y.aydin Yazılan:Bu resim 0404 kataloğundan alınmıştır ve 0404ün ilk eskizleridir . Katalogda ayrıca 0404e ait bir kaç eskiz daha vardır. Bu sitede de yayınlamıştım.

Katalog online mı yoksa elinizde mi var?

1992 yılı 0404 fiyat listesi
[attachment=0]<!-- ia0 -->fiyat2.jpg<!-- ia0 -->[/attachment]
Ülkemize ithal edilen model 0404 15 RHD-S olsa gerek ve fiyatıda 718700 markmış. 0403e denk gelen model ise 15 SHD-S modeli. Onun fiyatı ise 776350 markmış. Karşılaştırma açısından 0403ün ilk fiyatını mark olarak bilen varmı acaba.

Alıntı:Kerem Bey, kişisel olarak olayı bir başka yöne çekmek istediğinizi ve yazdıklarımda mutlaka bir açık yakalamaya çalıştığınızı düşünüyorum. Sorularınıza tek tek cevap veriyorum şimdi

Açıkçası, söylediğiniz çoğu şeyi belgeleyemiyor, ve kendi fikirlerinizi kesin gerçeklermiş gibi sunuyorsunuz diye düşünüyorum. Bu açıdan, sizin söylediklerinizden yanlış olduğum şeyleri, aksini düşündüğüm sürece sorguluyorum. Söylediklerinizde o kadar çok açık var ki bence, neresinden tutacağımı şaşırdım - bu doğru

Alıntı:Kerem Bey dünyada iki büyük işlemci üreticisi var; Intel ve AMD (Advance Micro Devices). Teknolojinin en hızlı seyirttiği alan bilgisayarlar ve çevre birimleridir. Bugün bir bilgisayar alırken diyoruz ki "en son çıkan işlemci'yi tercih ediyorum", ama bu firmalar o kadar büyük ve öyle güçlü mali yapılara sahipler ki 2011/2012'de hangi işlemci tipini kullanacağımız daha şimdiden belli.
Ben otobüsler için böyle birşey yapılacağını zannetmiyorum. O yüzden de dedimki O 403'ü bize itelemişler.

Bunu neresi yanlış? Her büyük firma uzun vadeli planlar yapar. Elbette ki, Travego'nun ya da Citaro'nun ne zaman yenileneceği aşağı yukarı belli bugünden. Buna "pazarlama stratejisi" deniyor. Pazarlama stratejisi olmayan üretici olabilir mi?

Zaten yenileme işlemleri, uzun zaman aldığından dolayı, şüphe yok ki şu içinde bulunduğumuz haftada dahi, üreticiler, 2-3 sene sonra çıkaracakları modellerine geliştirilmesiyle uğraşmaktadırlar. Bir otobüs ya da otomobil, bir yılda tasarlanmaz zaten.

Alıntı:O 404'ten O 350 ye geçilmiş, hiç mantıklı gelmiyor.

Ha siz rakam grubuna mı takıldınız :roll: Belki, o350'nin, o404'ten daha düşük bir sayı olması o kadar da mantıksız değildir. o404, o350'den üst sınıf bir otobüs. Üst sınıf otobüsü de, yüksek sayıların temsil etmesi mantıklı olabilir.

Ancak dikkatinizi çekerse, bunların hepsi varsayım. Sizin konuya rakamlar üzerinden yaklaşmanız da varsayım, benim üst paragrafta verdiğim cevap da varsayım. Bunlar açıkçası, somut bir kanıt felan değil.

Alıntı:O 404 1992 / 1993 /1994 yıllarında ülkemizde nerede tanıtıldı?

Valla bilmiyorum, o zaman o kadar ilgili değildim.

Yanlız söylediğiniz şey gerçekten de çok ironik Düşünsenize, Mercedes Benz, bir yanda o404 'ün satılmasını hiç istemiyor. Otobüsü tanıtmıyor. Showroom'a da koymuyor.

