|
Otomarsan Hikayeleri
|
|
17/06/2025, 01:47 PM
Mesaj: #43
|
|||
|
|||
|
Otomarsan Hikayeleri
Bir Otobüsün Bininci Hikâyesi
1970’lerin Türkiye’si… Sanayi yatırımlarının arttığı, yolların şehirleri birleştirdiği, ulaşımın halkın yaşamına yön verdiği yıllardı. İstanbul’un kıyısında, Haliç’in dumanlı sabahlarına uyanan bir fabrikada, gün doğmadan başlayan hummalı bir çalışma vardı: Otomarsan. Bu fabrika, artık sadece Türkiye’nin değil, Mercedes-Benz’in de gözbebeği olmuştu. Aylar boyunca ustalar tornada, kaynakta, montaj hattında ter dökmüş, her biri Avrupa kalitesinde otobüsler üretmişti. O otobüsler, Türkiye’nin dört bir yanına yayılıyor, yolcuları düğünlere, gurbetlere, bayramlara taşıyordu. Ve nihayet… O sabah diğerlerinden farklıydı. Montaj hattından yavaşça çıkan bir otobüs vardı ki, diğerlerinden farklıydı. Parlak metal yüzeyi, pırıl pırıl Mercedes yıldızı, ön camına yerleştirilen küçük bir tabelada yazan rakam dikkat çekiciydi: “1000”. Bu, Otomarsan’ın ürettiği 1000’inci Mercedes-Benz O 302 otobüsüydü. Tüm çalışanlar bir araya geldi. Ustabaşıların ellerinde anahtarlar, mühendislerin gözlerinde gurur vardı. Otobüsün yanına kırmızı bir kurdele çekildi. O anı belgelemek için fotoğraf makineleri hazırlandı. Fabrikanın genel müdürü Dr. Önalp, mikrofona yaklaştı. Sesi gururluydu ama sakin: “Bu sadece bir sayı değil,” dedi, “Bu, emeğin, inancın, Türkiye’nin sanayi gücünün simgesidir. 1000 otobüs demek, binlerce hayatın taşındığı bir başarı öyküsüdür. Hepinize teşekkür ederim.” Alkışlar yükseldi. Fabrikanın çatısından Türk bayrağıyla birlikte Mercedes yıldızı da gururla dalgalanıyordu artık. O gün sadece bir otobüs daha üretilmedi. Türkiye’de yerli üretimin, uluslararası ortaklıkların ve ulaşım tarihinin altın bir sayfası yazıldı. Ve 1000’inci otobüs... O, artık bir otobüs değil; bir dönüm noktasıydı. Sitede yayımlanan fotoğrafların her türlü hakkı sitemiz ve yazarlarımıza aittir.İzinsiz Kullanılması ve Çoğaltılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. magazinulasim@gmail..com |
|||
|
20/11/2025, 06:53 PM
Mesaj: #44
|
|||
|
|||
|
Otomarsan Hikayeleri - O 302'nin Thermo King Hikayesi
Mercedes Benz Otomarsan O302 Thermo Kingli Klimalı Hikayesi
1972 İzmir Fuarı teşhir için O 302 otobüs üretti. Zeytin yeşili ve gümüş metalik renklere boyandı. Thermo king marka kliması tavan üstünde arkadaydı. Otobüs ilgi gördü… ALiYRUM HA BU ODOBÜSÜ!. Tüm otobüs camiasının ileri gelenleri davet edilir. Toplantı Otomarsan’ın yemekhanesinde yapılır. Otobüs ile ilgili herkesin fikri sorulur. Ulusoy’ların en büyüğü; Mehmet Ali Ulusoy, “ Uşağım, bu tren denen nesnede birinci mevkii… ikinci mevkii vardır. Bende alacağum bu klimalı odobüsü… Koyacağum Tirabizon-İstanbul hattına normali 90 lira. Klimalusu 120 lira diyeceğum. İsteyen bastırır parayu yazın püfür püfür gider daa!… Alayrum bu otobüsü!.” Teknik Belge çıkartmak için epey uğraşır Ulusoy… Nafile! Karayolları ve Trafik Müdürlüğü; Nuh der!. Arka aks ağırlığı sorunu var yönetmenlik gereği. Teklif edilir Karayolları’na “En arkadaki 5’li koltuğumuzdan 3 tanesini çıkaralım 270 kg hafifletiriz.” El cevap “Olmaz! O uyanıklar önce bizden belge alır sonra hemen 3 tane koltuğu ilave ederler.” Sonuç… Otobüsün bir ayıbı var. Teknik belgesi yoktu!