Türkiye Ulaşım Sektörü İhtisaslaşmış İnteraktif Haber Forum Merkezi

Tam Görünüm: Mercedes Benz Otomarsan O302
Şu anda Hafif Görüntüleme modundasınız. Siteyi normal görüntülemek için, Buraya Tıklayın
Bu gün yükleyeceğim resimlerin bir kısmını daha önceden siteye yüklemiştim.Bu gün de bir seri resim ekleyeceğim.Bazıları ikinci baskı olabilir.Ama bu otobüs O302 olunca ben şahsen aynı resimleri seksen defa da görsem sıkılmıyorum.Sizlerin de öyle düşüneceğinizi düşünerek aşağıya resimleri eklemeye başlıyorum.

Bu günkü ilk parti resimlerimiz iç görüntüler olacak.Aslında iç görüntü bulabilmek oldukça zordur.Çünkü özellikle araç resimleri çekilirken genelde dış resimler çekilir.Bu yüzden bu resimlerimiz oldukça kıymetli resimler.

İlk resmimiz biniş kapısı.Görüldüğü üzere çarpma bir kapı var.Kapı üzerinde siyah renkli ve üzeri hortum benzeri bir plastik ile kaplanmış çekme kulbu görülüyor.Çok kendine has bir eğimle burada durur.Resmin açısından dolayı çok belli olmamış.

Kapı açma kolu alüminyum alaşım bir malzemedendir.Aynı ev kapıları gibi aşağıya bastırılarak açılır.Kapı tam kapandığında bu kol çok hafifçe yukarı kalkar ve "trik" diye bir ses çıkarır.Tam kapanmadığı zaman ne bu sesi yapar ne de yukarı kalkar.Kapının alt ve üstünde ayrıca sallantıları önleyici üç kanallı mesnetleri de görüyoruz.

Görüldüğü üzere bu kapının camı sürgülüdür.Resimde görülen mandal çerçeve üzerindeki bir çeneyi tutar.Bu mandal çeneden kurtarılarak cam açılır.Bu camlarda o kadar güzel bir fitil yapısı vardır ki cam açılırken ani fren sesi gibi tiz bir ses çıkar.Kapandığı zaman da hiç bir yerinden hava sızdırmaz.

Basamaklar ilk modellerde saman sarısı kalın muşamba ile kaplıdır.Basamak aydınlatması o yıllarda çok bilinmeyen bir şeydir.Ama O302 de vardır.Onun resmini de aşağıya ekliyorum.Arabaya binenlerin ayak darbelerinden etkilenmemek üzere üzeri üç metal çubukla korunan bu basamak aydınlatma lambasını pek çok araçta da aynen bu şekilde görmüşsünüzdür.

Kapının üzerindeki efsanevi damla tipi gabari lambasının güzelliğine bakın.Otobüsün güzelliğine nasıl da ayrı bir hava katıyor.

Kapının yanında dökme harflerle yazılmış O302 yazısının kenarı görünüyor.Bu yazının altındaki nikelaja iliştirilmiş "Otomarsan" etiketi daha önceki mesajlarımda defalarca yazdığım üzere ilk modellerde yok.Bu otobüste de yok.

Şimdilik burada kesiyorum.İçerisinde de anlatılacak çok şey var,uzun olursa sıkılırsınız. Wink



[attachment=3244]
[attachment=3243]
[Resim: 84138450.jpg]

Aynı resmi incelemeye devam ediyoruz.

Kapıdan girişte bizi bir hostes koltuğu karşılıyor.Bu koltuklar O302 lerde opsiyonel olarak sunulmuştu.Her otobüste yoktu.Koltuğun özelliklerine de bir göz atalım.Koltuk arkadaki küllüğü,el tutamağı ve gazete filesiyle normal yolcu koltuğunun aynısı.Hatta yandaki kola dikkat ederseniz yatar özelliği bile var.Ancak çift kolçaklısı.Yolcu iniş binişlerinde ya da kullanılmadığında bu koltuk resimdeki kadar göğüse doğru yaslanabilir düzeneğe sahip.Kol dayamaları bu yıllarda sabit.Katlanabilir kol dayamaları o yıllarda bilinmiyor.

Bu hostes koltuğunun önünde kalorifer de var.Çoğunlukla hostes ya da muavinin değil de alınan yolcuların istifade ettiği bu koltukta yolculuk çok yazın da kışın da keyiflidir.

Devam edeceğiz ancak birazdan...
Yine aynı resimle devam ediyoruz.

Dikkat ederseniz ön camda iki tip güneşlik var.Birincisi stor tipi çekmeli güneşlik.Her iki ön camda da var.Bir de üzerinde katlanır otomobil tipi ama şeffaf yeşil camlı bir güneşlik de görüyorsunuz.Her ikisi de muhtelif güneş durumlarına göre kullanılmak üzere dizayn edilmiş.Ucuza kaçmak için "ulan storu koyduk işte,diğerine gerek yok " denmemiş.