Ama otobüsü ithal ediyor Ya, eğer satmak istemiyorlarsa, en pahalı ürünleri olan o404'ü, neden ithal ediyorlar?? Ben olsam hiç ithal etmem :lol:

Alıntı:Siz bir ucuzluk tutturmuşsunuz gidiyor, sorduğunuz her soruya yanıt vermeye çalışıyorum ama daha sorduğum fiyat farkını halen belirtmediniz, O 404 ne kadar daha pahalıymış? her iki araçta çok benzerken acaba bu pahalılığa sebeb açan unsur nedir?

Fiyat farkını bilmiyorum?
Şimdi iki araç da çok benzer diyorsunuz İyi de, "Güzelim o404 yerine, bize dandik o403'ü kakaladılar" diye düşünen siz değil miydiniz? Daha siz bu konudaki ilk mesajınızda, o404'ün, o350'ye olan üstünlüklerinden bahsetmiyor muydunuz Hatta o403'ün 3.sınıf insanlara layık olduğunu söylemişsiniz... Belki aradaki fiyat farkı buradan kaynaklaniyordur.

Mercedes Benz'in resmi web sitesindeki bilgileri dikkatle okuyun: o404 için, özetlemek gerekirse "çağın gereksinimlerine uygun çağdaş bir otobüs" tanımlaması yapılırken, o350 için "ucuz fiyatlı otobüsler sınıfında bulunmasına karşın, tatminkar özellikleri ile öne çıktığı" yazıyor.

Aradaki fiyat farkına değeceğini düşünenler, o404 alırlar. o404'ün gereksiz pahalı olduğunu düşünenler de, başka modellere yönelirler. Bunda sorun nedir? Piyasa ekonomisi diye buna diyorlar. Gayet de güzel bir sistem.

Alıntı:O kadarki S 431'de çıkıp alakasız birşekilde S 417'ye geçivermişsiniz.

Siz, o404'ün showroom'da sergilenmediğini söylüyorsunuz. Ben de diyorum ki, Metro Turizm deki 431'ler alınırken, kimse Türkiye'deki bir showroom'da araçları incelemedi, değil mi? Bu durumun, o404'ün showroom'da sergilenmemesinden ne farkı var?

Alıntı:O dönem Varsan Varan'ın tercihi doğrultusunda S 417'yi getirdi, GT'ler daha bu sene geliyor.

İyi de, ben bugün GT almak istesem, Varsan'ın showroom'unda (?) bir tane bile GT duruyor mu? Hayır Seferdeki otobüslerden birini incelemek zorundayım. Ya 431 almak istersem? Showroom'da 431 var mı? Hayır. Ya Metro'ya, ya Anadolu'ya ya da Kent'e gidip adamların otobüslerine bakacağım Bunun, o404'ün showroom'da durmamasından ne farkı var? Az talep olan otobüs siparişle geldiği için, Mercedes de elinde bulundurmuyor. Setra'da da 431 ya da GT bulunmaz, showroom'da.?

Alıntı: Kim görmeden almış? Varan da damı görmemişler?

Varan'ın elinde şuanda sergileyebileceği hiçbir 431 yok ki. Bistro'lar orijinal değil, ayrıca motorları eski. Orijinal olmayan showroom otobüsü mü olurmuş???

Selamlar, Kerem.

Ozan Bey roketleme ile arabaların klasik otomatik viteslerindeki roketlemeyi kastediyorsanız O 403'te buna benzer bir sistem yok.

Kerem Bey, size özel mesaj gibi cevap vermekten bir hayli sıkıldım.

Ben O 403 ve O 404'ten kullandığım için edindiğim izlenimleri buraya aktardım. Yazdıklarımı size veya bu forumdaki herhangi bir üyeye ispatlamak zorunda değilim.