… Trafiğe tescili ve kaydı mümkün değildi. Neticede Türk plakalı olarak trafiğe çıkamayacağı anlaşıldı… Stoğa çekilir. ÖN KAPIYI AÇALIM… 1972 Ağustos’unda imal edilen O 302 klimalı otobüs yaklaşık bir sene stokta yattı. Tam bir yıl sonra 1973 Ağustos ayındaki; Suriye Şam Fuarı’nda teşhir edilip, orada satılmasına karar verildi. “73 yazında Şam seferine hazırlanan klimalı yeşil O 302 otobüsün yanına gittiğimizde silecek lastiklerinin ön cama yapışmış, bazı bagaj fitillerinin çatlamış, alüminyum yan çıta içindeki süsleme fitillerinin deforme olmuş olduğunu gördük. Sıkı bir işçilikle otobüsün görünen tüm aksamı elden geçirilir. Motoru ancak yeni akü bağlanınca çalıştı. Klimayı da bir devreye sokup denedik.” DOĞAN SILAY © Copyright 2006 Magazinulasim.com ve haber.magazinualsim.com tüm hakları saklıdır.Yayımlanan haber makale ve fotoğrafların her türlü hakkı sitemiz ve yazarlarımıza aittir. İzinsiz kullanılması ve çoğaltılması 5846 sayılı ''Fikir ve Sanat Eserleri Yasası'' kanuna göre suçtur. http://haber.magazinulasim.com/ http://www.facebook.com/magazinulasimcom http://www.instagram.com/magazinulasim/ http://www.twitter.com/magazinulasim https://www.youtube.com/@MagazinulasimTV |
|||
|
24/11/2025, 03:01 PM
Mesaj: #45
|
|||
|
|||
|
Otomarsan Hikayeleri
Otobüsün tarihine dair 302'ye dair yaşadığımız çok şey var hatalar oluyorsa affola.Bu klimalı 302 ile alakalı bir hata yapıldı,Üstadımız Kemal Türkmen'in uyarısı ile tekrar fotoğraf renkleri düzenlendi.
Bu arada yorum yapan,Magazinulaşım'dan bilgi çaldığı gibi,rol çalanları da ciddiye dahi almıyoruz. ![]() © Copyright 2006 Magazinulasim.com ve haber.magazinualsim.com tüm hakları saklıdır.Yayımlanan haber makale ve fotoğrafların her türlü hakkı sitemiz ve yazarlarımıza aittir. İzinsiz kullanılması ve çoğaltılması 5846 sayılı ''Fikir ve Sanat Eserleri Yasası'' kanuna göre suçtur. http://haber.magazinulasim.com/ http://www.facebook.com/magazinulasimcom http://www.instagram.com/magazinulasim/ http://www.twitter.com/magazinulasim https://www.youtube.com/@MagazinulasimTV |
|||
|
28/11/2025, 11:55 PM
Mesaj: #46
|
|||
|
|||
|
Otomarsan Hikayeleri
1978’den Bir Yol Hikâyesi: Mercedes-Benz Otomarsan ve Thermo King ile Gelen Serinlik
Bağdat’ın üstüne çöken o kızgın sıcak, akşamüstleri Dicle kıyısında bir festival havasına dönüşürdü. Turistler ve Bağdatlılar yan yana, köz üzerinde çevrilen kuzuların, kızaran balıkların kokusuna karışan baharatlı rüzgârı solur; sanki eski çağların kapısı aralanır, insanı içine alan bir zaman koridorunda unutulmaz anlar yaşanırdı. 