Türkiyenin en çok ismi zikredilen,efsane olarak nitelendirilen O403'ünün dezavantajlarını-avantajlarını biliyormusunuz ?.

Ya unutulan O404'lerin...

Bu başlğımız,Mercedes Benz O 403 VE O 404 serisindeki üretilen arabaların, Teknik Sohbet-Yorumları ile alakalı olarak açılmıştır.

mercedeslerde klasik olan motorun yağ yakma problemi ve klima sisteminin arkada olmasından dolayı arka tarfata aşırı gürültü ve bundan dolayı şöförlerin sıcak havada aşırı zorlanması

Aslında 403'ler piyasaya sıkıntılı olarak girmişti Karapınardaki ve yanılmıyorsam Düzce tarafındaki kaza ve hemen alev alan araçlar o zamanlar için 403'lerin dezavantajı olmuştu sanki.Sonradan o imajı çok çabuk sildiler.

Ozan OzerturK Yazılan:Konya daki kazadan sonra Mercedes O 403 lerin yakıt bölümünün hatalı olduğunu itiraf etmiştir..

Öyle birşey sözkonusu değil. Mercedes hiçbir zaman böyle birşeyi "itiraf" etmedi. Tersine, otobüste sorun olmadığı tezini savunuyorlar - doğal olarak -

o403, sonuçta bundan 12 sene önce, piyasaya modern bir ürün olarak çıkmıştı ama, bugünkü otobüs modelleri ile kıyaslandığında, ne motoru ne güvenliği, ahım şahım sayılmaz bence.

Merhaba Dostlarım,

Fatih kardeşimden gelen mail ile bu O 403'ün dezavantajları bölümünü gördüm bende ufaka tefek birşeyler yazmak istedim.

