(20/09/2010 07:50 PM)M.Ali Sade Yazılan:  Sizler bu şahane otobüse ait bu resimleri izlerken ben de bir kaç satır ile bu işin oluşuna değineceğim.

Bu otobüsün kısaca hikayesi şöyle:

Üstad Latif Karaali bir gün beni arayarak 714 model bir Magirus bulduğunu ve bunun toplanması esnasında benim de katkıda bulunmamı isteyince seve seve kabul ettim.İşi Bursa’da bu hususta gerçekten söz sahibi olan Canbazlar Karoser’e vermişti.

Birkaç gün içinde Canbazlar Karoser’in genç,dinamik ve gerçekten çok kabiliyetli üstadı Ahmet Canbaz benimle irtibata geçti ve pek çok kez karşılıklı olarak görüştük.Bu büyük ve önemli işin bütün merhalelerinde fikir alış-verişinde bulunduk.

Ve işte resimlerden de görüleceği üzere pırıl pırıl ,tertemiz ve orijinale çok çok yakın bir otobüsümüz ülkemize kazandırılmış oldu.

Yapılan iş ülkemize çok büyük bir hizmettir.Bu Magirus MKE hurdalıklarında çürüyüp daha sonra inşaat demiri ya da jilet olmaktan kurtulmuş ve Türk Halkı’na kazandırılmış oldu.

Aslında bence böyle bir otobüsün üreticisi olup da halen faaliyetini sürdüren Otokar firması (eski Ünver Sanayii) tarafından toparlanıp da “İşte biz bu otobüsleri zamanında ürettik” diyebilmesi gerekirdi.

Çünkü Mercedes-Benz Türk beğenmesek de bir O302 toparlayıp kendi müzesine geçen yıllarda katmıştı.

Magirus’umuz resimlerden de göreceğiniz üzere gerçekten orijinaliyle bire bir uygun olarak toparlanmıştır.Üzerindeki desenden içindeki koltuğa kadar herşeyiyle çok özel olarak ilgilenildi.Bu titiz çalışmalarından dolayı Ahmet Canbaz üstada teşekkürlerimi sunmayı bir borç biliyorum.

Ayrıca Türk Otobüscülüğü tarihine bu değerli katkısından dolayı Latif Karaali üstada bütün otobüsseverler ve otobüscüler adına teşekkür ediyorum.Çok büyük bir başarıya önayak olarak maddi ve manevi destek verdi.Sağolsun varolsun.

Herkese selamlar...

Kısaca belirtmeden geçemeyeceğim.Bu otobüse "714" denmesinin nedeni üzerindeki F6L714 tipi altı silindirli "V" tipi hava soğutmalı dizel motordur.

Halbuki havalı Apollo modelinde F8L413F modeli sekiz silindirli yine "V" tipi ve yine hava soğutmalı dizel motor vardır.Bu motor 230 HP güç ürettiğinden "230 V8" olarak da bilinir.

"Havalı" tabiri süspansiyon sisteminin makaslı değil de körüklü olmasından kaynaklanır.

Mükemmel ötesi olmuş tam müzelik bir araç toplayanların eline ve emeğine sağlık çocukluğum da Antalya da dokuma ferrokrom yağsanayi ve pil fabriakasının servisini bu tip magiruslar çeker heybetli motor sesleri ile bütün Antalya yı inletirlerldi.

( Osmanlıca mükemmeliyet derecesi, Fevkaladenin fevki, iyinin iyisi )

Bu otobüsü hava alanı gibi geniş bir düzlüğe veya çimenlik bir alana çekip bu nedir? Otobüs hakkındaki fikirleriniz nedir? Gibi bilmece misali sorular sorulsa idi ,cevap olarak Ünverdi Otobüs Sanayi üretiminden zamanında bir adet sıfır olarak alınıp Avrupa’da garajda yada bir müzede sergilenen örnek bir Magirus denilebilirdi. Şahsen ben kendi başımdan pay biçeyim. Ben derdim…Bu çalışma muhteşem bir sanat eseri,eşsiz güzellikte ve emeği geçenler kendilerini aşmış….Bu yüzden yazıma bu başlığı koymayı uygun gördüm….

Bence son zamanların otobüs dalında yapılan nostalji çalışmasının en güzel örneği….Hatta kendi katogorisinde olduğu gibi tüm otomotiv nostalji çalışmaları içinde de ayrıca iyi bir derece alır… Latif Karaali,M.ali Sade,Ahmet Canbaz Üstad’lar bir araya gelerek bu zor işi başarmışlar….

Şimdiki zamanda nostalji model bir oyuncak arabanın veya bisikletin restorasyonu zorken gerçek bir otobüsün bu hale getirilmesi daha da zor bir olaydır. Acizane fakirane nostalji merakımdan dolayı bazı araç restorasyonları başımdan geçtiğinden dolayı biliyorum… Sabır,sebat,bilgi,tecrübe ve maddiyat ister….Yukarıda isimlerini bahsettiğim üstadlar tekrar söylüyorum büyük iş başarmışlar….

Otobüsün çitaları ,ızgaraları ,boya ayrıntıları ,cam çerçeveleri,aynı zamanda stop vs. montajları dolayısiyle en ince ayrıntılarına kadar her şeyi kusursuz…Bu restorasyonu bundan on sene önce bile yapmak zordu. Kaldı ki şimdi malzeme yedek parça işi yapacak usta bulmak daha da zor bir iş….

Otobüs resmine bakınca kendimi tamponun önünde diz çökmüş kâh Pozantı’da, kâh Nur Dağları’nda kapalı yolun açılmasını beklerken diğer Magirus’cularla sohbet ederken, kâh Konya Meram Bağları’nda turist kafilesini beklerken muavinlerle sohbet ederken’ kâh Afyon yolu Üzerinde Karayolları ceşmesinde piknik yaparken yanımızdan bütün haşmetiyle geçerken, kâh Gerede’de çay molasında iken, kâh personel servisinde kendimi arka taraflarda koltukta yolculuk yaparken, kâh da Bolu Dağı’nda kendimi direksiyonda iken hayal ettim…

Bizler küçüklüğümüzde lambalı radyolarımızdan Kendine özgü sesi ile duyurulan “Ne geçti? Magirus geçti” reklamı ile büyüdük….Mercedes sever olarak Magirus’da (Motor vs.) bir Alman harikası olarak takdir ettiğim sevdiğim bir araç olmuştur….

Latif Karaali,M.Ali Sade,Ahmet Canbaz ve ekibi Türk Otobüscülüğü tarihine büyük katkıları olmuştur.Ellerine ve emeklerine sağlık…..Bunu da duyurmak “Magazin Ulaşım”a nasip olmuştur.Bu yüzden Fatih Kocaoğlu’nu da kutlarım….

Esenlikler dilerim…

Osman Sezai

Merhaba...

Gerçekten imrenerek büyük bir sevinçle bakıyorum Magirus'a .....Bizdede olabiliyor demekki.Sayın SADE ve KARAALİ sizlere teşekkür ediyorum.Emeği geçen tüm arkadaşları kutluyorum...

Sevgiyle kalın ...

Adil ARSLANOGLU

Ne denebilirki muhteşem harika kelimeleri yetmez bile.
Aklına gelenlerin akıllarına , emeği geçenlerin ellerine sağlık. Çok güzel bir eser çıkmış ortaya.