Hurda Araçlar
|
16/02/2012, 12:04 PM
Mesaj: #25
|
|||
|
|||
RE: Hurda Araçlar | |||
16/02/2012, 05:31 PM
Mesaj: #26
|
|||
|
|||
RE: Hurda Araçlar
Sitede yayımlanan fotoğrafların her türlü hakkı sitemiz ve yazarlarımıza aittir.Kullanılması da 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. magazinulasim@hotmail.com |
|||
16/02/2012, 05:33 PM
Mesaj: #27
|
|||
|
|||
RE: Hurda Araçlar
Sitede yayımlanan fotoğrafların her türlü hakkı sitemiz ve yazarlarımıza aittir.Kullanılması da 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. magazinulasim@hotmail.com |
|||
17/02/2012, 11:38 AM
Mesaj: #28
|
|||
|
|||
RE: Hurda Araçlar | |||
18/02/2012, 09:56 AM
Mesaj: #29
|
|||
|
|||
RE: Hurda Araçlar | |||
20/02/2012, 01:14 AM
Mesaj: #30
|
|||
|
|||
RE: Hurda Araçlar
Alıntı: OSMAN kardes Dilimin döndügü kadariyla ; Opel Rekord D lerin devami olan OPEL REKORD un E 1 tipi steyşınlarda (yani resimdeki )Caravan diye adlandiriliyor. Benim hosuma giden birincisi . Cok panoramatik ikinciside dösemelerinin zarifli gi ve kullandigi ic dekoru. Bunlar Austos 1977 senesinden 1982 ye kadar E 1 1982 den 1986 senesinin temmuzuna kadar E 2 olarak üretildi. E 1 lerden farki ufak tefek musir ve kaputta ilave devam eden dili olmasi .Diğer her yeri ayni. Arkadan cekislidir. Dertlerinden biri arka teker rulmanlarinın homurdanarak bayan dirdirini aratmamasi. N ve S rumuzlu düz motorlarla donatilmistir.Almanlar Ford'tan daha cok sahiplenirler bizim diye ama sonradan kendilerini farkina varmadan inkar ederler.Çünkü GM motor(Chevrolet motor) derler . Çesitli seceneklerde genelde dört silindir. Benim hatirladigim kadariyla E 2 lerde mazotlu tipler üretime girdi Oda kendilerinin degil.Bu motorlarda en büyük dert platinli olduklari zamanda platin meksefe derdidir. Yüksek devirlerde kullanildiginda platin cok meme yapardi.Meksefe arizasi pek anlasilamadigi icin pilatin meksefe beraber degistirirdik. Beygir gücü yükseltmelerde enjektör sistemini kullanirlardi.Onlarda da hava filitresinden cikip manifolta giden borudaki kelebek modülü veya elektronik otomatik diyelim bozuldumu bir devire geldiginde motoru frenler devir arttiramaz birde rolantide sarhos calisir. Genelde iki üc elektirik firmasiyla (Duka.Bosch ve unuttugum bir firmayla ) calistigindan arabanin kafa kagidini götürmediginde parcadan yana dert olurdu. Eğer benzin ve hararet göstergesi yanlis gösterirse klm saatinin arkasinda ikisini idare eden rezinstans veya kücük konjektör arizalanmis demekti.Bir de karbüratörlülerde sarhos calisirsa yada rolantide istop ederse kornaya basardik.Çalmazsa yüzde yüz sigorta kesmis demekti. ikisini ayni sigortaya bagli idi. Opel'lerin cogunda şanzimanlar ilerliyen seride 5 ileri vitese gecilmisti.Vites kollari kücük bir variyeteyle sanzimandan cakma gibiydi , saftin cikisinin üstüne denk gelirdi.Otomatik vitesliler de mevcuttu. REKORD tipleri 1953 ten 1986 senesine kadar 1 milyon 400 bin adet üretilmis hepisi de düz motor. Ara sira 6 silindir de kullanmis. Arkadan cekisli olmus 1986 dan sonra devami SENATÖR le devam etmis. Bu OPEL lerde sinyaller stop lambalari apik sapik yaniyorsa, bagajin icindeki sasi kablolarini (bir yildiz tornavida yeterli olur )söküp,kahveden kaynar suyu alip bir konserve kutusunda kablo baslarini sokarak beklettirken karesördeki temas yerini zimparayla iyice parlatip sonra kablo baslarini sasi kablo baslarini tek tek zimparalayip taktiginda sorun cözülmüs olur, elektirikciye gitmeye gerek kalmaz. yalniz - olmazsa olmaz- her kablo ugrasinda AKÜ deki arti ucunu sökmeden sakin ise baslamayin.İlkin arti uc sökülücek, yoksa ters bir durumda sasi yaptirirsaniz hemen yaninizda itfaiye bile olsa söndüremez ve elveda meyhaneci sarkisini söyleme mecburiyetinde kalirsiniz . Yani arabanin üstüne bir bardak soguk su icmek demek. Bir de (bütün araclara gecerli) fren yaptiginizda sinyaller veya lambalarda sapiklik oldugunda cift duylu yataga tek duylu ampul takmisiniz demektir, son taktiginiz ampulü kontrol edin. Yalniz bütün arabalar icin bilmiyen arkadaslara duyuru: Her sonbahar basinda akü basliklarini söküp kaynar su olan kaba sokup dinlendikten sonra akü kafalarina da kaynar su döküp oksitten temizlendirdikten sonra kuruyan kablo kafalarinin iclerini tornavida gövdesine zimpara sararak kablobasinin icini iyice zimparalayip, akü kafalarinida matlasan kursun kafalarini meyve bicaginin keskin olmuyan tarafiyla kasiyarak parlaklasmasini sagladiktan sonra takilmasi, ardindan civatayi iyice PRESS yaptiktan sonra sivamamak sartiyla gres yagi sürmekte fayda görürsünüz . Yine not : anlatayim derken dolanbacli uzun anlatiyorum asil kelimelerle daha bir kisa yazi olabilir, anlasilmiyacak sekildeyse SADE üstad yine bir fedakarlik yapcak, yanliz neresini tutayim dese elinde kalicak ama idare edin.Veya anlasilmayanlari soru cevap seklinde gibi de olabilir. |
|||
Konuyu görüntüleyenler: 1 Misafir