1

Arkadaşlar Makalalerimize Önem verelim.Burada yazılacak olan her makale,değerlendirilip,bir belgeselde sizlerle beraber yer alacaktır.Haydi Bakalım bekliyoruz.

1956 yilinda ilk otobüs yolculugumu bir yaz gecesi Ankaradan Istanbula bir O3500
ile yaptim, asagidaki resimde (kendi cektigim) örnegini gördügünüz O 3500 gibi sadece üst tarafi da bej renkti:
[attachment=2]<!-- ia2 -->O3500.jpg<!-- ia2 -->[/attachment] tahmin edeceginiz gibi o yillarin en taninmis ve popüler otobüs firmasi Kamil Koc´du :!: . Tabi unutmadan söz etmek gerek o yillarda K.Koc yaninda, Uludag, Güven gibi firmalar hatirimda kalanlar; Varan, Izmit tarafinda , Ulusoy Karadeniz de taninan firmalardi. O3500 ün koltuklari , kirmizi maroken( simdilerde vinylex diyorlar galiba, yani türkcesi suni deri) iki kisilik ama arada ayrilik yok samimi oluyor insan , kol dayama hic yeri yok, kafalik derseniz o nedir diyorduk o yillarda :?: , koltugun arkasindan sirt kismimiza gelen yerden, iki koltuk boyunca krom bir el tutma borusu ( hani eskiden belediye otobüslerinde vardi), asagidaki alinti resimdeki gibi, masasiz, ters koltuksuz ve rengini kirmizi olarak düsünün [attachment=0]<!-- ia0 -->ic.jpg<!-- ia0 -->[/attachment]
bavullarimiz ve varsa diger canta vs. otobüsün üstüne yüklendi, muavin arabanin üstünde :evil: asagidan zor bela kaldirilip ah ile vah ile yukari itilen, cok agir ise otobüsün arkasindaki yukariya cikmak icin kullanilan, sabit merdiven üzerinden, iki kisinin yardimiyla yukari itilerek kaydirilan esyalar tamalandiktan sonra brandasi örtüldü, söförün yanindaki yine iki kisilik yolcu koltugu , yolcularin gecebilmesi icin öne dogru yatirildigi icin bu iki koltugun yolculari tabi olarak en son bindiler ( inerkende en önce inmak zorundalar zira onlar kalkmadan kimse inemez) ve gece yolculugu basladi. Kizilcahamam Kargasekmez rampasinda O3500 ilk dafa olarak yüküne aldimadigini gösterdi ve yokusu tirmanan, yük kamyonlarini sollamaya basladi, tabi ben her solladigimiz aracin icine söyle "biz seni geciyoruz" der gibi göz atiyordum , allahtan sag tarafta oturdugum icin bizi gecen benzinli otobüsleri pek görmüyordum ( 50 li ve 60 li yillarin ortasina kadar benzinli Amerikan kamyonlarindan yapilma Otobüsler vardi, bunlarin son kalintilari 1964-65 yillarina kadar Istanbul- Izmit arasinda calisan Gülhan turizmin bir Chevrolet ve birde Gmc yi iyi hatirlarim).
Ilk molamizi Kizilcahamam-Gerede arasinda verdik, yerini sormayin :?: . Molayi takiben Yenicag ( bir zamanlar Bursadan sonra iyi otobüs kasasi yapan atölyeler vardi, bilmem hala varmi?)Ikinci mola Bolu´nun icinde hükümet meydani gibi bir yer vardi orada verildi, bu meydanin saginda ve solunda degisik lokantalar vardi, E5 yapilana kadar otobüsler Bolu´nun icine girerdi. Tabi unutmadan ilave edilmesi gereken bir sey de bu ara yerlerde inecek varsa, muavin hadi yukariya, brandayi cöz bavulu indir, yol güzergahinda inecek varsa onun bayulunu da indirip otobüsün icine yerlestirir :twisted: ve barandayi kapattiktan sonra zaman kalirsa bir kosu yemegini tikistirirdi. Bu gün muavinlik yapan arkadaslara :oops: , o zamana nazaran ne kadar konforlu olduklarini hatirlatmak gerek. Ardindan Bolu dagi cikilirdi, bence dagin Ankara tarafindan cikisi daha az rampali oldugu icin sanki ordan cikis biraz daha kolay gibi olurdu. Bahsettigim yillarda Bolu daginda mola verilmezdi, yillar sonra Varan bu ise ilk olarak basladi. Tabi iniste de kücük vitesde otobüsü homurdata homurdata indirirdi söförümüz ( Kaptan tabiri cok sonra basladi) Retarder vs. vardi da kullanmadilarmi sanki, sadece eksoz freni diye birseyden bahsederlerdi ama benim teknik bilgim :mrgreen: yok bu husuda M.Ali Sade üstadimiz bizi aydinlatir umarim. [attachment=1]<!-- ia1 -->3500ic.jpg<!-- ia1 -->[/attachment]
Ardindan Düzce Hendek, Adapazari ( tabi hep sehir iclerinden gecerek) Sapancanin sag tarafindan ki artik günes dogmaya baslamistir, Izmité hasil olduk. Kisa bir indi, bindiden sonra dil ovasini gecip Istanbul ile aramizdaki tek yükselti olan Gebze rampasina sardik yine ayni resim güclü olan sollar, gücüne güvenip yükünü fazla vuranda seyyar köfteci gibi arkasini dumana bogarak rampayi cikmaya calisir, vites kücülte kücülte vites arardi ve yol müsaitse araci gezdirmeye baslardi ( bu tabiri de A.Aslanoglu üstadimiz bilir muhakkak ) Gebze kasabasini da gectikten sonra artik rampa kalmamistir. Istanbul sehir siniri bu günkü gibi genis degildi E5 de olmadigi icin bir yerlerden sehre girdik :?: ama hic hatirlamiyorum, sadece eski Bagdat caddesinden gecip Kadiköye vardik orada inecekler indikten sonra, Haydarpasa hastahanesi önünden Karacaahmet, Cicekci, Üsküdara vardik, araba vapuru ile Kabatasa gecip Eminönü üzerinden Sirkeciye geldik ve cefakar muavin hadi tekrar yukariya , bavullar asagiya. Bir gece önce saat 20 civarinda baslayan yolculugumuz ertesi sabah 8-9 arasinda sona erdi.
O günlerden bu günlere otobüscülük deyim yerindeyse cag atladi, bizler ise simdi marka begenmez olduk o marka mi, su marka mi daha iyi diye :ugeek: , muhabbet yapiyoruz, o zamanlar marka degil firma önemliydi.
O günlerin cilesini ceken, söförlere muavinlere selam ola.
Sevgiler Olgay Sadak

