(16/09/2016 06:36 PM)M.Ali Sade Yazılan:  Yılmaz üstad demiş ki:

Alıntı:Artık, otomobil marka modellerindeki kasa benzerlikleri otobüs üreticilerine de sıçradı herhalde. Teknik farklılıklarını bilemem ama ha bu otobüsler ha travegolar dıştan bakıldığında aynı görünüyorlar, elbette tamamen aynı değildirler ama hani eskiden "0302 mi otobüs" diyen yolculardan bugüne gelen ardılları aynı soruyu sorsa alacakları cevap rahatlıkla "evet amcacığım evet teyzeciğim" olabilir.

Aslında eskiden de bu böyleydi.MAN 590 otobüsünün farları,tavan lambaları ve hatta direksiyon simidi bile O302 ile aynıydı.U47D Büssing otobüsünün farları da Magirus ile aynıydı.Magirus'un bazı malzemeleri de O302 ile aynıydı.Belirgin farklılaşma sadece kasa yapısında ön plana çıkardı.

Artık pek çok marka alt yapıları aynı olmasına rağmen farklı markalarda çıkıyor.Arkadaşa "Tofaş için ne dersin" desen "kesinlikle kapıya dahi koymam" gibi ters ifadelerle cevap verse de kendisinin öve öve bitiremediği Opel otomobilinin aslında motoru da dahil Tofaş üretimi bir Fiat ile aynı olduğunu göz ardı eder.Çünkü artık ekonomi devri var.

Volkswagen'in aynı alt yapıları Audi, Skoda ve Seat'ta ve hatta süper lüks Porche'de başarıyla kullanılıyor.Dikkatli bakın, ucuzu pahalısı hepsinde aynı kapı kolu , aynı beş bijonlu poyra, aynı silecek kolları,aynı pedallar ve biribirinin aynı pek çok detayları görebilirsiniz.Bunların hepsinin teker teker tasarlanıp üretildiğini ve bunların maliyetlerini bir düşünün.

Tabii ki her üretici kendine özgü yan sanayii ile çalışmaya kalkışsa maliyetler çok yükselir.Dolayısıyla orta yol bulunup ortak ucuz malzemelerle üretim maliyetleri düşürüp kârı yükseltecektir.

Fiat markası GM müşterilerine ucuz motor kakalamaktan yeni bir model üretemez hale geldi.Zor bela Egea'yı çıkartabildiler.

Neticeye gelecek olursak bence otobüs üretimlerini biribirleri ile kıyaslamak yanlış.Çünkü motor ve düzenleri farklı olsa da hepsi de aynı topun kumaşı.Dolayısıyla tercihler de yatırımcı müşterinin ekonomik gücü ve şahsi tercihleri ile sınırlanmış durumda.İsteyen istediğini alır.

M.AliSade Üstad'a katılıyorum...

Otobüs üretimlerini birbirleri ile kıyaslamak yanlıştır, ne kadar ''yerli üretim'' denilse de bugün Temsa Maraton bana göre ''Dacia Duster'' gibi bir araba ''Mercedes GLA'' modeli ile kıyaslama gayreti içerisine girilmiş.

Ancak hepsi aynı topun kumaşı olamaz, olabilecek en iyi ihtimal Avrupalı karosercilerdir, kaldıkı onlarda malzeme konusunda çok çok farklı.