1978’in Bağdat’ı, bir turist için bitmek tükenmek bilmeyen bir keşif alanıydı. Bir köşeyi gezdiğini sanan, daha dönmeden başka bir güzelliğin ortaya çıkışıyla şaşırırdı. Tam da bu yüzden, şehrin insanı yormayan ritmini tamamlayan önemli bir oyuncu vardı: Mercedes-Benz Otomarsan otobüsleri. Gri gövdelerinin ardında Türkiye’deki Otomarsan fabrikasının izini taşıyan bu otobüsler, Bağdat’ın serin sabahlarında da kavurucu öğle vakitlerinde de güven veren bir düzen içinde çalışırdı. Şehrin turistik turları çoğu zaman onlarla yapılır; şoförün kapıyı kapatıp Thermo King’i açmasıyla birlikte içeride hafif bir serinlik dolaşmaya başlar, dışarının kavurucu sıcaklığı geride kalırdı. Bağdat’ın devlet kuruluşlarında da Otomarsan’ın izleri vardı. Devlet Otomobil İşletmelerinin 59 Mercedes-Benz Otomarsan’ı her gün şehrin damarlarında dolaşırdı. Irak Millî Petrol Şirketinin 33 otobüsü, petrol işçilerinin ağırlığını taşırdı. Yapı şirketleri, belediyeler, şehir içi yolcu hatları… Kerbela’da 20, Hilla’da 20 otobüs şehrin gündelik hayatına karışmıştı. Ama Otomarsan’ın en ağır ve en saygı duyulan görevi, Millî Savunma Bakanlığındaydı. Bakanlığın çeşitli hizmetlerinde tam 292 adet 10 RÜH Standart Otomarsan Mercedes-Benz otobüsü görev yapıyordu. Tozlu yollarda, garnizon girişlerinde, konvoyların ardında bu araçları görmek Bağdat’ın sıradan bir manzarasıydı. Şehrin kendisi ise bambaşka bir hikâyeydi. Dar sokaklarında akan kalabalığın sesi, çarşıların bitmeyen pazarlığı, kumaşların ve baharatların kokusu… Arka planda yükselen cami minareleri ve türbeler, Bağdat’ın ruhunu tamamlayan desenler gibiydi. Kadimiye Camii’nin yanında bulunan, iki imam için yapılmış türbeler, İslam sanatının sanki ulaşılması güç bir zirvedeki inceliğini yansıtırdı. Karanlık çöktüğünde ise Dicle kıyısındaki şehir bambaşka bir yüzini gösterirdi. Modern binaların ışıkları, tarihî eserlerin gölgelerine karışır; 1001 Gece Masallarının o büyülü atmosferi gerçekmiş gibi şehrin üzerine inerdi. Nehrin kıyısında oturan biri, rüzgârın taşıdığı ezgilerle sanki zamanın dışına çıkardı. Bağdat, Halife Harun Reşit döneminin görkemine ulaşmış bir başkentti. Bir zamanlar iki katlı surlarla çevrili olan bu büyük şehrin kapılarından bugün yalnızca Bab-Al Wasitan’ın harabeleri ayakta kalmıştı. Artık bir silah müzesi olarak kullanılan bu kapı, tarihin derinliğini sessizce korurdu. Ve tren istasyonu… Çift saat kuleli ihtişamlı yapı, Bağdat’ın modern yüzünü temsil ederken aynı zamanda anlatılan tüm hikâyeleri bir araya getirir gibi şehrin siluetine kararlı bir şekilde bakardı. Bu istasyonun önünden geçen Otomarsan otobüsleri, sanki geçmişle geleceği birbirine bağlayan sessiz bir köprü gibiydi. İşte 1978’in Bağdat’ında bir yolculuk böyleydi: Tarihin içinden geçen sokaklar, Dicle’den yükselen esinti, çarşıların yoğun kalabalığı, camilerin kubbeleri ve tüm bunların arasında güvenle ilerleyen bir [b]Mercedes-Benz Otomarsan… Thermo King’in serinliğiyle nefes alan, sıcak toprakların ortasında modernliğin hafif bir dokunuşunu taşıyan bir yol hikâyesi.[/b] © Copyright 2006 Magazinulasim.com ve haber.magazinualsim.com tüm hakları saklıdır.Yayımlanan haber makale ve fotoğrafların her türlü hakkı sitemiz ve yazarlarımıza aittir. İzinsiz kullanılması ve çoğaltılması 5846 sayılı ''Fikir ve Sanat Eserleri Yasası'' kanuna göre suçtur. http://haber.magazinulasim.com/ http://www.facebook.com/magazinulasimcom http://www.instagram.com/magazinulasim/ http://www.twitter.com/magazinulasim https://www.youtube.com/@MagazinulasimTV |
|||
|
|
Konuyu görüntüleyenler: 1 Misafir