Yazdıklarım tamamen bana ve benim çevremdeki kişilerin bu araçlardan elde ettiği izlenimlere dayalı, illa bu doğrudur dediğim bir nokta yok. Burası bir tartışma forumu, benim yazdıklarım tek gerçek olamaz! Eğer siz bu araçlardan kullanmadıysanız yazdıklarım sizin için havada kalabilir.
Siz kullandığınız araçtan memnunsunuzdur, ben aynı araçtan memnun kalmamışımdır, yaşadığımız avantaj ve dezavantajlar farklılıklara yol açabilir. Travego kullanmadım, S 417 kullanmadım iyimidir değilmidir bilmiyorum.

O 404 ödevime iyi çalışmamış ki 1991 yılında üretildiği konusuna inanamadım, sağolun Mercedes-Benz Birleşik Krallık web sitesinden kanıt gösterdiniz bende yanlış olan bilgimi düzelttim. Bir bir otobüsün 5/6 yıl sonrasının hesaplanabilinip hesaplanılamıyacağı konusunda kendimle ters düştüm sağolsun bir dostumuz bana O 404 kataloğundaki çizimleri gösterdi, bu konudaki bilgimide düzelttim.

Sözylediklerimde çok açık olduğunu söylemişiniz madde madde yazınız lütfen. Bu forumda ki üyelere sesleniyorum, bu O 403'ten kullanan varmı? varsa birisi çıksın yazdıklarımın elle tutulur olmadığını lütfen söylesi o zaman paylaşıma kesin ara vereceğim.

Pazarlama stratejisinin ve piyasa ekonomisinin ne olduğunu biliyorum, sizin yazım tarzınıza da ukalalık deniyor. O yazımda dedimki "otobüsler için tıpkı bilgisayar işlemcilerinde olduğu gibi bir yaklaşım olduğunu zannetmiyorum". Çünkü daha önceden tanık olduğum unsurlar beni öyle düşündürttü ki bu araçlar yenilenebilir enerji tüketmiyorken. Ki O 404 kataloğundan örnekleri daha önce görebilseydim böyle birşey yazmazdım. Bu konudaki yanlış fikrimi de değiştirdim.

Alıntı:Valla bilmiyorum, o zaman o kadar ilgili değildim.

Yanlız söylediğiniz şey gerçekten de çok ironik Düşünsenize, Mercedes Benz, bir yanda o404 'ün satılmasını hiç istemiyor. Otobüsü tanıtmıyor. Showroom'a da koymuyor.

Ama otobüsü ithal ediyor Ya, eğer satmak istemiyorlarsa, en pahalı ürünleri olan o404'ü, neden ithal ediyorlar?? Ben olsam hiç ithal etmem

Benim söylediğim komik olurda sizinki ne acaba. Az önce pazarlama stratejisinden bahsediyordunuz bu soruyu bana niye soruyorsunuz? ben nereden bilebilirim?

****Yazdıklarımı iyi okuyun, O 403'ün 3. sınıf insanlara layıf olduğunuz ben yazmadım. Bunu kesinlikle kabul etmiyorum. Ben Mercedes-Benz'in bize "3.sınıf vatandaş muamelesi yaptığını" söyledim. Bu kısmı bir sonraki mesajınızda düzeltmenizi istiyorum.

O 404 ile bahsettiğiniz Setra'nın showroomda sergilenip sergilenmemesi arasında çok fark var. Bir sonraki mesajımda yazıcam birşeyler.

Bu arada lütfen yukarıdaki yanlış anlamanızı düzeltin önce.

Bir ekleme daha, O 403 ile 404 kontrol paneli tamamen aynı, deseydim ki 0304 ile 403 aynı, o zaman yanlış olurdu.

Alıntı:Kerem Bey, size özel mesaj gibi cevap vermekten bir hayli sıkıldım.

Tekin Bey, bana cevap vermek zorunda değilsiniz. Siz görüşlerinizi yazdınız. Ben de benimkileri yazdım.

