Türkiye'nin ilk Otobüs işletmeleri arasında yer alan köklü işletmelerimizden birisi olan,Ulusoy'un Opel'ine dair bir kısa öykü.

Ulusoy Otobüs İşletmesi Hacı Mehmet Bahattin Ulusoy, 37 model Opel marka otobüsle Of - Trabzon arasında yöresel yolcu ve yük taşımacılığıyla devam eder serüvenine. Ve ilk şirket kurulur; Ulusoy Otobüs İşletmesi Şirketi. Bu ilk şirketle birlikte, Ulusoy İşletmesi'nin ilkesi de belirlenir: “HER ŞEY ZAMANINDA.”

Ulusoy'un Opel marka otobüslerinden sonra Bussing,Scania Vabis,Volvo,M.a.n,Mercedes Benz Otomarsan markaları ile yaşadığımız yakın geçimişimizde ise Temsa Neoplan ve Mercedes Benz ile ulaşım sektöründe hizmet vermeye devam etmektedir.

Dün gece yüklediğim yukarıdaki araç için yazılacak şeyler de var.

Bu araç gerçekten Ulusoy'un ilk olarak işe başladığı araç mı değil mi,bu sadece dış görünüşü benzetilerek yapılmış motorsuz bir maket mi ya da farklı bir marka araç üzerine çatılmış bir araç mı işin o tarafını bilemiyoruz.Bilen arkadaşlar yardımcı olursa çok memnun oluruz.

Ancak resimden gördüğümüz kadarıyla ve bu aracın 1937 model Opel Blitz olduğunu farz ve kabul ederek incelersek aksayan yönleri şunlar:

1.Araç 1937 model olduğuna göre ön çamurluk üzerinde görülen sinyal lambasının hiç olmaması lazım.Çünkü o yıllarda sinyal şoförün camdan kolunu çıkararak işaret vermesiyle verilirdi.

2.Bu sinyal lambası eski AS serisi Dodge kamyonlarına ait.Dolayısıyla bu araca pek de yakışmamış.

3.Cam sileceğin altından sanki elektrik motoru görülüyor.Bu yıllarda cam silecekler çoğunlukla elle kumanda edilen ya da motor emişi ile çalışan tipte olurdu diye biliyorum.Hele ki yaylı tip silecek süpürgesi çok sonraları görüldü.

4.Ön panjuru sanki 50 li yıllarda üretilen Opel Blitz kamyonlarının panjuru gibi.

5.Bu araç için aslında tam olarak otobüs de diyemeyiz.Bu daha ziyade kaptıkaçtı olarak bilinen araçlar sınıfına girebilir.

6.Tabii ki mesela direksiyon simidi,lastikler,kapı menteşeleri ve camlar gibi konularda da aksayan hususlar var.Ancak yine de bizleri eskilere götürmesi açısından güzel bir örnek.

Herkese selamlar....

Ulusoy Otobüsleri'ni ben 1965-70 li yıllardan hatırlarım.Ankara Kızılay'da şu anda Mado Cafe olarak faaliyet gösteren bina o yıllarda Ulusoy'un terminaliydi.Bu bina ile şimdilerde yıkılan Fransız Kültür Merkezi binası arasındaki boşluğa hareket edecek otobüs çekilir ve burada yolcu ve bagajlar alınırdı.Bu yazıhane Ulusoy'dan başka bir de Balıkesir'lilere ait yine çok özel bir firma olan İnanöz Turizm'e hizmet verirdi.Ama Ankara'nın en güzel terminali olduğunu da rahatlıkla söyleyebiliriz.

Bu terminalde gündüz vakitleri bilet alış-verişi haricinde bir hareket görülmezken havanın kararmasıyla telaşe artardı.Ulusoy o yıllardan standartlık kavramını geliştirmişti.Kırmızı renkli ,standart yazılı ve sarı renkli aslan amblemli,önden motorlu orijinal Vabis'ler ışıklarını yakarak buradaki terminale bir merasimle yaklaşır ve seçkin yolcularını alarak her zaman vaktinde olmak üzere hareket ederlerdi.