Şeffaf güneşlik aslında sadece şoför tarafında vardır. Ama bizim o yıllardaki değerli otobüsçülerimiz sağdaki cama da aksesuar maksatlı olarak bu şeffaf güneşlikten taktırırlardı.Bu güneşliklerin üzeri genellikle boş bırakılmaz "hayırlı yolculuklar","hoş geldiniz" gibi yazılarla süslenebildiği gibi çeşitli fotoğraflar veya elle çizilmiş bayan gözleri gibi çeşitli desenlerle göze hoş gelecek tarzda bezenirdi.

Tavanda şoföre ve şoför mahalline yönelik olarak konulmuş iki adet de büyük tip havalandırma nozülünü görüyoruz.İlk modellerde yolcu bölümü üzerinde okuma lambası ve havalandırma kanalları yoktur.Tavanda görülen havalandırma teşkilatı 1,2 ve 3,4 numaralı koltukların üzerindeki ızgaralarla son bulurdu.Buradan sonra yolcu bölümü üzerinde sadece şapkalık vardır.

İlk modellerin en güzel özelliklerinden birisi de bu resimde çok net olarak görünen kemik direksiyon simididir.Bu simit ortasındaki Mercedes-Benz yıldızı ile kollarındaki çok ince ayrıntıları ile çok güzel bir görüntü verir.Ortadaki yıldız ilk bakışta korna butonuymuş gibi dursa da sabittir.


İlerleyen zamanda bu kemik direksiyon aşağıda resmini vereceğim siyah olanıyla değişmişti.(MAN 590 larda aynı siyah simit kullanılmıştı ve buradaki MAN yazılı kapak korna butonuydu)





Resimde kenardan da olsa yolcu camları üzerindeki sürgülü kelebekler de görünüyor.Bir önceki mesajda kapıdaki sürgülü cam için bahsettiğim hususların tamamı bu camlar için de geçerlidir.Özellikle sonbaharda bu camlar azıcık açılarak püfür püfür çok güzel yolculuklar yaşanırdı.

Yine daha önce sık sık "ilk modellerde böyleydi" diye bahsettiğim sağ cam sileceğinin sağ tarafa yaslı duruşu ile küçük tip geri görüş aynalarını da net olarak görüyoruz.

Bu resimde O302 otobüslerinde görmeye alıştığımız bir ayrıntının olmadığını sizler de fark etmişsinizdir.Şoför koltuğu üst tarafında yer alan metal küçük raf bu otobüste yok.

Bu resimde son olarak bahsedeceğim husus ise şoför koltuğu.Bu koltuk öne arkaya kayabilecek şekilde kızaklı,sırt kısmının dikliği ayarlanabilir ve şoförün ağırlığına göre aşağı yukarı yaylanabilecek tarzda mafsallı ve o yıllara göre şoföre maksimum rahatlık sunabilecek şekilde tasarlanmıştır.Üç noktadan otobüs zeminine sabitlenen koltuk Mercedes-Benz'in karakteristik açık yeşil rengi ile boyalıdır.Koltuğun alt-ön tarafındaki yuvarlak ayar düzeneği sağa sola çevrilerek koltuğun sert ya da yumuşak oluşu ayarlanabilirdi.Resimde de görünen ayar mandalı yukarı kaldırılarak koltuk öne ya da arkaya doğru kaydırılarak şoförün ebatlarına göre en uygun sürüş şekline getirilirdi.

O302 üzerine çok şey yazılabilir.Burada kapıdan görünen kısmı ile ilgili yazacaklarımı kesiyorum.
Bu pehlivan tefrikasına Wink yarın bir başka poz ile devam edeceğiz.
Bu akşam birazcık O302 nin içinden söz edeceğim.

O302 öncesi yaygın olarak kullanılan gerek Magirus'lar,gerek O321'lerin ve de gerekse bunların taklidi olarak toplanan kamyondan bozmaların iç aydınlatmaları iyi değildi.Gece yolculuklarına çıkan yolcular tavanda tabiri caiz ise "ölü gözü gibi" yanan uzun silindirik tavan lambalarının yaydığı loş ışık altında etrafı görmeye çalışırlar, yere düşürdükleri ıvır zıvırlarını ancak el yordamıyla bulabilirlerdi.

Tavan aydınlatması konusunda en başarılı otobüsler belediye tipi Büssing'lerdi.Bunlardaki tavanda yer alan iri yuvarlak tavan lambaları emsallerine göre daha netice veriyordu.

O302 piyasaya girdiğinde ilk göze çarpan özelliği ışıl ışıl bir tavan ve neredeyse bir ev kadar güzel aydınlanan yolcu kabiniydi.Artık yere düşen ıvır zıvır kolayca bulunabiliyor,giderken gazete ve kitap bile okunabiliyordu.

Bu aydınlık ortamın en çok sıkıntısını çeken ise şofördü.Ön cama yansıyan bu aydınlık iç ortam sürüşü zorlaştırabiliyordu.Bu yüzden muavinin bilet kontrolu ve sulu kolonya ikramının ardından bu lambalar söndürülüp ortam karartılıyordu.

