Gördüğüm kadarıyla V6 ve O 302 Turbo S'ler konusunda,bayağı kafamız karışmış.
Üretilmiş olduğu yıllardaki Kataloglar ve Teknik detayları ile aracı iyice tanıma imkanımız olacak.
İşte Detaylar.

   

Unutmadan son bir not eklemek isterim.Turbo S ve 1985 yılında ilk üretilen serideki V6'larda Klima ortada değil arka kapının üstündedir.

Ön Farlar,Arka stoplar,Sinyal Farları.

   

Ön Kapı ve Basamaklar,Arka Kapı ve Basamaklar.



Şöför Mahali ve torpido detayları.

   


Bagajlar ve Klima detayları.
Motor aksamlarına ait detaylar ve diğer teknik detayları.


Motor kaputu,tamponlar stop lambaları detayları.Dikkatli bakın klimanın,arka cam spoylerinin üzerinde bitişik olduğunu göreceksiniz

Bilinmeyenleri biraz daha detaylandıralım.
Torpido Düğme Ayrıntıları.

1.Bunlar bildiğimiz kapı düğmeleridir.Bu düğmelerin orjinallerinin üzerinde ''tür town ve door'' gibi ibareler bulunurdu.Bu düğmelere otomarsanın kendisine has olan,302'lerden başlayıp V8'lerin namı diğer O303'lerin 1989 modellerine kadar kullanılmıştır.

   

2.Marş düğmeleri ve kontak anahtarı.Kontak anahtar bir nevi elektrik,iletimini sağlıyordu,yani yarım olarak çevirdiğinizde,aracın iç ve dış aydınlatmasını sağlardı.Siyah düğmelerden bi tanesi ise aracın çalışmasını sağlıyordu.

   

3.Şöför koltuğunun ve debriyajın arasında yere monte edilen,motor frenini,bazen ayaktan kullanmayarak, 3 numara olarak gösterdiğim sağdaki düğmeden,kullanılırdı.Bunu kullanmaları ise düğmeyi açarak,otomatik şekilde aracın fren yapması esnasında şöför yerdeki tıpaya basmadan,motor freni harekete geçiyordu.Yanındaki diğer düğme ise, webastonun çalışması için kulanılırdı.


4.Aracın iç aydınlatması için tavan lambalarını açmak için kullanılırdı.

5.Silecek düzeneklerini harekete geçirmek için,orta yavaş hızlı kademede çalıştıran düğmelerdir.

Buradaki direksiyonun sol tarafındaki düğme detayları ise,Kırmız olan dörtlüleri açmak için kullanılırdı.Diğrleri ise kaloriferleri (soldaki siyah) çalıştırmak için kullanılırdı.Bu araçların kaloriferleri çalıştıkdan sonra,aracın içinde ''don atlet'' dolaşabileceğini,iyi bilirim .Bu kaloriferlere çorum kaloriferi derdik,aynı kaloriferler 302'lerde de vardır.

Yeşil renkli düğmeyi unutttum .

   

Otomarsan tarafından üretilen Turbo S ile 0302 S orrtak yönleri Turbo S'de 5 ileri 1 geri şanzımanı ilave olarak takviyeli, V6 olarak tanımladığımızda da 6 ileri 1 geri şanzımanı ve takviyeli olmasıdır.Bu Takviye düğmesini bazı namı ''takviye bekir'' ismi ile anılan şöförler,bazen artislik yaparak,düz ve yokuşlu yollarda,sağ serçe parmağındaki uzatmış olduğu tırnakları ile seri bir şelikde yukarıya doğru çekerek,çektikten sonrasında ise,saniyesinde ellerini havaya kaldırmaları ayrı bir ilginç vakıaydı.Bu sanırım mesleğine karşı göstermiş olduğu ilginin yanında meziyeti ile egolarını tatmin etmenin bir etkeniydi.

   

Eksiklerim varsa tamamlamanızı rica ederim.

Alıntı:3.Şöför koltuğunun ve debriyajın arasında yere monte edilen,motor frenini,bazen ayaktan kullanmayarak, 3 numara olarak gösterdiğim sağdaki düğmeden,kullanılırdı.Bunu kullanmaları ise düğmeyi açarak,otomatik şekilde aracın fren yapması esnasında şöför yerdeki tıpaya basmadan,motor freni harekete geçiyordu.

Çok güzel bir tespit.Buna biraz da açıklık getireyim, bu düğme motor frenini fren pedalına bağlar ya da ayırırdı.O302 de bu işlem pano altında bir valfle yapılırken S ve V6 larda elektro pnömatik bu düğme ile motor freni bağlama ve ayırma işlemi yapılırdı.Buzlu ve kaygan yollarda motor freninin fren pedalından ayrılması , normal zamanda ise motor freninin fren pedalıyla kumanda edilmesi tavsiye edilmesine rağmen genelde motor freni bağımsız olarak kullanılırdı.Aslında egzost manifoldu çıkışında hava ile kumanda edilen bir kelebekle egzost gazlarını dışarı çıkarmama ve dolayısıyla motorun kompresyonundan istifade ile yavaşlatma prensibine dayanan bu sistemin şimdiki retarder gibi çok da etkili bir sistem olduğunu söyleyemeyiz.Ama yine de güzel ve masrafsız bir yardımcıydı.