Not: resimler daha cabuk acilsin diye kücük yüklemeye calistim ama bir hata yapiyorum herhalde eger yönetici arkadaslar isterse degistirebilirler, simdiden tesekkürler.

Kemal üstadım,

Bir zamanlar fırtına gibi esen Dikici ve sahibi rahmetli Behiç amca konusunda da bildiklerimizi paylaşabiliriz.M.Kemalpaşa garajında her gece paraları toplarken kaptanlar esas duruşta yanına gider gelirlerdi.

Pınarhisar'ın Apollo'lu (Magırus-Deutz) Yılmaz turizm , (Lüleburgaz) ÖZLEM Seyahat ve Edirne Serhad-Edirne Birlik aklıma gelen eski firmalar.Bazısı isim değiştirdi.Bazıları kapandı ve Özlem Seyahat (Turizm) gibi bazılarıda hayatına devam ediyor..

Trakya konusu açıldığına göre ben de biraz eskilerden anlatayım.

1960 lı yıllarda Edirne'de hakimiyet iki firmadaydı.Birincisi Serhat diğeri ise Güvenler firmasıydı.Bu iki firmanın otobüsleri ağırlıklı olarak MAN görünümlü ,önden motorlu ,İnter kamyonundan bozma yapma kasalardı.Karsan Fiat'ların çıkmasıyla bu turşu gibi ve hiçbir seferini arızasız tamamlayamayan otobüslerin saltanatı sekteye uğrasa da her iki firma da asıl darbeyi Magirus'larla donanmış ama bilet fiyatı bu iki firmaya göre azıcık pahalı olan Tanerler firmasının Londra asfaltında (Edirne-İstanbul yoluna eskiden böyle de denirdi) görülmesiyle yedi.Daha sonra Dalkılıç ve Konforlu gibi firmalar da piyasaya girince 1977 de Edirne'ye çalışan bütün firmalar birleşerek Edirne Birlik firmasını kurdular.Uzun yıllar tekel oluşturarak bu yolda fırtına gibi estiler.Süperman'ların piyasaya çıkması ile bu yolda yepyeni arabalarla hizmete koyulan Mevsim turizm bile bu tekeli kıramadı ve silindi gitti.

Çorlu'da ise 1980 lerde Öz Çorlulular firması vardı.Önceleri aynı güzergahta şimdiki İstanbul Seyahat'le rekabette olsalar da daha sonraları onlar da aralarında anlaşıp tek yazıhane uygulamasına gittiler.Sonradan Öz Çorlulular tamamen kayboldu.

1980 lerin Trakya'sındaki en önemli firmalarını;
Edirne Birlik, Özlem Turizm (L.Burgaz), Babaeski Seyahat ,Öz Çorlulular,İstanbul Seyahat,Yıldırım Malkara,Çanakkale Yılmaz,Keşan Gürel,Şarköy Seyahat,Hayrabolu Seyahat,Lüleburgaz Seyahat,Pınarhisar Seyahat,Ergene-Akbulut (Uzunköprü),Şampiyon Hersekli (K.Eli) ,Yonca (Çerkezköy,Saray,Vize)ve Kırklareli Seyahat olarak sıralayabiliriz.Unuttuklarımı siz eklersiniz.