Nostaljik Firmalar ve Anılar
|
06/01/2010, 04:40 PM
Mesaj: #31
|
|||
|
|||
RE: Nostaljik Firmalar ve Anılar
Umarım doğru başlık altına eklemişimdir konuyu. Aşağıda Babama ait ŞÖFÖR ÇALIŞMA KARNESİ nin resimlerini ekliyorum. Acaba Takografın yerine kullanılan bir şeymiydi üstadlarımız daha iyi bilir. Babamın o zamanda ERZURUM YILMAZ turizmde çalışırken ki kayıtları olabilir. Genede ben akşam bir sorayım bu veriler hangi Firmada çalıştığında kayıt edildi diye. Saygılar..
|
|||
18/01/2010, 05:02 PM
Mesaj: #32
|
|||
|
|||
RE: Nostaljik Firmalar ve Anılar
Resimdeki 302 ler hangi sirketin acaba? Emektarlari ve nostaljiyi sahiplenelim diyorum.... |
|||
18/01/2010, 08:18 PM
Mesaj: #33
|
|||
|
|||
RE: Nostaljik Firmalar ve Anılar
Firma Siirt Petrol firması.Bu gün de çalışıyor sanıyorum.Ama arkadaki baraj neresi acaba?
Herkese Selamlar... Sitede yayımlanan fotoğrafların her türlü hakkı sitemiz ve yazarlarımıza aittir.İzinsiz Kullanılması ve Çoğaltılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. magazinulasim@yahoo.com |
|||
18/01/2010, 08:24 PM
Mesaj: #34
|
|||
|
|||
RE: Nostaljik Firmalar ve Anılar
Üstelik büyük bir baraj, bende cikaramadim.
Emektarlari ve nostaljiyi sahiplenelim diyorum.... |
|||
23/03/2010, 05:59 PM
Mesaj: #35
|
|||
|
|||
RE: Nostaljik Firmalar ve Anılar
Hidayet Turizm nostaljik firma sayılır mı bilmem ama 1998 yılında başımdan geçen ilginç bir Alanya-İstanbul otobüs yolculuğu hatırası..Sizlerle paylaşayım istedim..
1998 yılının Ekim ayı..Hidayet turizm’le Alanya dan İstanbul’a geliyorum..Hidayet Turizm 1996 da sıfır O 403 lerle kurulmuş yepyeni bir firma..İstanbul-Alanya hattını da 1998 yazında açtılar..Otobüsler 2-3 aylık yepyeni O 403..Şirket yeni kurulduğu için o yıllarda servis-ikram en üst düzeyde… Hidayet Turizm’in o zamanki seferlerinin Express olması ve her otobüs meraklısı gibi 3 numaradan da yer bulmam sebebiyle, gidiş-dönüş biletlerimi bir hafta kadar önceden aldım..İstanbul’dan Alanya’ya giderken 34 RH 949 plakalı sarı renkli bir O403, İstanbul’a dönerken aklımda yanlış kalmadıysa 34 SM 989 plakalı lacivert bir O403 geldi.. 18.30 da Alanya dan çıktık yola...Alanya-İstanbul hattında genel olarak hostesler Antalya dan binerdi o zamanlar..Yani Alanya-Antalya arası daha çok Manavgat ve Serik’ten yolcu toplama güzergahı olduğu için asıl servis ve ikram Antalya dan sonra başlardı.. 21:00 de Antalya dan İstanbul’a hareket saatimiz geldi..Bütün yolcular yerlerini aldı, yazıhaneci aracı saydı, kaptana hayırlı yolculuklar diledi, fakat büyük bi eksiklik ki maalesef hostesimiz teşrif etmedi.. Antalya otogarında bildiğiniz gibi çıkış zili çalınca, otobüs otogardan çıkmak zorundadır.. Kaptanımız biraz ağırdan almak istese de otogar görevlilerinin uyarısıyla perondan açık alana çıktık..Orada dörtlülerimiz yanık vaziyette yaklaşık 5 dakika daha bekledik ama hostesimiz yine gelmedi....Otogar görevlileri yola çıkmamız için tekrar uyardılar, 5 dakika daha durduk..Ama en sonunda hostessiz olarak çıktık yola.. Tabi doğal olarak hostesin yapacağı anons ve ikram servisini de kendi işlerine ilaveten zavallı muavin yapmak zorunda kaldı. O da kimsenin anlamadığı tuhaf bi anons yaptı....Sonra bilet kontrolünü ardından da ikramı oflaya puflaya yaptı… Bu arada kaptanımız otobüsü dikkat çekecek şekilde yavaş