Volkan da haklı olarak demiş ki:

Alıntı:Onların soldakı anahtarı ARA SARTEL ( Elektırıgı DEVREYE Sokuyor) sagdakı ıse MARS

Evet doğrudur.Yalnız bir harf hatası ile.Ara değil "Ana Şalter"dir.O302 de de marşa basarken gösterge tablosundaki kontağı bastırdıktan sonra soldaki ana şalter ve sağdaki marş düğmelerine beraberce basardık diye hatırlıyorum.Bu marş düğmesi üzerine de yanlamasına İbelo marka çakmak konulur,sigara yakılacağı zaman buradan alınıp tek çakışta Akyazı Marlboro'su (bu cigarayı bilen bilir) yakılır ve tekrar bir havayla yerine konurdu.Bundan sonra sürgülü cam ıslık çalmayacak kadar açılıp sigara dumanının buradan çıkması sağlanırdı.

Konumuz S ve V6 olsa da aklıma geldiği için buraya ilave edeyim.Anahtar tipi far anahtarı kullanılan O302 lerin ilk modellerinde sellektör yapmak için bu anahtar çevrilerek farlar yakılırdı.Yani sinyal kolu direksiyona doğru çekilerek sellektör yapılamazdı.Bu kol sadece farlar anahtardan açıkken ortada kısa huzmeleri aşağıda ise uzun huzmeleri yakardı.Sonraki modellerde (sanıyorum 1970 üstü) kol çekildiği zaman uzunları yakarak sellektör yapardı .Bir de MAN 445 ve 590 ların bu sinyal kolları daha ucuzdu.Şayet sinyal kolu bozuldu da elektrikçi bir şey yapamadıysa ve para da kısıtlıysa MAN kol alınırdı.MAN kolunda da sellektör devresi yoktu ve orijinal kola göre çok az kısaydı.Araban 80 model de olsa bu kolu taktıysan sellektör için far anahtarını şakırdatmak durumundaydın.Korna bütün modellerde bu kola bastırmak suretiyle çalardı.1980 lerde en yaygın korna ise ıslıktı."Fuufiiit" sesi bütün O302 lerde adeta standarttı.O302 nin bazı modellerinde göğüste havalı ve didit kornayı ayıran aynen motor freni bahsinde anlattığımız düğme gibi bir de ayırıcı düğme vardı.

Bu arada Adil kaptanın broşürlerine de hasta oldum.Gerçekten o günlere gidip geldik.

Herkese selamlar...

Alıntı:Abı bu soledıgın Ibelo suanda bulunamayan bır marka cakmaktır

Doğrudur.Şimdilerde bulunabilmesi oldukça zor.O yıllarda bile yok pirinç depolu olacak,plastik olmayacak gibi bir sürü saplantı yapılırdı.Ve bir sürü de ucuz taklidi vardı.Çakmağın en büyük özelliği ise bir basışta yanarak şoförü uğraştırmaması idi.

Bundan dört yıl önce bu muhabbet geçseydi bende pirinç depolu gerçekten orijinal bir İbelo vardı.Ama dört yıl önce sigarayı bırakınca onu da birilerine dağıttım. :mrgreen: :mrgreen:

O302 her şeyi ile bir ekoldür.Otobüs piyasasına getirdiği usul,adab ve alışkanlıklar da saymakla bitmez.Bunların pek çoğu da kalıcı alışkanlıklar olmuştur.Bu gün bile otobüs işi ile ilgili aklınıza gelen bütün raconlar O302 den kalmadır.

Arkadaşlar...
Bu konulara birazda ben karışayım....

M.ali üstadım anlattıkca ben çoşuyorum.Dile kolay yıllarca muavinlik yaptıgım,ekmegini yediğim ve içinde uyuduğum en önemlisi onun parası ile okudugum otobüsten bahsediyoruz.

İbola çakmak ve gözlük sorumlusu muavindi.Şimdiki muavinlere örnek olsun.Şoför tesiste yada peronda atlar gider ama bu önemli malzemelerin sorumlusu muavindi.Kaybetmeyeceksin.Size bir anımı anlatayım.Eskiler bilir Topkapı şehremininde Eresinler garajı ve içinde tamirciler vardı.Yanındada Liman oteli.(O zaman Eresinler orada Ford bayiliğide yapıyorlardı.Sonrada eresinler oteli oldu)Neyse kampana değişimine girdik oraya.O 302 ile.Sene l980 diye anımsıyorum.Amcamında hac'tan getirdiği
Persol marka gözlüğü arabada sol cam perdesinin ayagında takılı kalmış.Ben temizlik ve bakıma dalmışken gözlüğü o arada almışlar.O zaman sayın M.Ali Sade bilir Persol çok havalı bir marka.Anamdan emdiğimi burnumdan getirdi amcam.Otobüsü çalsalardı bu kadar üzülmezdim demişti.(Dayak kısmını sansüre taktım).Hala Persol varmıdır..? Varsada bedava verseler almam.

Fatih beyin sol tarafta yeşil düğme diye bahsettiği vebasto olmasın....Bilemedim.

Sevgiyle kalın....

.