa kar yağıyordu...Gece yarısı arabanın yanına ulaştığımızda kaptanla muavin soğuktan donmuş bekliyorlardı...Yol kenarına çıkarttıkları, bagajda duran eski lastiği yakmış ısınıyorlardı...Hemen işe koyulduk, seyyar lamba takılıydı, biraz uğraştıkları belliydi, ben ilk iş enjeksiyon borularını, rekorlarını söküp kontrol ettim, çünkü rekorlardaki en ufak çatlakta bile hava yapıyordu...Hepsi sağlamdı, yanımızda getirdiğimiz aküleri takviye yapıp tekrar denesekte çalışmadı...Allahtan aküleri getirmişiz çünkü marşa basmaktan çok zayıflamıştı arabanın üstündeki aküler...Babam mazotu ölçeyim dedi, ölçtüğünde gördük ki mazot dipte...Babam kaptanımıza tekrar sordu mazot alıp almadıklarını, "aldık" cevabını alınca bir kaçak var diye düşünmeye başladık... Arabanın çalışmama nedeni mazotun dibi bulmuş olması, mezitler rampasını tırmanırken de depoda kalan mazotun geriye yığılıp ucu boşa çıkan depo kaleminin önce dipteki tortuyu sonra da hava çekmesiyle arabanın stop etmesi ve bir daha çalışmamasıydı...Babam otobüsteki bidonları alıp en yakın istasyondan mazot almaya gitti arabayla...Döndüğünde hemen depoya dolduruk...Ama çalışmıyor yine bas allah bas tık yok...Geçtim arkaya açtım el pompasını, şıkşıkşıkşık çek babam çek mazot gelmez...Mazot filtre kapaklarını söküp içindeki filtreleri çıkartıp boş olarak taktım ama yine olmadı...Belli ki borular tıkanmış depodan çektiği pislikle, mazot gelmiyor...Ben de bir başka ustadan öğrendiğim şeyi yapmaya karar verdim, yedek lastiği çıkartıp hep yanımızda bulundurduğumuz ve kompresörden faydalanarak yolda belde acil durumda lastik havasını şişirdiğimiz hortumun bir ucunu söktüğüm mazot borusun ucuna sıkıca soktum, diğer ucunu lastiğin sibobuna dayadım...Hortumun ucundaki pime basıp boruya tazzikli hava vererek pisliği atmasını sağladım...Sonra mazot borusunu eski haline getirip tekrar el pompasıyla mazotu çekmeye çalıştım ve sonunda mazot geldi...Rahmetli babam marşa bastı araba çalıştı...Derin bir ohhh çektikten sonra etrafı toplayıp bindik arabalara...Ankara'ya doğru çıktık yola...Bizim kaptan soğuktan hasta olmuştu titriyordu habire zaten biz arabayla uğraştığımız sıralarda, Ankara ya dönünce onu eve bıraktık...Biz de üzerimizi değişip hemen garaja koşturduk yetiştik sefere...Yolcuyu aldık çıktık, daha Eskişehir yoluna kıvrıldığımız TOGO binasının oradaki bağlantı rampasını tırmanırken su koyvermeye başladı araba...Bir gariplik var araba çekmiyor rampada...Neyse dedik yapacak birşey yok devam edeceğiz...O seferi zor bela tamamlamıştık...Araba çekmiyor, sürekli hava yapmaya başlıyor...İzmir'de servise soktuk, ara tara birşey yok diyor ustalar...Denemeye çıkıyoruz problem yok gibi...Akşam oldu, 23:30 İzmir-Ankara çıktık yola...Burnumuzdan geldi Ankara'ya kadar, hem yolcunun hem bizim...Arabadan tiksindim desem yeridir...Dura kalka, orayı sök burayı sök pompala derken Ankara'yı bulduk...Ankara da yine tamirhane yolları göründü tabi bize...Eski garajlardaki Daf ve Volvo'dan iyi anlayan bir ustaya gittik, ES' in çiftkatlılarını falan tamir ederlerdi hep...Filtreleri yeniledik, borulara santim santim bakıldı neredeyse, delik arıyoruz yok...Enjektör boruları söküldü rekorlar değişti takıldı vs...Usta yapabileceği herşeyi yaptı, dedik düzelir belki artık...Ertesi gün öğlen 13:00 Ankara-Bursa arabasıyız...Girdik Aşti 32 numaralı perona aldık 3-5 yolcumuzu çıktık gönülsüz gönülsüz yola...Eskişehir'e inince aklıma takılan birşeyi yaptım, otogarın yanındaki istasyona bir koşu gittim ve kestikleri faturayı gösterip "Bizim araba bu kadar mazot aldı mı?" diye