kullanıyordu..Antalya otogardan çıkıp Burdur istikametine doğru yöneldiğinizde bildiğiniz gibi Çubuk boğazına kadar 40 km civarında otoban gibi yoldur..O yıllarda otobanları saymazsak bölünmüş yollar şimdiki kadar yaygın olmadığından, bana göre otoban hariç en hızlı gidebileceğimiz o güzelim yolda, kaptanımız aracın hızı 80-85 km/h olunca ayağını gazdan çekiyor, 5. vitesteki aracı 6. vitese bile almıyordu.. O zamana kadar gördüğüm kadarıyla genelde kaptanlar aracı o tarz rahat yollarda 110 a sabitler veya daha hızlı giderdi.. Beni o beklentiyle aldı bir sinir..Ve dayanamadım muavin bilet kontrolü yaparken “niye bu kadar kadar yavaş gidiyoruz, araç arızalı mı?” diye mahsustan sordum… Muavin de bana aracın daha sıfır olduğunu, sanki ben bilmiyormuşum gibi 90 ı geçmemizin de zaten kanunen yasak olduğunu gayet kaba bir şekilde beni tersleyerek hatırlattı..Böyle terslemesine çok bozulsam da adam kanunen haklı olduğundan, herkesin içinde hiçbir şey söyleyemedim..Biz böyle aheste aheste 80 km/h hızla yolumuza devam ettik. Muavinimiz servisini bitirip, kısa bir süre hostes koltuğunda oturduktan sonra, yanılmıyorsam daha Bucak’a bile gelmeden arka tarafa gidip istirahata çekildi..Herhalde çok yorgun olacak ki gidiş o gidiş bir daha sabaha kadar kendisinden haber alamadık. Biz hostessiz bir şekilde ağır ağır ilerlerken, -yolculardan bir tanesi herhalde susamış olacak ki- servis ışığı yandı..Kaptan ışığı görünce hostes olmadığından ne yapacağını şaşırdı… Ben 3 numarada ve uyanık olduğum için sanki benden yardım isteyecekmiş gibi bana hafiften dönerken, daha o sormadan yardımcı olabileceğimi söyledim..Çok sevindi..Yerimden kalkıp yolcuya suyunu götürdüm..Tabi bu durum birkaç sefer daha devam etti..Araçta açık büfe ikramı olduğu için, isteyen yolculara çay kahve de ikram ettim..Kaptan en sonunda “beyefendi zahmet oluyor size ama eğer uyumayacaksanız hostes koltuğuna buyurun konuşa konuşa gideriz” dedi..Ben de geçmeyi istemiştim de kaptana söyleyememiştim..Hemen ona ve kendime birer tane kahve yapıp hostes koltuğuna kuruldum..Ne yalan söyleyeyim sırt kısmı baya bi dik çok rahatsız bir koltuk..Ama yola yakınlığı ve kaptanla sohbet sebebi ile çok hoşuma gitti…Biz kaptanla muhabbet ederek ve de tır-kamyon bilumum ağır vasıtaların yoldaşlığında yola devam ettik..Zaten kaptanımızın da sollama yapmak, konvoydan çıkmak vs..gibi bir derdi bulunmuyordu. Ki zaten her konvoyun sonunda biz oluyorduk. Bu arada kaptanımız aracımızın yavaşlığından dolayı sıkıldığımı anlamış olacak ki tam ben soracakken yavaş gitmesinin sebeplerini güvenlik ve ekonomik olarak anlatmaya başladı..Herkesin 110 la gittiği yerde kendisinin taş çatlasa 88-89 la giderek maaşının 2-3 katı kadar şirkete mazot tasarrufu yaptırdığını, yani maaşını bedavaya getirdiğini anlatan hesaplar falan yaptı..Bu arada Afyona geldik..Afyondaki molaya girişte anons yapmamı teklif etti ama ben utancımdan yapamadım. Molamızdan çıkışta muavin hala uyuyor muydu şu anda tam hatırlamıyorum ama, kolonyayı da ben ikram ettim yolculara.. Moladan sonra normalde yedek şoför direksiyona geçer ama nedense yine bizim kaptan devam etti..Biz yine sohbete devam ederken içini çekerek, bu seferin onun son seferi olduğunu, bir yolcu şikayetinden dolayı firma tarafından işine son verildiğini söyledi..Tabi