1960 lı yıllarda şehir içi tur taşımacılığı yapan otobüs bilinmezdi.Bu işi Ankara'da sadece Ulusoy firması yoldan gelip de gündüz yatan otobüslerini kullanarak gerçekleştirirdi.Yani bir okul gezisi,piknik vs.işler için otobüse ihtiyaç olduğunda Ulusoy'un Vabis'leri gelirdi.Ben de ilkokuldayken böyle bir kaç Vabis'le Atatürk Orman Çiftliği'ne okulca pikniğe gittiğimizi çok net hatırlıyorum. Bu otobüslerin önlerindeki Trabzon,Samsun levhaları indirilir yerine "şehir içi tur otobüsü" yazan irice bir levha takılırdı.

İlerleyen yıllarda Ulusoy ortama uyarak Magirus'lar,O302 ler ve sonraki zamanlarda kendine has Neoplan otobüsleriyle özellikle Karadeniz hattında fırtına gibi esti.Halen de bu eski kalitesinden taviz vermediğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Bir zaman kapalı kalsa da ben Ankara-İstanbul yolunda kendi otomobilimle seyahat ederken yine de temizliğinden dolayı Ulusoy'un Bolu Dağı Doruk tesislerini tercih ediyorum.

Herkese selamlar...

(23/05/2010 06:31 PM)V.AKTOPRAK Yazılan:  

Bu araba Ulusoy'un Giresun Görele de kasa ustalarına yaptırmış olduğu 54 kişilik Neoplan galiba.
Aracı inşaa edenler,site olarakda yakın tanıdığımız dostlarımızdır.Ancak kendileri, bizlere arşivlerindeki fotoğrafları yollayamamıştır.

Bu Kareyi Onur YURDANUR Kardeşimiz;Haluk ULUSOY ve Mustafa YILDIRIM Ağabeylerimizle sitemize özel olarak almak istedi ama Haluk Ağabeyimzi Medyanın gündeminde olduğu için,fotoğrafla tam olarak anlatmak istediğimizi ifade edemedik demiştim ama sanırım aile fotoğraflarını görünce belki anlayacaksınız bizleri..

Amacımız sadece bir firmayı ve ya biri aileyi değil,Türkiyeye hizmeti geçmiş uğraşılarımızın alanına giren kişilere olan saygımızı ve sevgimiz göstermektir.Bugün Latif Karaali için de varız, Ulusoy'un nostaljisi ve ya güncel faaliyetleri ya da Varanın ve ya Pamukkalenin ya da Metronun ya da bunlar kadar büyümemiş olan işletmelerinde ismi vs vs...bizim için hiç önemli değildir.Sadece otobüsler değil,güzel dostluklar için varız.

Saffet Ulusoy ve OF 5

Bu Opel marka araç için, daha önce Ulusoy'un kademesinde çalışan Ağabeylerimizin verdiği bilgiye göre kamyondan toparlanmış bir araçtır. Merter tozkoparanda,eski merkezlerinin yanında bulunan,yakacak satıcısının Saffet Ulusoy'a olan özel muhabbetinden dolayı,yıllar önce hediye edilmiştir...Araç Göreleli meşhur kasacıların elinde,hayat bularak,benim gördüğüm kadarı ile 22 senedir sergilenmektedir.

Evet konun özüne dönersek,Aile büyüklerimin anlattıklarına göre bu ve buna benzer arabalarla ''İstanbul'a gelmek meseleydi'' diyorlar.Karadeniz'in bin bir engelli yollarından tam 7 yedi günde İstanbul'a ulaştıklarını anlatıklarında şaşırmıştım hep.Türkiye ulaşımı bugün gerçekten çevre ülkelere göre çok çok iyi durumda.























Bu Karelerde Aracın İçinden.