sordum...Görevli ne dese beğenirsiniz, "Abi sizin şöför geldi, fatura kaybettik patrona izah edemeyiz KDV sini versek bize şu kadarlık bir fatura keser misin? dedi, biz de büyük araçlar dışında zaten doğru dürüst fatura alan olmadığından işimize geldiği için faturayı kesip verdik"...Tahmin ettiğim doğru çıkmıştı...Durumu sizler de anlamışsınızdır yazmaya gerek yok...Bir yalan bizim bir dünya masraf etmemize yol açmıştı...Neyse çıktık Eskişehir garajdan vardık Bursa'ya bu defa birşey olmadan... Çok şükür dedik...Arabayı yıkattık, yemeğimiz yedik, dinlendik...Akşam 21:30 Bursa-Ankara arabasıyız...Aldık yolcumuzu çıktık yola...Mezitlere geldik araba yine nanemolla...Habire tekliyor, rampada 20 ye düşüyor...Eskişehir'i zor bulduk...Araba iyice bitti ama yolda, gitmiyor, ne düzde ne rampada...Nihayetinde yapacak şey yolcuyu aktarmak...Babam yezahaneyle görüştü ve bizim hepi topu 14-15 yolcuyu diğer firmaların o saatte orada olan otobüslerine falan dağıttık...Biz de Eskişehir otogarın altındaki tamirhaneye indirdik arabayı...Ustalara anlattık, ustalar öncekilerin baktığı yerlere bakarlarken biri geldi, sanırım tamirhanenin sahibiymiş...Güzel kıyafetli uzun boylu biriydi...Temiz bir bez ve eldiven aldı eline, gitti deponun oraya bezi yere koydu, eldiveni taktı, dizini yere koyduğu beze dayayıp eğildi deponun oraya, elini sokup birşey sökmeye başladı...Söküp çıkarttığı şey bir filtreydi...Araba aylardır bizdeydi ama orada filtre olduğunu biz dahil başka hiçbir tamirci bilmiyordu...Filtre pislik içindeydi...Ustasına seslendi ve "Filtre iptal, filtrenin orayı direk bağlayın" dedi...Meğerse araba mezitlerde hava yapıp kaldığı gün kalan temiz yerleri de çekilen pislikle tıkanmış ve mazot geçmez olmuş...Bundan sonra bizim araba olmuştu yolda bir fırtına...Rampa falan hakgetire... İşte böyle sevgili dostlarım, nereden nereye...Nelerin nelere sebep olduğunu veya olacağını ancak yaşayınca öğreniyor insan...Bir ufak hırsızlık ve bir filtrenin ettikleri kısaca böyle...Tecrube de böyle böyle ediniliyor zaten, acı çeke çeke, üzüle sevine...Eeee ne demiş Orhan abimiz; "Beni böyle sev seveceksen, olduğum gibi göreceksen, girme ömrüme, girme gönlüme, ne dertliymiş bu diyeceksen"...Bu meslek te böyle, seveceksen böyle de seveceksin, öyle de...Yoksa çekilir mi bu çileler?...Sevmese kim çeker? Herkese saygılar... Fatih EROL http://busdesigns.blogspot.com |
|||
07/01/2013, 12:24 PM
Mesaj: #111
|
|||
|
|||
RE: Bursa Üretimi Otobüsler Nostalji [80-90]
Arabacılık dıştan göründüğü gibi değil,oldukça zor ve ağır şartlar altında yapılan bir meslek.Bu zorluklara bir de çalıştığın çevrenin,servisin,tamircinin,elektrikçinin,garajın zorlukları eklenince ve hele ki kendinden değil de bir başkasının bilgisizliği ve beceriksizliği sebebiyle yaşanan sıkıntıların eklenmesi bu zor ve ağır şartları çekilmez hale getirebiliyor.
Fatih'in yukarıdaki mesajı da bunu doğrular nitelikte.Neticesinde bilinmeyen bir filtre insanın hayatını karartabilir gerçekten.Çok da güzel bir anlatım olmuş.Eline sağlık... Herkese Selamlar... Sitede yayımlanan fotoğrafların her türlü hakkı sitemiz ve yazarlarımıza aittir.İzinsiz Kullanılması ve Çoğaltılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. magazinulasim@yahoo.com |
|||
08/01/2013, 06:45 PM
Mesaj: #112
|
|||
|
|||
Bursa Üretimi Otobüsler Nostalji [80-90]
Yıllardır herkes bir fısıltı gazetesiyle konuşup duruyordu bizde pek itibar etmezdik bu konuşulanlara,ama gerekli yerlere sorduğumuz da ''var ama belli değil,o piyasa ayrı bir ihtisas gerektiriyor'' gibi yuvarlak sorularla karşılaşıyorduk.