Alıntı:Yazdıklarımı size veya bu forumdaki herhangi bir üyeye ispatlamak zorunda değilim.

Buraya yazdığınız hiçbirşeyi ispatlamanızı bekleyemeyiz, ama doğruluğu göreceli olan şeylere itiraz etmemin de doğal oluğunu düşünüyorum

Ben bu araçları kullanmadım, aslında hiç otobüs kullanmadım. Ama zaten benim itiraz ettiğim şeyler, pek otobüs kullanımı ile ilgili değil. Örneğin 1.vitesin yerinin kötü olduğunu söylemişsiniz, e ben bilmem şimdi yeri iyi mi kötü mü... Birşey demiyorum

Alıntı:Siz kullandığınız araçtan memnunsunuzdur, ben aynı araçtan memnun kalmamışımdır, yaşadığımız avantaj ve dezavantajlar farklılıklara yol açabilir.

Sizin aracınızdan memnun kalmamanıza kimse birşey diyemez, ister beğenirsiniz ister beğenmezsiniz. Ancak Mercedes'i "dandik mal satıp, iyisini satmamakla" eleştirmenize itiraz ediyorum ben sadece. Çünkü adamlar, her iki modeli de satıyorlarmış.

Alıntı:Pazarlama stratejisinin ve piyasa ekonomisinin ne olduğunu biliyorum, sizin yazım tarzınıza da ukalalık deniyor.

Rahatısız edici bir üslubum olmuş olabilir, özür dilerim.

Alıntı:Bu kısmı bir sonraki mesajınızda düzeltmenizi istiyorum.

Haklısınız düzeltiyorum: o403 satılmasının, 3.sınıf muamelesi olduğunu yazmıştınız.

Alıntı:Sözylediklerimde çok açık olduğunu söylemişiniz madde madde yazınız lütfen.

Yani, genel olarak pekçok polemik doğabilir. Örneğin;

Alıntı:Bilmem biliyormusunuz, Mercedes Audi ve BMW gibi lüks araçlar'da her ne kadar bu araçların yöneticileri red etselerde "bant farkı" vardır. Yani Türkiyeye gelen bir Mercedes S 300 ile Almanya'da satışa sunuluna Mercedes S 300 arasında kullanılan malzemede kalite ve işçilik farkı vardır.

Pazardan pazara, bazı donanımlarda farklar olduğu doğru. Örneğin Türkiye'ye tropikal iklim paketli Mercedes'ler gelir genelde. Ancak, sizin ifadeniz, bana daha çok "kasıtlı olarak ucuz ve kalitesiz ürün kullanıldığını" düşündürüyor. Yani bunu biraz açanız lazım bence, hangi parçalarda işçilik düşüyor? Mesela kokpit vidaları ayarsız mı sıkılıyor? Ya da kapı içerisinde kullanılan derilerin kalitesi mi düşük? Ya da boyası eksik mi atılıyor? Ben bugüne kadar, bu tip iddiaları çok duydum ama, kimse de somut olarak "şu parçası farklıdır" diyemiyor.

Alıntı:Biliyorsunuz O 403'ler ön kapıda cam tümdür, yekparedir. Ne hikmetse Mercedes mühendisleri bu camın kapıya ağırlık yapabileceğini ve kapının düşme sorunu ile karşılaşabileceğini hiç düşünmemişler. Bugüne kadar kapısı dışarıdan ittirilmeyen veya içeriden çekilmeyen bir O 403 otobüsü ile karşılaşamadım. Bu sorunla başa çıkabilmek için sonraki modellerde kapıya üstten destek veren bir kol yerleştirdiler ama o kol pek bir işe yaramadıki 2000'den sonraki bir seri ile tamamen üretimi bitti. Ama ihraç modellerinde böyle bir sorun yoktu.

Kapılar Bodo/Bode 'nin ürünüdür. Yerli o403'ler için ayrı, ithal edilecekler için ayrı kapı tasarlayıp üretmeleri ilginç geldi doğrusu... (Ya yanlış bilmiyorum değil mi? Kapılar Bode sanırım?)

