1970'li yıllar da Türkiye ithalat ekonomisi ile ve yüksek gümrük duvarlarıyla dış rekabetten korunmaya yönelik politikalar izliyordu.Üreticilerin dış pazara yönelik ihracatı ise Abd'nin ambargosu ve döviz sıkıntısı ile otobüs ihracatı tamamen hayaldi. Otomarsan için ise ihracat kanuni olarak tercihten çok zorunluluktu bunu yapmak zorundaydı ve şirket iç pazar da satış sonrası vermiş olduğu yedek parça ithalini garanti altına alabilmek için kendine döviz kaynağı bulmak zorundaydı.


Otomarsan'ın yöneticileri Tahsin Önalp ilk iş bu sorunları aşmak için, ilk olarak Bağdat Kahire Şam gibi Orta doğu'nun önemli ülkelerinin başkentlerinde ki fuarların da otobüsleri sergilemişti zor bir süreçti,fuar ardından müşteriler İstanbul fabrikasına davet edilmişti zorlu bir ikna sürecinin ardından avrupalı üreticilerin rekabetinin de bertaraf edilmesi ile ilk otobüsü Mısır'a ihrac edilerek Türk otobüs sanayisinde büyük başarıya imza atılmış ve 1980'li yıllara kadar Türkiye'nin tüm sanayi ürünlerinin ihracatın da otomarsan yüzde 10'u tek başına gerçekleştirmişti.


Türkiye ile ticareti ve karşılıklı sosyopolitik ilişkileri olan Mısır ; Yavuz Sultan Selim zamanından Osmanlı Medeniyeti mimarisine izleri kolay silinmeyecek damgalar basmıştı.Osmanlı izleri Kahire Mehmet Ali Paşa Camii bunun en güzel eserleri arasında ve Kahire Kalesi'nin de üzerine kurulduğu tepelerden birinde tüm Kahire'ye hakim bir konumda bulunmakta Otomarsan ise Mısır'da tanıtımlarına bu camii ile başlamış ve şehrin trafiğinde de 1970'lerden bugüne kadar da Türk üretimi otobüslerin yoğun olduğunu görebilmekteyiz.