Bu konu artık şehir ya da şöför efsanesinden,bugün itibariyle çıktı,işte Bmc'nin Tezeller ile birlikte üretmiş olduğu çift katlı şehir içi otobüsler yanında,bir diğer örnek çalışması © Copyright 2006 Magazinulasim.com ve haber.magazinualsim.com tüm hakları saklıdır.Yayımlanan haber makale ve fotoğrafların her türlü hakkı sitemiz ve yazarlarımıza aittir. İzinsiz kullanılması ve çoğaltılması 5846 sayılı ''Fikir ve Sanat Eserleri Yasası'' kanuna göre suçtur. http://haber.magazinulasim.com/ http://www.facebook.com/magazinulasimcom http://www.instagram.com/magazinulasim/ http://www.twitter.com/magazinulasim https://www.youtube.com/@MagazinulasimTV |
|||
08/01/2013, 11:10 PM
Mesaj: #113
|
|||
|
|||
RE: Bursa Üretimi Otobüsler Nostalji [80-90]
İlginç bir fotograf eklemişsin Fatih kardeşim, eline sağlık...BMC olarak üretileni ilk defa gördüm bu kasanın...Malum bu kasanın aslı çift dingil DAF olarak çıkmıştı evvelden...Boya tasarımını çok beğendim, yaratıcı olmuş...Motor CUMMİNS ise Pro'ların en büyüğünün motorudur kanımca BMC olarak peron şansı bulamamış olabilir veya özel sipariş ile yapılıp başka bir hizmet için mi kullanılmıştır acaba? Oldukça ilginç bir yatırım olmuş.
Bu kasanın DAF olanını ilk gördüğümde pek hoşlanmasam da bizim çift katlıyı o hale çevirmek te çok geçerdi aklımdan...Ama ne o bütçeye sahip olabildim ne de bu hayali gerçekleştircek fırsatı bulabildim...Tam tarih anımsayamasam da 96 veya 97 yılında ilk yapma kasa 403'ü Bursa da bir akşam görmüştüm park halinde... Daha koltukları naylonluydu, hiç kullanılmamıştı...O yıllarda henüz aslını tam yapamasalarda uzaktan bakınca anlamayan biri için 403'tü o araba...Ama özünde DAF tabi...O akşam da bizim çift katlıyı 403 yapalım diye düşünmeye başlamıştım...Sanırım o zaman ki ruh haliyle epey ayran gönüllü hayaller kurmuşum... Fatih EROL http://busdesigns.blogspot.com |
|||
09/01/2013, 05:37 PM
Mesaj: #114
|
|||
|
|||
RE: Bursa Üretimi Otobüsler Nostalji [80-90]
(08/01/2013 06:45 PM)Fatih Kocaoglu Yazılan: Yıllardır herkes bir fısıltı gazetesiyle konuşup duruyordu bizde pek itibar etmezdik bu konuşulanlara,ama gerekli yerlere sorduğumuz da ''var ama belli değil,o piyasa ayrı bir ihtisas gerektiriyor'' gibi yuvarlak sorularla karşılaşıyorduk. (08/01/2013 11:10 PM)Fatih EROL Yazılan: İlginç bir fotograf eklemişsin Fatih kardeşim, eline sağlık...BMC olarak üretileni ilk defa gördüm bu kasanın...Malum bu kasanın aslı çift dingil DAF olarak çıkmıştı evvelden...Boya tasarımını çok beğendim, yaratıcı olmuş...Motor CUMMİNS ise Pro'ların en büyüğünün motorudur kanımca BMC olarak peron şansı bulamamış olabilir veya özel sipariş ile yapılıp başka bir hizmet için mi kullanılmıştır acaba? Oldukça ilginç bir yatırım olmuş. Fatih bey yine çok özel bir fotoğraf bulmuşsunuz.Tezeller Hyundai'yi ilk gördüğümde fazla şaşırmamıştım ancak Tezeller BMC görüceğim de aklımın ucundan geçmezdi.Yapılan kasa BMC'nin şehirlerarası otobüs pazarına girmesi için çok iyi bir model olmuştu.Her açıdan diğer üreticilerle yarışabilir nitelikte ancak ön görünümde 0403 malzemeleri yerine Procity otobüsün malzemeleri kullanılırsa otobüs daha güncel ve güzel bir model olurdu diye düşünüyorum. |
|||
|
Konuyu görüntüleyenler: 10 Misafir