Fatih Bey,
Hangi Dacia modeli Çin'den parça toplanarak yapıldı ki? Dacia, Renault altyapısı üzerinde düşük kaliteli işçilik ve iç giydirme ile otomobil üretiyor. Ancak o bile özgündür; bilemedin Renault 'u andırır ki bu da normal aynı çatı altında sonuçta.
Bence siz GLAyı Cherry ile karşılaştırın

Diyelim ki Maraton'un ön farları Çin'den geldi ve tasarımı eski Travego'dan esinlenilmedi. Ya peki arka stop lambalar? Onlarda mı Çin'den geldi? Arka stoplar Neoplan grubunun biraz değiştirilmiş hali değil mi? Ön kapı ve şöför camının üzerinde ki kelebek camlarına ne demeli? Setra 417'nin birebir aynısı. Hele iç mekanda tavanda ki rafların bittiği yer Setra Top Class'lar ile benzerlik taşıyor. Ha bu arada yeni Travego'nun ön tasarımı ve yan dikmeleri de tam bir hayal kırıklığıdır. Sonuçta yeni Travego'da muhteşem bir tasarıma sahip değil.

Beklentim Man grubunun iyi bir şeyler yapacağıydı. O da olmadı. Yeni Tourliner Exclusive adını taşıyan otobüs eski tasarımın devamı niteliğinde gözüküyor.

Anlaşılan ar-ge ve tasarım maliyetleri firmalara büyük bir yük getirmiş ki yeni modellerinde ucuza ve basite kaçmışlar. Hiçbiri non-profit firma olmadığına göre bu yaptıklarını da anlayışla karşılamak gerekir.

Saygılar..

Fatih demiş ki;

Alıntı:ne kadar ''yerli üretim'' denilse de bugün Temsa Maraton bana göre ''Dacia Duster'' gibi bir araba ''Mercedes GLA'' modeli ile kıyaslama gayreti içerisine girilmiş.

Aslında bir önceki mesajımda bunu da yazacaktım ama sonradan vazgeçtim.

Ünlü Alman üreticisi BMW "1" serisi otomobillerinde Peugeot motorları kullanıyor.Bence büyük ayıp.

Ama asıl söyleyeceğim de şu: Mercedes A serisi otomobillerinde "maalesef" Renault motoru kullanır oldu.Sebep yine aynı.Ucuz tedarik,yüksek kâr. 1,5 DCI modeli bu motorlar maalesef Dacia'larda da fazlasıyla kullanılıyor.Hatta CLA modellerinin de alt yapılarının Renault Fluence ile çok benzerlikler gösterdiğini söylüyorlar.

Bilemiyorum, zenginin malı züğürtün çenesini yorarmış, bizimkisi de öyle işte.

Tevatür bu şekilde,ancak sadece Mercedes Renault'dan motor bloğo aldığı söyleniyor bu da ilginç.

Renault dci motorlarının başarısı ortada. Mercedes'in küçük hacimli dizel motorda Renault kullanmasını çok garip bulmuyorum.
Bir Makina Mühendisi arkadaş, otomobil üreticilerinin ortak parça kullanması ile ilgili bir haritayı paylaşmıştı benimle. Rolls Royce ile Tata'nın ortak kullandığı parça da var. Günümüz Dünyasında bunlara alışıldı artık.

Temsa'nın kendi otobüslerine özel far tasarımı ve üretimi yaptırmayıp, hazır ürün kullanması da -düşük üretim adetleri nedeni ile- ekonomik bir zorunluluk olabilir.

Benim garipsediğim, rakibinin üretimden kalkan otobüsünün farının "taklitini" göz göre göre tercih etmiş olmaları.

Çin'de başka otobüs farı mı yok? Makyajlı Maratonun farları da J mi olacak? Sorularımın nedeni bu işte.

Çin'den bunca üretim gücüne rağmen onca yıldır "herhangi bir sektörde" tek bir "marka" çıkmamış olmasının nedeni de bu: taklitçilik! Taklit, imajı sıfırlar. Esinlenmek, örnek almak başka; farı bile taklit etmek başka.

Mercedes Temsa'dan esinlenir; 13 metre 2 artı 1 Travego üretir. Temsa Mercedes'ten esinlenir; koltuklara kafalık ayarı koyar. Ama görsel tasarımda, hele bir otomotiv ürününün görsel olarak en önemli ve kimlik belirleyici parçası olan farlarda taklit olacak iş mi?