(04/05/2011 09:08 AM)y.aydin Yazılan: [ -> ] (03/05/2011 08:47 PM)Fatih EROL Yazılan: [ -> ]404 üretildiği yıla göre şahane bir tasarıma sahipti...Öyleki bugün bile bu tasarımın eskimişliğinden bahsedilemez diyebilirim...Seyahat konforu SETRA 315 lerle aynıydı...Hala çok büyük sempati duyduğum bir araçtır...403 ile birlikte üretilmesini çok isterdim doğrusu...Ama alanların da, arabaların da talihi kötü oldu...
Fatih Bey'e bende katılıyorum. Bencede bırakın üretildiği yılı bugün üretilse bile hala güzel, sıradışı bir tasarım. Mercedes'in o yıllardaki kendini aşma, Setranın Neoplanın önüne geçme arzusu olarak görüyorum. Özellikle basit detayları bile incelendiğindede Setra 300 serisinden de, Neoplan modellerinden de çok daha ince, başarılı detaylara sahipti. O404ün devamı Travego olmamalıydı diye düşünüyorum. Bence basite kaçılmış, sıradan tasarımı ile Travego, Setra birleşmesi sonrası alt model olarak yerini aldı.
Yüksel bey ile zevkimiz aynı yönde
Yeni travego bence oldukça sert ve kaba hatlara sahip, 403 te öyleydi keza, ve fakat estetik olarak uyumsuz değiller bu sebeple pek göze batmıyorlar, eski taravego şimdikine nazaran daha kibar bir tasarımdı...Setra bileşkesi bir araç oluşu travegonun özgünlüğünü elinden alıyor...404 ün farkı ayrıntılarında ve tasarımın kibarlığındaydı...302 gibi özgün bir araçtı...
(05/05/2011 02:47 PM)Fatih Kocaoglu Yazılan: [ -> ]
Bizim Türk taşımacılığı çok dinamik,sürekli yenilikler peşinde.Ama örnek aldığımız europa ne hikmetse böyle değil. Bakın fotoğrafdaki araba,bedelsiz ithalat yolu ile komşu ülkelerimizden birisi tarafından satın alınmış ve hala ter temiz.
Nasıl oluyor bu kadar ter temiz araba kullanıyorlar anlamış değilim.Şimdi bir çoğumuz yol şartları ve kilometreden falan bahsedeck biliyorum lakin,buna emsal teşkil etmeyen bizim esnafımıza ait, arabalarda var ülkemizde.
Sektördeki bu yenileşme çabası gelir/gider dengesinin mantıksal oranlamasını mantıksızlığa sürüklemeye başladı...Gidişat yolcu için iyi olsa da otobüsçü için sonu olmayan bir film gibi...
Özellikle Avrupa dan ülkemize gelen tur otobüslerinin ortak özelliği bu ''Tertemiz'' kullanılmış olmaları..Bunda dediğiniz üzere kilometre ve yol şartlarının etkisi var...Mesela bizde otobüs koşan bir varlıktır...Teker dönmüyorsa o gün sorun vardır...Bırakın garajı evin önünde iki gün yatsa komşularınız bile sorar ''Hayırdır birşey mi var?'' diye...Yani demem o ki araçları bitirene kadar koşturuyoruz...Milyon kilometreleri devirmek çok zaman almıyor ülkemizde...Bazı otobüsçüler ne olursa olsun masraftan kaçmayıp bakımı aksatmadığı için araçları diri kalabilsede çoğunlukla araçlar 3-5 yaşında bitmeye başlıyor...Herşey maddiyata dayanıyor anlayacağınız...
Diğer bir etken olarak ta ülkemize yeni giren TÜV muayene sistemi olabilir...Avrupa da yıllardır uygulanagelen sert önlemler sayesinde araçlar bakımsız kalmıyor diye bir düz mantık işlettim kafamda
...Zira bir zaman Almanya ya girememiştik aracımızdan iki damla yağ akıyor diye...Ve hatta camında ufak çatlak olanlar bile giriş yapamıyordu diye biliyorum...Bu gibi şartlarda araçların bakımsız olması düşünülemez boyuta geliyor...
Ankara Beypazarı'nda faaliyet gösteren BEYTAŞ firmasının da zamanında bir O404'ü vardı.Araç yanlış hatırlamıyorsam Mersin Seyahat'te çalışırdı.Gül kurusu renginde idi.
Bir kış günü Ankara-Beypazarı arasını (muhtemelen sadece yaz sezonunda başka firmada çalışıyordu) bu O404 ile seyahat etmiştim.Önceki sayfalarda bahsediliği gibi orta kapıya kadar 5 yerine 4 koltuk vardı,ve araç WC'li idi.Yine bahsedildiği gibi cam kenarında kol dayama yoktu,aynen Prenseslerde olduğu gibi.
Koltukları da inanılmaz rahattı.
Yeri burası değil ama O304'ün piyasaya ilk çıktığı yıllarda da bir bayramda İskenderun-Ankara arasını (Serhan Erel abinin bileceğini tahmin ediyorum) Jet Turizm'in yanında boydan boya JET yazan açık yeşil bir O304'ü ile seyahat etmiş-plakası 31 AK 535 idi-,yine bir süpriz olarak da Ankara-Beypazarı yolculuğunu gıcır gıcır,içi yeni kokan Mersin Seyahat'te çalışan Beytaş'ın koyu yeşil O304'ü ile ön sırada yapmıştık.
Araç muhtemelen 22:00 yada 23:00 Mersin-Ankara seferini yaptıktan sonra sırası gelene kadar karşılıklı Ankara-Beypazarı seferini yapmıştı.