M.ali bey size katılıyorum. Eskiden 17:00 ve 18:00'da istanbul'a hareket eden ulusoy en sağ baştan, onun yanından süzer, sezer, fındıkkale ve hemen akabinde ordu kalafat çıkış yaparlardı. Yine hatırladığım ulusoy'un yanında ordu seyahat vardı. Birde hatırladığım fatsalılar firmasıda istanbula ordudan kalkardı. Şu anki garajın ilk yapıldığında iç dizaynı şimdiki gibi değildi. İçeri girdiğinde yazıhanalerin konumları labirent gibiydi. Sonradan şu anki ferah konumuna kavuştu. Aslında şu anki garajdan önceki eski garajı hatırlarmısınız. Şu anki garajın yanındaki parkın (yola doğru) olduğu yerdeydi. Saat kulesinin etrafında oturmak için banklar vardı. Çocukluğumda otobüsleri seyretmek için saatin altındaki banka oturur. Oradan otobüsleri seyrederdim. O zaman hatırladığım ordulular firması vardı. Yine şu anki garajın eskiden müdavimi olan otobüs firmalarıda vardı. Akdeniz firması ordu kalafatın kalktığı yerde parka yakın olan tarafta bekler ve hatta yemek molasını garajın yanındaki lokantada verirdi. Ayrıca ulusoyun kalktığı yere öz elbistanlılar ve elbistan termik firmaları girerdi. Şu an eski konumunda olmayan eray firması gün içinde ilk kalkış yeri giresun olarak ordu garajından diyarbakır, balıkesir, izmir ve antalyaya kalkış yapardı. Fatsalılar firmasıda ilk kalkış yeri giresun olarak izmir ve antalyaya kalkış yaparlardı.

Erdinç arkadaşım eline sağlık,çok güzel konulara değinmişsin.

Eray bir zamanların çok çok iyi bir firmasıydı.Her ne kadar merkezleri Ünye olsa da bütün seferleri Giresun'a kadar sürerdi.Eray'ın bir zamanlar iddialı olduğu hatlardan bir tanesi de Diyarbakır-Giresun hattıydı.Diyarbakır'dan kalkan otobüs Ergani,Maden,Elazığ güzergahından yolcuları toplayarak Malatya'ya gelir,buradan Sivas,Amasya,Samsun üzerinden Karadeniz sahil yoluna çıkar ve bu uzun yolculuğu Giresun'da bitirirdi.Bu yol yaklaşık 1100 km.civarındadır ve molalarıyla toplam olarak yirmi saate yakın zaman alır.Diyarbakır'dan öğle saatlerinde çıkan otobüs ertesi sabah Giresun'a varır ve çoğunlukla da aynı ekip o gün öğlen geri dönerlerdi.Otobüsün yolcularının tamamı Diyarbakır,Elazığ ve Malatya'da ve de hatta Bingöl ve Muş'ta çalışan memur,hemşire,doktor,okuyan talebe ya da askerliğini yapanlarla asker ve polislerden oluşurdu.Ve bu otobüs çoğunlukla da paket vaziyetinde dolu olur,çok israr edenler için koridorlara su şişesi kasaları atılarak yolda kalmamaları sağlanırdı.

Eray Turizm artık çok popüler değil.Geçenlerde otobanda bir Eray gördüm ama herhalde bizim hatırladığımız Eray değildi.