Alıntı:O maraton, prenses ve 303'te lıştığımız yumuşak pulman koltukların devride O 403 ile bitti. Bir çok kişi şöyle der "O 403 mü? koltukları kazık gibi", gerçektende öyle. Kafanızı yasladığınızda çok güzel boyun ağrısı yapıyor. Ama O 404'te kafanızı koyduğunuz kısmı yastık gibi yumuşak bir madde ile kaplamışlar bilmem dikkat ettinizmi? ve koltukları da ortapedik. İşte ihraç O 403'te de koltuklar O 404'teki gibi.

Makyajlı 403'ten mi bahsediyoruz makyajsızdan mı?

Alıntı:Eğer O 403'ün kontrol paneli, tavan ve koltuk vidalarını belirli aralıklarla kontrol etmez iseniz seyir esnasında mesela tavanın bir kısmı yolcunun üzerine düşebilir. 2001 modelde benim üzerime sürüş esnasında kapak düştü ihraç modellerde ve O 404'te böyle bir sorun yok.

İhraç modellerde böyle bir sorunun olmaması, Avrupa yollarının düzgün olmasından mı kaynaklaniyor? Yoksa otobüslerin farklılığından mı? Bundan emin olmak da zor.

Neyse, benim açımdan keyifli bir tartışma oluyor. Umarım sizin için de öyledir.

Selamlar, Kerem.

Alıntı:Pazardan pazara, bazı donanımlarda farklar olduğu doğru. Örneğin Türkiye'ye tropikal iklim paketli Mercedes'ler gelir genelde. Ancak, sizin ifadeniz, bana daha çok "kasıtlı olarak ucuz ve kalitesiz ürün kullanıldığını" düşündürüyor. Yani bunu biraz açanız lazım bence, hangi parçalarda işçilik düşüyor? Mesela kokpit vidaları ayarsız mı sıkılıyor? Ya da kapı içerisinde kullanılan derilerin kalitesi mi düşük? Ya da boyası eksik mi atılıyor? Ben bugüne kadar, bu tip iddiaları çok duydum ama, kimse de somut olarak "şu parçası farklıdır" diyemiyor.

Evet kasıtlı olarak ucuz ve kalitesiz ürün kullanıldığını kastettim. Mercedes, BMW ve Audi kullanan birinlerine sorun bant farkı varmı diye.
2002 senesinde dış ticaret müsteşarlığında danışman olarak çalışan bir arkadaşıma Audi A4 modelini önermiştim. O döneme göre o serinin en üst versiyonundan sipariş etti. Zaten kendiside bir dönem aynı modelin düşük versiyonunu Beyrutta kullanmış. Satın aldığı aracın deri koltuğunda özürü bulunuyordu. Ben kendisine bunu gösterdiğimde o da bana dedi ki "benim kullandığımda plastiği de bu kadar uyduruk değildi, bant farkına denk geldim herhalde". Hiç şüpheniz olmasın Almanya'da asla derisi özürlü bir sıfır A4 bulamazsınız. Parçası farklıdır diyemem ama Türkiyeye gelen bir Mercedes, Almanyada satılan bir Mercedes'e göre işçilik olarak kötü. Halen öylemidir bilemiyorum ama size bir tarih verdim yukarı kısımda.

Alıntı:İhraç modellerde böyle bir sorunun olmaması, Avrupa yollarının düzgün olmasından mı kaynaklaniyor? Yoksa otobüslerin farklılığından mı? Bundan emin olmak da zor.

Bunu şu yüzden yazdım. Braşov Romanya'ya giderken EuroLines'ın O 350 modeli denk geldi. Farka inanamazsınız. Ki aynı araçla Kişinevede gittim, yollar çok çok kötüdür, tahmin edemezsiniz, ona rağmen bizdeki O 403'lerdeki problemleri yaşamadım. En azından aşırı tıkırdama ve kapı düşmesi yoktu.

