Şu insanların sabrına vatan gitmenin verdiği mutluluğun verdiği tatmine bak arkadaş. birde şimdi tv nin markası ne meyve suyu varmı otobüs kaç model gibi ayrıntlarla uğraşan insanlara bak ,amaçları sadece vatana vatrmak olan insanların mutluluğu otobüscülük o zaman güzelmiş be
Trakya Garajı'nın artık bitimine yakın bir fotoğraf bu.Resmin sağ tarafında yukarıdaki benzin istasyonuna doğru konuşlanmış Trakya Garajı'nın ilk yazıhaneleri ile Türkiye Cumhuriyeti'nin en pis tuvaleti yıkılmış çünkü.Resimde yoklar.Bu yazıhaneler tamamen Trakya hatlarına aitti.
Edirne,Kırklareli,Çorlu,Tekirdağ,Hayrabol,Uzunköprü,Pınarhisar ve de Tekirdağ,Malkara,Şarköy,Keşan,İpsala,Gelibolu,Çanakkale hatlarının yazıhaneleri ön tarafta yol kenarına yapılmış yazıhanelere taşınmışlar.
Bu arada bu garaj artık sadece Trakya Garajı olmaktan çıkmış.Anadolu'nun her bir tarafına buradan seferler düzenlenir olmuş.Oysa ki mesela 1984-85 yıllarında burada Gülhan ve bir zamanların çok büyük firmalarından biri olan Bursa Birlik'ten başka Anadolu hatlı yazıhane çok çok azdı.
Bu garaja giriş ve çıkışlarla da çok oynanmıştır.Alt tarafında Londra Asfaltı tarafından da ,resme göre sağ taraftaki dolmuş durakları tarafından da girilmiş ve hatta buralardan da çıkılmıştı.Nedense bu trafikle çok oynanırdı.
Trakya Garajı için daha önce de çok konuştuk.Anadolu Garajı'na göre aslında çok daha sakin olması gerekirken bilakis daha hareketli ve üç kağıtçısı,yankesicisi,tokatçısı çok olan bir garajdır.
Beyaz küçük sepetlerde satılan kokulu lahmacunlarında et olarak evcil hayvan etleri kullanıldığı bile iddia edilirdi.
Bir seyyar satıcı etrafına insanları toplayarak olmadık şeyleri uygulamalı olarak tanıtır,kalabalıktan istifade eden kendi adamları da kalabalık içerisinde cüzdan peşine düşerdi.Buradan benim de aldığım bıçak bileyen ve cam kesen uyduruk Çin malı aletle hiç bir camı da kesememiştim.Halbuki satan uyanık o aletle camları karpuz gibi dilim dilim yapabilirdi.
Buradan otobüse binmek bile dertti.Hemen kalkıyor denen otobüsler en az bir saat sonra hareket eder,şayet elinizdeki çantayı,bavulu değnekçi kapmışsa mecburen onun ön ayak olduğu ve saati belirsiz otobüse binerdiniz.
Resme göre sağ üst taraflarda bir yerlerde sabahçı kahvesi vardı.Şayet gece vakti buraya düşmüşseniz Trakya istikametine ilk otobüslerin hareket edeceği 06:00 dolaylarına kadar bu kahvede her on beş dakikada bir tepside servis edilen bulaşık suyu gibi çayları içmek veya içmeseniz bile parasını ödemek zorunda kalırdınız.O zaman da bu pis kahve neredeyse ucuz bir otel parasına malolurdu.Kahvede bir video cihazı bile vardı.1980 li yıllarda bu videoda sadece altında 403030 (tel.no) yazan Sulukule'li kızların oynadığı kaset oynatılırdı.Benim burada çok beklemişliğim vardır.
saka bir yana,touring eski setra ve kapikule edirne istanbul'a hareketin bir fotografını sizlerle paylasmak istedim.