Burada Ordu Kalafat firmasını da anmadan geçmeyelim.Ordu'da gerek çok iyi kaptanları ve gerekse yolcuya gösterdikleri müthiş sabır ve anlayışla kendilerine farklı bir yer edinmiş ve Ulusoy,Süzer gibi çok büyük firmalarla rekabet edebilmiş bir diğer firma da Kalafat firmasıdır.Benim kaptanları arasında tanıyabildiğim ve rahmetli olduğunu sitemiz üyelerinden Adil Sezgin üstaddan öğrendiğim yegane insan Takoz Ahmet'ti.Allah (cc) gani gani rahmet eylesin.Karadeniz insanının gurbete giderken yanında götürmek istediği turşu,yoğurt,mısır,mısır unu,tuzlu hamsi,kabak ve köy mahsüllerinden ne varsa ; ki bir yolcunun bu tür bagajı O302 de neredeyse bir kapak yapar ; hepsini bir şekilde o bagajlara sabırla gayet düzgün istif eden ve İstanbul'da da o yolcu nerede derse ,isterse "Taksim meydanında ineceğim" desin oraya kadar sağ salim götürmeyi kendilerine düstur edinmiş insanlardı. Bu yüzden de tercih edilen bir firma olmuştu.

Yukarıdaki mesajımda eksik kalan bir husus oldu.Burası Ordu Garajı olsa da Giresun'lu Fındıkkale firmasından da biraz bahsetmemiz gerekir diye düşünüyorum.

Fındıkkale'nin Karadeniz hattında kendine yer edinmesi ilk olarak Mitsubishi Maraton otobüsleri bu hatta servise vermesiyle başlamıştı.Pırıl pırıl tertemiz ve o zamana kadar yolcunun alışık olmadığı donanımlara sahip bu otobüsler Karadeniz'in virajlı yollarında sağa sola yatarak giderken yolcuya keyif verir,275 HP'lik V8 motorlarıyla da düz yollarda adeta uçak gibi giderlerdi.

Fındıkkale adı ilk bakışta Pamukkale firmasını çağrıştırsa da bu firma taklide dayanan bir firma değildi aslında.Yolcusuna saygılı,servisi temiz,hareket saatleri düzenli ve şoförleri ve personeli iyiydi.Bu yüzden de yirmibeş yılı aşan zaman zarfında Fındıkkale kendini muhafaza edebildi.

Fındıkkale Ordu Garajı'nda ortalarda bir yerden hareket ederdi.Hareket saati olarak da Ulusoy ve Süzer'in saatlerine uyardı.Yani 17:00 İstanbul,21:00 Ankara saatleri Fındıkkale için de geçerliydi.

Bu günlerde Fındıkkale'nin otobüsleri kendine has yeşilli lacivertli yazı ve kuşaklarıyla daha seçilir bir hal aldı.Halen de sevdiğim bir firmadır.

(27/02/2012 01:27 PM)Emre Yazılan:  Eski Bursa otogarı

Karadeniz'den Marmara'ya geçtim kusura bakmayın ama bu fotoğrafta takıldığım bir nokta var.Nobel Turizm'i ilk defa duydum.Firma hakkında bizi aydınlatabilecek bir büyüğümüz var mı ?

Onur bey nobel turizm gaziantep ilinin otobüs firmasıydı. Şu an faaliyette değil.

(22/12/2012 02:40 PM)Onur Yurdanur Yazılan:  

(27/02/2012 01:27 PM)Emre Yazılan:  Eski Bursa otogarı

Karadeniz'den Marmara'ya geçtim kusura bakmayın ama bu fotoğrafta takıldığım bir nokta var.Nobel Turizm'i ilk defa duydum.Firma hakkında bizi aydınlatabilecek bir büyüğümüz var mı ?

(22/12/2012 05:32 PM)etuzel Yazılan:  Onur bey nobel turizm gaziantep ilinin otobüs firmasıydı. Şu an faaliyette değil.

90'lı yıllarda faaliyetteydi Nobel Turizm...Kapandıktan sonra yanılmıyorsam 2008'de tekrar açıldı diye duymuştum...Sanırım şu an yine faaliyette değil...O dönemlerde bu tür isimler moda gibi olmuştu, Nobel Turizm, Shov Turizm, Metro Turizm, Mega Turizm vs...Bu türdeki isim furyasından birtek Metro hayatta kaldı galiba...