O 403..evet ilk olarak 1995 yılında piyasaya sürüldü. 1995 yılında ilk modellerde sanıyorum ki (kendi fikrim) retarder'larda standart bir hata mevcuttu. Kullandığım O 403'ün retarder'ı yazın sürekli devre dışı kalıyordu. Biliyorsunuz retarder aslında aşırı ısınmada kendi kendini otomatik olarak devre dışı bırakan bir sistemdir ama neden yaz ayı olunca hava sıcaklığının da etkisiyle ben ve tanıdığım bazı O 403 kullanıcıları bu sorunla çok sık karşılaştılar. Servisten sürekli "efendim havalar da çok sıcak, sistem otomatik olarak kendini kapıyor yapılacak birşey yok" yanıtını alıyorduk ama bu sorunun sistemin kendinden kaynaklandığı son derece açıktı. Havadan falan değil.
Bilmem biliyormusunuz, Mercedes Audi ve BMW gibi lüks araçlar'da her ne kadar bu araçların yöneticileri red etselerde "bant farkı" vardır. Yani Türkiyeye gelen bir Mercedes S 300 ile Almanya'da satışa sunuluna Mercedes S 300 arasında kullanılan malzemede kalite ve işçilik farkı vardır. Tıpkı arabalarda olduğu gibi Mercedes otobüslerinde de bant farkı mevcut. Yani iç piyasaya sunulan O 403'ler ile ihraç edilen O 403'ler arasında "kesin kalite farkları" mevcuttur.
Hatırlarsanız bu Dumlupınarda başlayan ve akabinde otobüs terminallerinde devam edem "O 403" yangınları olmuştu. Buna inanmıyacaksınız ama O 403'ün iç malzemelerinde %100'e varan sentetik malzeme kullanıldığı için en ufak sigar külü veya kıvılcım bu aracın tutuşmasına ve söndürülememesine sebeb olur. Bugüne kadar tutuştuktan sonra söndürülebilinen bir O 403 ben göremedim. Yangın sönüyor ama araç kül olduktan sonra!
Aynı sorun malesef ihraç modellerinde yer almıyor. Pamuklu kullanım oranı sentetikten daha fazla.
Biliyorsunuz O 403'ler ön kapıda cam tümdür, yekparedir. Ne hikmetse Mercedes mühendisleri bu camın kapıya ağırlık yapabileceğini ve kapının düşme sorunu ile karşılaşabileceğini hiç düşünmemişler. Bugüne kadar kapısı dışarıdan ittirilmeyen veya içeriden çekilmeyen bir O 403 otobüsü ile karşılaşamadım. Bu sorunla başa çıkabilmek için sonraki modellerde kapıya üstten destek veren bir kol yerleştirdiler ama o kol pek bir işe yaramadıki 2000'den sonraki bir seri ile tamamen üretimi bitti. Ama ihraç modellerinde böyle bir sorun yoktu.
Yabancı düşmanı değilim ama her zaman derimki 1 türk 10 almana bedeldir, bunu Almanlarda söylüyor, nasıl olmuşta O 404'te bu kapı sorunu hiç yaşanmamış ki O 404 kapısı O 403'ünkinden daha ağırken, kapıyı çekmeden kapat yola devam et, kapı kendinden kilitli, düşme yapmıyor :-) lütfen bu noktayı not edin yazının sonunda size ilginç bir notayı söyliyeceğim.
O 403'ün bir diğer sorunu vites kolu. Bu otobüsler şehirarası toplu taşıma hizmet etmek için üretilmiş ve en büyük pazar dünyada Türkiye. Üreticiler için bulunmaz bir yer. Ama gel gelelimki bu O 403'ün vites sistemi kullanıcıyı tamamen yormaya yönelik. 1.vites için vites kolunu oldukça ileriye itmek zorundasınız, omuz hizzanız koltuktan öne doğru hareket ediyor. Son vites için kol bir o kadar da geriye gidiyor. Sonuçta 5 saatlik bir yolculuk sonrasında omuz ve sırt ağrılarından şikayet etmeye başlıyorsunuz. Bu ihraç modellerinde de aynı.
O maraton, prenses ve 303'te lıştığımız yumuşak pulman koltukların devride O 403 ile bitti. Bir çok kişi şöyle der "O 403 mü? koltukları kazık gibi", gerçektende öyle. Kafanızı yasladığınızda çok güzel boyun ağrısı yapıyor. Ama O 404'te kafanızı koyduğunuz kısmı yastık gibi yumuşak bir madde ile kaplamışlar bilmem dikkat ettinizmi? ve koltukları da ortapedik. İşte ihraç O 403'te de koltuklar O 404'teki gibi.
Ülkemiz yolları malum, rahmetli Özal döneminde kara yollarına yapılan yatırımlar arttı, otobanlar açıldı. Allah aşkına söyleyin bana yurtdışındaki otobanların hangisinde çukur veya tümksek var? hangisinde viyadükten geçerken zıplatma yaşanıyor? hiç birinde! Yollarımız otobanlarımız yamalı bohça gibi, dolayısı ile araçlar yıpranıyor. Eğer O 403'ün kontrol paneli, tavan ve koltuk vidalarını belirli aralıklarla kontrol etmez iseniz seyir esnasında mesela tavanın bir kısmı yolcunun üzerine düşebilir. 2001 modelde benim üzerime sürüş esnasında kapak düştü :-) ihraç modellerde ve O 404'te böyle bir sorun yok.
Gelelim şoför camına. Sağolsunlar camı elektrik kumandalı yapmışlar, 1995 yılından 1999 yılı sonuna kadar üretilen modellerde camın büyüklüğü aynıdır. Ama nedense camı kaldıran motor bir yüz km'den sonra camı kaldırmazar hale geliyor, camı kapatırken bir elinizle kumandaya basıyor yine aynı elinizlede camı yukarı doğru siz ittiriyorsunuz. Bu sorun mevcutken gittiler 2000'de kasayı makyajladılar o şoför camını daha da büyükttüler, ağırlığı daha da arttı. Camı kaldıran motorda değişiklik olmadı :-) yaşanılan sorunları ziyatleri artık siz düşünün. İhraç modelinde ve O 404'te aynı sorun yok.
O 403 tasarımının kişiles olarak yanlış olduğunu düşünüyorum. Biliyorsunuz bu araç iki farklı kasa seçeneğine sahip RHD ve SHD olarak. SHD modeli herkesin tercih ettiği (peronda iyi duruyormuş) model. Ancak Mercedes rüzgar tüneline sahip olan büyük bir üreticiyken bu aracı hiçmi o tünelde test etmemiş diye merak etmemek elde değil. Araç yüksekliğinden dolayı rüzgardan etkileniyor ve sert hava koşullarında kontrolü kaybediliyor. Alçak kasa da bir o kadar rahat, viraja rahat giriyor,rüzgardan normal derecede etkileniyor. O 404'tede RHD ve SHD seçeneği var ancak Türkiyedeki O 404'lerin hepsi RHD, nedense Mercedes-Benz Türkiye ye yüksek kasa O 404 SHD'yi getirmedi :-) bunuda not edin.
O 403'ün kliması anlaşılan firmaya göre farklılık gösterir. Bazen Konvekta, bazen Webasto ve bazende Sütrak marka klimalı O 403'ler görebilirsiniz. Klima arka kısımda yer alıyor. Şu an kaç btu'luk bir model bilmiyorum ama düşük olduğu belli ki kopresör iyi sıkıştıramadığıdan soğuk hava öne gitmekte zorlanıyor ve ön kısım sıcak oluyor. Sanırım yine Mercedes-Benz mühendisleri soğuk havanın kütlece ağır olduğunu unutmuşlar ki araç ileri hareket ettiğinde fizik kuralları çerçevesinde soğuk havanın öne iletilmesinde problem yaşanabileneceğini idrak edememişler.
Gündüz sıcaktan bunalan şoför klimaya yüklenince arka kısımda farkında olmaka "kutup" etkisine yol açıyor. :-) nedense bu dezavantaj O 404'te yok.
Bilmem hiç başınıza geldimi, yolcu koltuğunda, pencere kenarında otururken hemen yanınızda cam'da çatırdama sesleri gelir. Bozuk yolda daha çok duyulan bu ses Mercedes'in işçilik anlayışının bir göstergesidir.
Çok sevdiğim bir arkadaşım çok parak dökerek sıfır km'de bir O 403 aldı 2001 yılında hemde peşin olarak. Gittik aracı teslim aldık, yanlış hatırlamıyorsam Bursa Motorlu Araçlardan aldık. 2. gün arka camı yolda düştü :-) allahtan arkamızda bir insan veya hareket halince bir araç yoktu!!!

Gerekirse daha anlatırım, bu yazıya eklemeler yaparım ama şimdi gelelim not alın dediğim yerlere..Arkadaşlar bana göre Mercedes bu O 404 modelini Türkiyeye sokmak istememiş, bize 3. sınıf insan muamelesi yapmışlardır. Bilmem farkındamısınız?

Kaynak : Burada adını vermek istemediğim ve O 403 barındıran çeşitli firmaları altında çalışmış O 403 kullanan otobüs şoförleri, gazete haberleri ve servis esnasında tanık olduğum durumlar.

Alıntı:Arkadaşlar bana göre Mercedes bu O 404 modelini Türkiyeye sokmak istememiş, bize 3. sınıf insan muamelesi yapmışlardır. Bilmem farkındamısınız?

Yani, MB'nin, daha pahalı olan o404'ü satmak istememesinin, nasıl bir açıklaması olabilir? Yazınızda aklıma yatmayan pekçok nokta var da, en çok bu kısma takıldım. Neden, daha pahalı olan ürünü satmak istememişler?