İlerleyen zaman içerisinde tavandaki bu lambaların üzerlerindeki beyaz plastik muhafazalar yan sanayii işi sarı,mavi,kırmızı ve yeşil olanlarıyla değiştirilerek hem içeriye renkli bir görüntü verilirken bu fazla aydınlatma da bir şekilde kısılmış oldu.Ancak o yıllarda yan sanayii ürünleri oldukça kalitesizdi.İçeride yanan ampulün sıcağı ile eriyen,koku yapan bu kapaklardan ampulün sarı ışığı sızdığında çok berbat bir görüntü oluşurdu.
Aşağıya eklediğim beş resim yine ilk modellere ait.

Şimdi ilk iki resme dikkatlice bakalım.Resimleri renkli olduğu için "bu daha kaliteli bir modele benziyor" diyebilirsiniz.Haklısınız,O302 nin bütün modelleri kalitelidir,emin olabilirsiniz.

Ama işin aslı öyle değil.Bu iki otobüste çamurlukların üzerine denk gelen koltuklara bir dikkat edin.Bu koltuklar diğerlerinden az bir şey daha yukarıda duruyor değil mi?

Yaşlı kadınlar eskiden otobüse bilet alırken katibe sıkı sıkıya tembihlerlerdi."Aman oğlum sakın tekerlek üstü olmasın e mi" diye.Bu adet kısmen de olsa şimdi bile devam ediyor.Yaşlılar bilet alırken Travego'da bile bu tekerlek üstü konusuna değinirler.Çünkü bu çamurluk üstüne gelip de ayaklarını nereye koyacaklarını bilemedikleri koltuklar yüzünden uzun yolculuklarda çok sıkıntı çekmişlerdir zavallılar.Hele ki uyduruk kamyon bozmalarında.

O302 de ilk çıktığı zaman koltuklar yolcu bölümü içerisinde yükseklik farkı olmaksızın düz bir zemine monte edilmiştir.İşte bu düz zemine monte edilmenin sakıncaları dışarıdan bile fark edilebiliyor.Şimdiki MAN ve versiyonlarında da koltuklar aynen bu şekilde duruyor olsa da yolcu kabininin yüksekliği sebebiyle içeride çamurluklar fark edilmiyor.Dolayısıyla koridorsuz oluşu bir mahzur teşkil etmiyor.

Ancak o yıllarda otobüslerin bagajları daracıktır.Ve dolayısıyla çamurluklar yolcu bölümü içerisinde farkedilmek zorundadır.

Bu mahzuru fark eden Otomarsan hemen "koridorlu" tip O302 modelini üreterek her ne kadar çamurluklar yine de içeriden fark edilse de daha rahat yolculuk yapılacak şekilde bir düzenlemeye gitmiştir.

Alttaki iki renksiz resimdeki otobüsümüz koridorlu modelden.Bir ipucu da vereyim.Otobüsün koridorlu mu yoksa koridorsuz mu olduğu bagaj kapakları üzerinden giden çıtanın yerinden de anlaşılabilirdi.Renkli resimlere dikkat ederseniz bu çıta çamurluklara teğet gider.Halbuki diğerlerinde çok az yukarıdadır.

En alttaki resmimiz de ilk koridorlu O302'lere ait.Koridor kısmına bakarsanız burada aydınlatma yok.İlerleyen yıllarda önceki mesajlarımda resmini eklediğim kapıdaki basamak lambasının aynısı aralıklı olarak bu koridorun kenarlarına da yerleştirilmişti.Peki ne zaman?Tavan ve yan döşemelerin beyaz formikalı olduğu,ikinci sıra koltukların üzerine de havalandırma kapağı konulan orijinalinden Sütrak klimalı 1979-80 modellerde koridor da aydınlatmalıydı.

Hep bahsediyorum.O302 otobüsü karayollarındaki ana taşıma vasıtası olduğu yıllarda yeni modellere gelen bütün yenilikler,ki öyle ahım şahım değişiklikler değillerdir,hemen eski modellere bir şekilde uygulanırdı.

Mesela koridorlu O302'nin piyasaya çıkışından sonra ilaç için arasanız çalışan koridorsuz otobüs bulamazsınız.Hepsi bir çırpıda yeni modele dönmüştür.Gabari lambası cam üstüne alındı.Hemen eski damlalar sökülüp daha ucuz olan cam üstü lambalar bütün otobüslerde yerini almıştır.

Uzatmayalım,siz şu otobüslerin güzelliğine bir bakın bakalım...

FOTOĞRAFLAR İZİNSİZ KULLANILAMAZ...


[attachment=3247]
[attachment=3248]
[attachment=3249]
[attachment=3250]
[attachment=3251]
Bu üç resimi de meraklıları için son günlerde eklediğim O302 resimlerinin son partisi olarak yüklüyorum.

Yukarıdaki mesajımda koridorlu/koridorsuz ayırımının inceliklerini anlatmıştım.İşte örnekler yukarıda.

Bakın bakalım bunlar koridorlu mu, koridorsuz mu?


[attachment=3240]
[attachment=3241]
[attachment=3242]
Referans Adresler