Alıntı:Kapılar Bodo/Bode 'nin ürünüdür. Yerli o403'ler için ayrı, ithal edilecekler için ayrı kapı tasarlayıp üretmeleri ilginç geldi doğrusu... (Ya yanlış bilmiyorum değil mi? Kapılar Bode sanırım?)

Cam'da bodo yazdığı doğru ama kapı bodo üretimi mi bilemiyorum. Kullanılan malzemede farklılıklar olabilir, nitekim ben MAN fabrikasında Voith otomatik vitesli S2000 gördüm, ama iç piyasaya hiç bir zaman otomatik vitesli S2000 sürülmedi. Siz hiç gördünüzmü? Ama yukarıda belirttiğim O 350'de kapı düşme sorunu yaşanmıyordu. Bunu yurtdışındaki O 350 modellerine binerek teyit edebilirsiniz. Eurolines'da çok çok var zaten.

Alıntı:Buraya yazdığınız hiçbirşeyi ispatlamanızı bekleyemeyiz, ama doğruluğu göreceli olan şeylere itiraz etmemin de doğal oluğunu düşünüyorum

Ben bu araçları kullanmadım, aslında hiç otobüs kullanmadım. Ama zaten benim itiraz ettiğim şeyler, pek otobüs kullanımı ile ilgili değil. Örneğin 1.vitesin yerinin kötü olduğunu söylemişsiniz, e ben bilmem şimdi yeri iyi mi kötü mü... Birşey demiyorum

İtiraz ediyorsunuz ama belgelemediğim içinde diyorsunuzki "belgelemiyorsunuz" yanlış mı okudum? :-) ne diyim? Madem 1.vites için birşey söyliyemiyorsanız bence diğerler yazdıklarımı daaracı bir kez kullanıp öyle eleştirin.

Alıntı:Sizin aracınızdan memnun kalmamanıza kimse birşey diyemez, ister beğenirsiniz ister beğenmezsiniz. Ancak Mercedes'i "dandik mal satıp, iyisini satmamakla" eleştirmenize itiraz ediyorum ben sadece. Çünkü adamlar, her iki modeli de satıyorlarmış.

Aynı örneği yeniden yazıyorum ve tüm forum üyelerine soruyorum,
aramızda iç piyasaya sunulmuş "otomatik vitesli S2000 varmı? gören olmuşmu?" Man'da da bant farkı var, niye iç piyasaya otomatik vites alternatifini sunmamış? ne farkı var?
Mercedes kaliteli bir otobüs olan O 404'ü iç piyasa sunmadı, özel talep dahilinde getirti, ülkemize gelen O 404 sayısı acaba 100'ü geçiyormu? Sanmıyorum. Şöyle yazayım o zaman, O 403'ü dayattılar. Sanki 404'ün reklamı yapılmasa hiç alan olmicakmiydi? Dünyadaki en büyük pazar Türkiye, en çok satış bizim ülkemizde yapılıyor.

Travegoda da aynı durum yaşanabilirdi düşünsenize. Bir zamanlar plakalarında ŞAHAN yazan bir bireysel otobüsçü vardı. Henüz Travego Avrupada yeni çıkmışken bu kişinin 2 adet getirttiğini hatırlıyorum. O zamanlar diyordukki herhalde O 404 gibi Travegoda bu şekilde gelip geçicek ama ne oldu Mercedes Travegoyu iç pazara sundu. Gelelim şaşmaz bant farkında. Kime isterseniz sorun; ilk gelen Avrupa Travegolar ile yerli Travegolar arası fark neler. Bazı forumlarda karşılaştıranlar olmuş, mutlaka görürsünüz.

Bant farkını MAN ve Mercedes ile ilgili olarak yeterince iyi anlatamadıysam yine ufak tefek örnekler veririm.