hemen şikayet konusunu sordum..Geçen hafta 2 numarada oturan bir bayan yolcunun, uzun farları açık giderek karşıdan gelen araçları tehlikeye attığı iddiasıyla şikayet yazdığı için, müdürlerinin şikayeti okur okumaz hemen işine son verdiğini, aslında öyle bir şey olmadığını ama şirketin kendisine savunma hakkı bile vermediğini, ayrıca emekli olduğunu, çalışmaya da ihtiyacı olduğunu anlattı..Bi de yolcu şikayetinden dolayı işten ayrıldığı için, yine bir yolcu teşekkürü olursa belki müdürlerinin kendisini affedebileceğini söyledi..Ben de hemen kendisine sabah İstanbul’a varınca bir teşekkür yazabileceğimi söyleyip adını soyadını falan tam olarak öğrendim…Ama kaptanımız teşekkürü özellikle yavaş gittiği, 90 km/h i geçmediği için yazmamı, o şekilde yazarsam kesin affedileceğini söyledi..Gerçekten de kaptanımız insanı çatlatacak kadar yavaş gittiği için bu konuda çok büyük bir teşekkürü hak etmişti.. Neyse sabah Sakarya Pamukova’daki ikinci moladan sonra bizim şoför istirahate çekildi..Muavin hazretleri uykusunu almış olarak geldi ve sabah ikram servisini yaptı.. Esenler otogara diğer şoförle normal bir hızla vardık. Ben hemen gece kaptanla konuştuğumuz gibi teşekkür formu isteyerek hem yavaş gittiği, 90 km/h hızı geçmediği, hem de trafik kurallarına uyduğu için kaptanımızın adını ve soyadını da vererek memnuniyetimi dile getirdim. Ayrıca bu tip kurallara uyan kaptanları ve saygılı personeli olduğu sürece hep Hidayet Turizm’i tercih edeceğimi anlatan baya uzun bi teşekkür yazdım ve bizim kaptanı göremeden ayrıldım…O akşam dönüş seferine değil de iki gün sonra tekrar o aracın saatinde otogara gittim, kaptanı gördüm ve yazdığım teşekkürün işe yarayıp yaramadığını sordum..Hemen boynuma sarılıp teşekkür etti, işten atılmadığını, teşekkür sayesinde hemen müdürün onu çağırttığını, bir yolcu memnuniyeti ve teşekkürü sebebi ile işten çıkarmayacaklarını söylediğini anlattı..Ben de gerçekten çok mutlu oldum.. Asıl burada bunu anlatma sebeplerimden birincisi hostluk-hosteslik ve muavinliğin o işi sevmeden yapılamayacak kadar zor olduğunu söylemek; ikincisi ve asıl kendimle ilgili olanı da akşam kaptanımız yavaş gidiyor diye neredeyse muavinle kavga edecek olan benim, sabah kaptanımızın o yavaşlığı için (hatır için de olsa) firmaya teşekkür etmek zorunda kalmamdır..Konunun bu kısmını hatırladıkça hala gülerim… Bakın Allah’ın işine insan hiç büyük konuşmamalı…İyiki akşam muavinle ağız dalaşına girmemişim.. © Copyrigth 2006 haber.magazinulasim.com tüm hakları saklıdır.Yayımlanan haber makale ve fotoğrafların her türlü hakkı sitemiz ve yazarlarımıza aittir. İzinsiz kullanılması ve çoğaltılması 5846 sayılı ?Fikir ve Sanat Eserleri Yasası? kanuna göre suçtur. http://haber.magazinulasim.com/ http://www.facebook.com/magazinulasimcom http://www.instagram.com/magazinulasim/ http://www.twitter.com/magazinulasim https://m.youtube.com/c/MagazinulaşımTV |
|||
23/03/2010, 10:49 PM
Mesaj: #36
|
|||
|
|||
RE: Nostaljik Firmalar ve Anılar
Çok güzel bir anı ve güzel bir anlatım.Teşekkürler..
Herkese Selamlar... Sitede yayımlanan fotoğrafların her türlü hakkı sitemiz ve yazarlarımıza aittir.İzinsiz Kullanılması ve Çoğaltılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. magazinulasim@yahoo.com |
|||
|
Konuyu görüntüleyenler: 4 Misafir